RÖPORTAJ: KIYMET ASLAN

Bilecik Rehberlik Araştırma Merkezi’nde yaklaşık 22000 öğrenciye destek sağlanıyor. Bilecik ve Bozüyük Rehberlik Araştırma Merkezi olmak üzere il genelinde faaliyet gösteren kurumda öğrencilere yönelik çalışmaların yanı sıra Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi ve Sulh Ceza Mahkemesi kararları doğrultusunda yürütülen danışmanlık tedbiri uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütülüyor.  Kurum içi Yapılan Çalışmalar, üstün yetenekli çocuklar gibi bir çok konuda  sorularımızı yanıtlayan Kurum Müdür Vekili Mehmet Müdar ile gerçekleştirdiğimiz röportajımıza kendisini  tanımakla başlayalım..

-Yarın Gazetesi Muhabiri Kıymet Aslan: Müdür Bey, röportajımıza sizi tanımakla başlayalım. Mehmet Müdar kimdir, kaç yıldır kurumda hizmet vermektedir ?

Bilecik Rehberlik Araştırma Merkezi Müdür Vekili Mehmet Müdar:

1971 Yılında Bilecik’te doğdum.  Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümünden 1998 yılında mezun olduktan sonra  06/07/2010 yılından itibaren Kurum Müdürlüğünü vekaleten görevimi yürütmekteyim.

- Bilecik Rehberlik Araştırma Merkezini tanıyabilir miyiz? Kısaca hizmetlerinizden bahseder misiniz?

Bilecik İl Rehberlik ve Araştırma Merkezi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışmaktadır. Kurumumuzda, özel eğitime ihtiyacı olan zihinsel, görme, işitme, bedensel, duygusal engeli bulunan öğrencilerin eğitsel tanılanması, yönlendirilmesi ve gelişim süreçlerinin takip ve kontrolünden sorumlu Özel Eğitim Hizmetleri Bölümü ile okullarda yürütülen rehberlik ve psikolojik danışma çalışmalarının planlanması ve koordinasyonundan sorumlu Rehberlik ve Danışma Hizmetleri bölümü olmak üzere iki bölüm bulunmaktadır. İşlevi bunlardan oluşmaktadır diyebiliriz. Araştırma kısmı bu noktada ön planda değil. Daha çok rehberlik ve özel eğitim sağlanıyor.

-  İlimizde “Araştırma” kısmının biraz daha ön plana çıkmamasının sebebini  o halde  yeni bir üniversitemizin oluşu, gençlerin araştırmaya yönelik bir çalışma girişim yürütmemesinden kaynaklıdır diyebilir miyiz? İhtiyaç mı hissedilmedi? Bu zamana kadar ihtiyacı hissedilmemiş ama bundan sonra “Araştırma” kısmında  daha etkinlik sağlamak mümkün mü?

Rehberlik Araştırma Merkezlerindeki kuruluş aşamasında “Araştırma” vardı. Daha sonraki süreç içinde okullarda verilen bu rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine ve Özel Eğitim Hizmetlerine yönelik çalışmalar yürütülüyordu. Bilimsel Araştırmadan ziyade eğitim ortamında öğrenci başarısını olumsuz etkileyen faktörlerin ortaya çıkartılması, uygulanılması şeklinde ilerliyor. Bilimsel araştırma değildir.

Geçtiğimiz sene onunla ilgili olarak bizim yürütmüş olduğumuz bir proje var. Bir Yaşam Daha Projesidir. Orta öğretim kurumlarındaki risk gurubunda bulunan öğrencilerin ve risk faktörlerinin belirlenmesi, risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik proje geliştirmiştik. Eğitim gören öğrencilerde farklı duygusal sorunları olan öğrenciler okulda yaşanan sorunlara ilişkin bir araştırma yapmıştık. Daha sonrasında sorun yaşayan öğrenciler ve sorun alanlarına ilişkin bazı çalışmalar yaptık. Kurum olarak bu yönde “Araştırma” kolunu yürütmekteyiz.

-Kurum hizmeti kapsamında,  Bilecik’te kaç okulu kapsıyor  ve tün ilçeler bu kapsam içine giriyor mu?

İlimizde 2 tane Rehberlik Araştırma Merkezi var. Bir tanesi Bilecik Merkez’de, diğeri ise Bozüyük Rehberlik Araştırma Merkezi.  Görev bölümü yaptık. Kurumumuzun hizmet bölgesinde Merkez, Osmaneli, Söğüt, Gölpazarı, Yenipazar, İnhisar ilçelerinde bulunan 6 anaokulu, 37 ilkokul, 23 ortaokul, 22 ortaöğretim okulu, 6 özel eğitim okulu, 1 bilim ve sanat merkezi, 1 özel  ilköğretim okulu bulunmaktadır. Yaklaşık 22000 öğrenci ve bu öğrencilerin ailelerine hizmet vermekteyiz. 

Bozüyük Rehberlik Araştırma Merkezine  ise, Pazaryeri ilçesi dahil edilmiştir.

Engelli ve Hükümlülerimize bir çok konuda Rehberlik Hizmeti Veriliyor

-Dez avantajlı kesim olan engellilerimize ve hükümlülerimize yönelik’te çok önemli görevler yürüttüğünüzü öğrendim. Okuyucularımız  uygulama alanlarına ilişkin vereceğiniz bilgilerle aydınlanmasını sağlayalım. Bu güzel çalışmalarınızdan bahseder misiniz ?

Bizim burada Dezavantajlı gruplarla yaptığımız çalışmalar eğitsel tanılanması işlevini yerine getiriyor. Yani çocuğun zihinsel engelinin olup olmadığı, zihinsel engeli varsa eğitsel anlamda hangi düzeyde olduğu, hafif-orta-ağır düzey olarak tespitinin yapımı yada sınırlı, zihinsel engeli olup olmadığıyla ilgili eğitsel tanımlanması  yapıyoruz. Daha sonrasındaki süreçte ise, en az kısıtlayıcı ortamda eğitim alması yönünde yönlendirme yapıyoruz bunları bazen öğrencinin engel durumuna göre kendi okulunda kaynaştırma uygulaması dediğimiz bir eğitim var. Normal sınıfında eğitimine devam ediyor. Kendisiyle ilgili farklı bir program uygulanıyor, sınıf öğretmeni tarafından o şekilde yetersizliğine yönelik bir eğitim alıyor. Sınıf ortamında takip edemeyecekse özel eğitim sınıflarımız var.  Özel Eğitim sınıflarımızda eğitim almaya başlıyorlar. Diğer taraftan Özel Eğitim Okullarımız var, Bilecik’te 2 okulumuz bulunuyor. Biri Eğitilebilir düzeydeki öğrencilere yönelik, diğeri öğretilebilir düzeydeki öğrencilerimize yönelik iş okullarımız var. Bu okullarımıza yönlendirmesini yapıyoruz. Normal eğitimlerimizin yanında destek eğitimi adı verdiğimiz bu özel rehabilitasyon merkezlerimizden eğitim almaları konusunda ailelere önerilerde bulunuyoruz. Kurum olarak  biz öğrencilere eğitim vermiyoruz. Buradaki amacımız tanılama ve yönlendirme sonraki süreçte gerek okullarında, gerek rehabilitasyon merkezlerinde öğrencilerin eğitsel anlamdaki gelişimini takip etmek ve ona uygun önerdiğimiz süreç verimli bir şekilde işlemiyorsa yeni çözüm önerileri araştırıyoruz.

Onun dışında Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile yaptığımız çalışmalarımız birlikte 2 proje gerçekleştirdik.  Bir tanesi Şubat ayı içinde Denetimli Serbestlikten faydalanan 27 hükümlüye yönelikti.  4 haftalık öfke kontrolü, öfkeyle başa çıkma rollerine ilişkin bir grup çalışma rehberlik çalışmamız oldu. Yine Haziran ayında yaklaşık 30-40 hükümlüye yönelik etkili iletişim ve sorun çözme becerilerine yönelik kurumumuzda görev yapan psikolojik danışmanlarımızca seminer verdiler. Bu yönde kurumumuza gelen talepleri karşılıyoruz. Yine bu noktada yürüttüğümüz bir başka faaliyette Ağır Ceza Mahkemesi ve Sulh Ceza Mahkemesinin karar verdiği gerek suça sürüklenen çocuklara, gerek mağdur çocuklara yönelik danışmanlık tedbiri uygulamalarını gerçekleştiriyoruz. Busene içinde bunlardan 12 öğrenci, 12 haftalık periyotlar şeklinde hem suçtan uzaklaşmalarını, hem kendi kişiliklerini geliştirmeleri, çevrelerindeki  fırsatları konusunda bilgi sahibi olmalarına yönelik 10-12 oturumluk çeşitli bireysel danışmanlık çalışmaları yürütülüyor.

-Bu çalışmalarınızı kaç danışman ile yürütüyorsunuz?

Kurumda 5 psikolojik danışman, 3 tanede özel eğitim öğretmenimiz var. Zihinsel Engelliler ve İşitme Engelliler öğretmenimiz var. Toplam 8 kişiden oluşuyor.

-Bu kapsamda yürütülen çalışmaların verileri bulunuyor mu? Rakamsal olarak..

355 öğrencinin incelemesini yapılmış olup, bunlardan 123 tanesi ilk defa incelemeye alınmış, ihtiyaç duyduğu belirlenen 258 öğrenci resmi tedbir yani resmi okullarda kaynaştırma yada özel eğitim okullarına yönlendirme gerçekleştirildi. Yine  355 öğrenci içinden 308 tanesini destek eğitim önerilmiş, yani normal eğitimlerinin yanında özel rehabilitasyon merkezlerinde eğitim alması önerilmiş.

-Kurumdan Rehberlik hizmeti almak isteyen kişiler için çalışma saatleriniz.

Tüm yıl boyunca Sabah saat 08.00’dan akşam 17.00 saatlerinde ister kendileri bireysel olarak başvurabilirler. İsterlerse öğretmenleri aracılığıyla başvurabilirler.

 -Bilecik’te Üstün Yetenekli çocuklarımızda bulunuyor. Sayıları da oldukça fazla, bu çocuklarımıza ve ailelerine yönelik uyguladığınız farklı bir yöntem bulunuyor mu? Varolan o yeteneğinin sınırlı kalmaması için aileleri bilinçlendirici çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz?

O alana giren çocuklarımız için ilimizde1 okulumuz bulunuyor . O aşamada yönlendirme işlemini en başından kurumumuz yapıyor. Zihinsel açıdan üstün yetenekli öğrencilerimiz, tanılama olarak kurum yürütüyor. Öğrenciler önce okula başvuruda bulunuyor, bir grup testine alınıyor. Daha sonrasında bu grup testinde belirli kriterlerin üzerinde olan öğrenciler kurumumuzda bireysel incelemeye alınıp, bunların sonucunda üstün yetenekli oldukları tespit edilirse Bilim Sanat Merkezine katılmaya hak kazanıyor. Ondan sonraki süreçte de bir destek eğitimi olarak işliyor. Yani kendi okullarındaki eğitimlerine devam ediyorlar, okulun yanı sıra kendi yetenek ve bilgi becerileri doğrultusunda  ek eğitim yürütülüyor. Eğer o noktada çocuklarda karşılaşılan sorunlar olursa gerek duygusal, gerekse davranışlarla ilgili ailelerin aile danışmanlığı yapıyoruz. Zaman zaman okulda yapılan toplantılarla ilgili alınacak önlemlerle ilgili  bilgi veriyoruz.

“Başarının temelinde, ailenin çocuğa kurallı yaşam alışkanlığı kazandırması yer alıyor”

-Yeni eğitim öğretim dönemine başlayacağımız bu zaman öncesinde okul başarısında ailenin rolü, dış çevrenin etkileri ne yönde geliyor. Ailelerimizin bu konuda dikkat edebilecek noktalarına biraz temas eder misiniz?

Başarıya etki eden faktörler 3 alanda ilerliyor. Bunlardan ilki çocuğun doğuştan getirdiği yetenekler, çalışma becerileri ve sosyal çevresidir. Oranladığımızda ise, çocuğun %20-25 doğuştan getirdiği yetenekler (zeka yapısı), %50-60 çalışma alışkanlıkları, %10-15 ise çevresel faktörlerdir.

Çalışma Alışkanlığının kazandırılmasında özellikle aile önemli. Yani okulda öğretmenleri kontrol ediyor ama evde aileler dikkat etmeli. Sürecin sağlıklı ilerlemesi veliye bağlı, 6-7 yaşındaki çocuğu oyundan ayırıp ders çalıştıracaksınız buradaki sorumluluk aileye düşüyor, ailenin bu kontrolü yapması gerekiyor. O noktada da başarının temelinde de ailenin çocuğa kurallı yaşam alışkanlığı kazandırmakla ilişkilidir. Aile bu kurallı yaşam alışkanlığını kazandırıyorsa zaten başarıda olacaktır. Böylece kendi potansiyelini çocuk ortaya koyacaktır.

Çevresel Faktörlerde ise, okulun durumu, sınıfın kalabalık olması, ailenin sosyo -ekonomik düzeyi, bu düzey ne kadar iyi ise çocuk farklı şeyleri görme, tanıma şansına kavuşacaktır. Buda onun kişilik ve bilgi gelişimine katkı sağlayacaktır. Hiç hayatında  tiyatroya gitmemiş bir çocukla, 6 yaşında tiyatroya gitmiş bir çocuğun dünyaya bakış açıları bir olmuyor. Veya tek eğlencesi televizyon olup 24 saat TV seyreden bir çocukla müzeleri gezen aile yapısına sahip bir çocuğun gelişimi birbirinden  farklı olacaktır. Çevresel faktörlerden ailenin eğitim düzeyi, bulunduğu yerleşke bunlar önemli faktörlerdir.

Kıymet Aslan- Verdiğiniz Bilgiler sayesinde kurum hakkında bilgi sahibi olmayan vatandaşlarımızı bilgi ve bilinç edindirdiğimizi umuyorum.  Çalışmalarınızda başarılar diliyor, aydınlatıcı açıklamalarınız için ayrıca teşekkür ediyorum. 

Editör: TE Bilişim