Bilecik merkeze bağlı Yeniköy’de özel olan Edebali Sulama Birliği’nin Devlet Su İşleri’ne (DSİ) geçmesinden sonra sıkıntıların hat safhaya geldiğini ve susuz kaldıklarını bu yüzden ürünlerinin yandığını anlatan çiftçiler, DSİ yetkililerinin ilgisizliğinden yakınırken, “82 metre boru için 80 milyonumuz ve içimiz yanıyor. Tohumlarımızı, tarlalarımızı ekemediğimiz sulayamadığımız için akşama kadar kahvede oturuyoruz” dediler.
Tarlalarında basın mensuplarına açıklamada bulunan ve feryat eden çiftçiler, susuzluk ve ilgisizlik yüzünden ürünlerinin yandığını, aldıkları tohumları susuzluk nedeni ile ekemedikleri için akşama kadar kahvede oturduklarını aktardılar.
Cumhurbaşkanının ekilmeyecek 5 karış yer kalmasın dediğini ama atadığı kişilerin sorumsuzluğu nedeni ile çiftçilerin mağdur edildiğini ve artık dayanacak güçlerinin kalmadığını belirten çiftçiler, koskoca devletin 82 metrelik su borusu bulamamasını eleştirerek 82 metrelik su borusu yüzünden kendilerinin 80 milyonluk ürünlerinin yandığını ve zarar ettiklerini söylediler.
Köylüler tarla ve bahçelerinde sulama yapamadıklarını ve su olmadığı için de tohumlarını ekemedikleri gerekçesi ile akşama kadar köy kahvesinde oturduklarını söylediler, yetkilileri de göreve davet ettiler.
Kendisinin Maden Mühendisi A sınıfı iş güvenliği uzmanı olduğunu fakat çiftçilik ile uğraştığını aktaran Osman Özerk Kara, “Bilecik Yeniköy’denim, yaklaşık 5 yıldır ata topraklarında çiftçiliğe başladım. Ciddi yatırımlar yaptım, profesyonel tarım için. Çok ciddi paralar harcadım. Bu yılda biber ekelim dedik. Tarlamızı sürdük, 200 bin lira onlara harcadık. 175 bin lira farklı bir şeye harcadık. Toplam 375 bin lira şu anda çöp olmak üzere. Biz nasıl yaşayacağız ki? Köyümde benim genç kalmadı. Bundan 5 yıl önce genç bulup çalıştırıyordum ben burada, şimdi biz Afgan getiriyoruz Suriyeli getiriyoruz. Kendi çocuklarımıza bakamaz olduk. Bizim atalarımız bizlere baktılar. Biz kendi çocuklarımızı fabrikalara gönderiyoruz. Bu yıl ben bu 375 bin lirayı nasıl çıkaracağım? 400 dönüm arazi işliyorum. Sigortalı adam çalıştırıyorum. Kimsenin sahip çıktığı yok. Bir tane bile tarım yetkilisi gelmedi buraya. Toplam 18 bin dönüm arazi sulanmadığı için yatıyor. Bize 1 karış toprağı bırakmayın diyorsunuz. Ondan sonra bizim her şeyimizi çöpe attırıyorsunuz sahipsizlikten dolayı. Biz artık çiftçilik yapmıyoruz acı çekiyoruz. Biz bu acıları niye çekiyor biliyor musunuz? 18 bin dönüm arazi 4 tane köy şu anda hiçbirşey yapamıyor kahvede oturuyor. 82 metre boyu için 80 milyon liramız gidiyor hepimiz kahvedeyiz. Koca devletin, Devlet Su işlerinin bulamadığı boru. Devlet Su İşleri ne iş yapıyor ki o zaman? Biz 2-3 aydır bu boruyu beklediğimiz için mahsulümüzü ekemiyoruz. Bunu da yapamıyorlarsa koca 4 köyü batırıyorlarsa o koltuklarda oturmasınlar” dedi.
Çiftçi Recai Arslanboğa da, “53 yaşındayım, Bilecik’te çiftçilik ile uğraşıyorum. 30 yıldır karnımı tarım ile doyuruyorum. Devlet diyor ki ekin, dikin. Ektik diktik nerede devletin adamları? Yazık günah. Bizim bütün ömrümüz tarla da geçiyor. Sonra vananın başına bir geliyoruz, boru boş hiçbir işe yaramıyor halimiz bu” dedi.
Çiftçi Hüseyin Ayaz ise, “75 yaşındayım doğdum doğalı buralıyım. Emekliyim ama çalışmaktayım. Bundan önceki dönemde bundan çok çok rahattık. Yine zorluklar çektik ama bu şekilde değildi. 1 Mart’tan itibaren su verilmesi gerekiyordu buraya. Tüm mahsulümüz gitti. 3 ayda bir verime geçer mahsulümüz. Suyu verselerde hiçbirşey fayda etmeyecek. Kasım ayına denk gelecek, kira düşecek. Evimde 22 bin kök çimim var” dedi.
Yeniköy Muhtarı Bahattin Kaygısız da, “3 dönem Edebali Sulama Birlik Başkanlığını yaptım. Şu anki yönetime kadar bana yardım eden olmadı. Buranın sorumluları görevlileri onlarda sorumlu. Ben de çalıştım Mart’ın 20’sinde suyu sisteme verseydi vatandaş bu duruma düşmeyecekti. Buraya atanan isimlere faturayı biçmeliyiz.
Türkiye’de en fazla sulama yatırımı yapılan il Bilecik. Tarım köy işlerinde raporu var. İstanbul’un su kaynağı olarak gözüküyor. Selöz göleti örneği gibi aynı müteahhit yapmış. Kötü borular kullanmış. Borular patlıyor. Su hazır ama patlak borular yüzünden çiftçilerimiz sulama yapamıyor. Sadece devlete suç bulmamalıyız atanan kişilerde sorumsuzluk var” dedi.
Köylüler tarla ve bahçelerini sulama yapamadıkları ve su olmadığı için tohumlarını ekemedikleri gerekçesi ile akşama kadar köy kahvesinde oturduklarını söylediler ve yetkilileri göreve davet ettiler.
