Seçim kampanyalarında en etkili yöntemi ve kanalı bulmak için, bu işin profesyonelleri çok ciddi çalışmalar yürütmektedirler. Siyasal iletişim, belirli bir kitleyi baskı aracı olmadan manipüle etmek ve seçmenin davranışlarını yönlendirmek için yürütülen bir faaliyettir.

Medya, topluma enformasyon akışı sağlayan bir araç olmanın yanısıra, Karl Marx’ın kavramsallaştırdığı alt yapı / üst yapı sistematiğinde bir üst yapı olgusudur. Egemen ideoloji kendi istekleri doğrultusunda medyayı yönlendirirken; medya da siyasi iktidara meşruiyet kazandıran ideolojiyi üretir.

Medyanın haber içeriklerinin değiştirilmesine yönelik davranışı manipülasyon olarak tanımlanır. Bir kimseyi veya topluluğu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek için ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirmektir.

Nitekim medya egemen grubun hedeflerini, çıkarlarını, tüm toplumun hedefleri ve çıkarlarıymış ilkesinden hareket ederek, toplumun, söz konusu egemen grubun tüm faaliyetlerini sahiplenmesini sağlamaya çalışır.

Yabancı karşıtı tutumlarıyla dikkati çeken Almanya İçin Alternatif (AfD) adlı ırkçı popülist parti, 2017 seçimleri sırasında yürüttüğü kampanyada bir polisin göstericilerden dayak yerken göründüğü fotoğrafı, solcuların ve göçmenlerin Almanya’yı şiddet sarmalına sürüklediğinin delili olarak kullandı. Daha sonra bu fotoğrafın Almanya’da değil, Atina’da çekilmiş bir fotoğraf olduğu ortaya çıkınca, AfD sözcüsü, fotoğrafın sahte veya gerçek olması Almanya’da şiddet ve kaosu kimin yükselttiği gerçeğini değiştirmeyeceğini söyleyebilmiştir.

Hindistan Seçimleri ve Modi :

2014’den beri iktidarda olan sağcı Hindu milliyetçisi BJP Partisinin lideri Başbakan Narendra Modi attığı ayırımcı adımlarla dünyanın dikkatini çekmeye devam ediyor.

Mayıs 2019’da Hindistan’da yapılan parlamento seçimlerinin kampanya süreci çok ilginç ibretlik “zırva” örnekleriyle doluydu.

Hindistan’ın resmi istatistiklerine göre Hindistan’ın Müslüman nüfusunun oranı 1951’de %9.8’di ve 60 yıl sonra 2011 yılında ancak %14.2 olmuştu. Ama iktidardaki Hindu milliyetçisi Millet Partisi (BJP), seçim kampanyası boyunca Müslüman nüfusun oranının 2031’de %38.1’i ve 2041 yılında %84.5’e ulaşacağını iddia etti.

Böyle bir şeyin biyolojik ve kültürel olarak imkansızlığına rağmen, Hinduların çoğu bu “zırvaya” inanıp “ Hinduluk yok olmanın eşiğinde ” korkusuyla Millet Partisine (BJP) oy verdi. Modi’nin mitinglerinde seçmene pompalanan ideoloji şuydu; Hindistan’ı yeniden Müslümanların ve Pakistan’ın egemenliğine sokma hülyasında olan, başta laik elitler ve ülkenin kurucu partisi olan Kongre Partisi, Hindistan’ın düşmanlarının en büyük korkulu rüyası olan Modi’nin kaybetmesi için çalışıyorlardı.

BJP’nin seçim sloganları “Modi’yi desteklemek Hindistan’ı desteklemektir, Modi’ye karşı olmak Hindistan’a karşı olmaktır.” şeklindeydi.

Modi, Hindistan’da evinde temiz suyu ve tuvaleti bile olmayan yüz milyonlarca insana bunca yıllık iktidarında bu en temel imkanları bile yaratamamış, 2014’deki seçim vaatlerinin tek birini bile gerçekleştirememiş olsa da onları “yok olmaktan koruyan ve korumaya devam eden bir

milli kahraman” olarak azizleştirildi. Seçim ortamında bile BJP’nin ekonomik vaatlerini, politikalarını tartışmak imkansızdı. Tartışanlar ise, “vatan haini”, “dış güç işbirlikçileri”, “düşmanların ekmeğine yağ sürmek” ile suçlanıyorlardı.

Kıssadan Hisse ( Hindistan’ın Filleri ):

Hindistan’da filleri yetiştirmek için onları küçükken kalın bir zincire bağlarlar. Tabii bu yavru filin, bu kazığı sökmesi yada zinciri kırması mümkün değildir. Küçük fil, önceleri bu zincirden kurtulmak için var gücüyle mücadele eder, ama sonucu değiştiremez, özgürlüğüne kavuşamaz. Yıllar geçer fil büyür. Bağlı olduğu kazığın onlarca katına gücü yetebilir ama fil asla böyle bir girişimde bulunmaz. Zira o artık özgür olamayacağına inanmıştır. Artık kırılamayan şey filin zinciri değil, özgür olamayacağına olan inancıdır.

Psikolojide “ öğretilmiş çaresizlik ” diye bir kavram vardır. Buda gösteriyor ki önce inancınızı elinizden alıyorlar. Sonra sizi, durumunuzu değiştirmeye gücünüz olmadığına ikna ediyorlar ve istendiği şekilde davranmanızı / hareket etmenizi sağlıyorlar.

Ne dersiniz; fillerin ülkesi Hindistan’ın ırkçı ve İslam düşmanı Başbakanı Modi ve ekibi seçim manipülasyonu konusundaki dersine çok iyi çalışmışlar diyebilirmiyiz?

Seçimi kazandığına göre dersini iyi çalıştığı belli. İşin ülkemizi ilgilendiren kısmına gelecek olursak, önümüzdeki ilk seçimde kimden ve nereden gelirse gelsin bu tür manipülasyonlara karşı uyanık olmaktır.

Aksi halde ülkemize bedeli çok ağır olabilir.

Kaynakça: Prof. Dr. İbrahim Turhan / Perspektif. online’deki makalesinden

Doç. Dr. Atıl Cem Çiçek / Siyaset, İdeoloji ve Manipülasyon Ekseninde Medya