Şeyh Edebali Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü tarafından ‘Yayla Kültürü ve Yaylacılık’ sempozyumu düzenledi. Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden 28 bilim insanını bir araya getiren sempozyumda, yaylacılığın tarihçesinden, günümüzde karşılaşılan sorunlara kadar pek çok konu hakkında sunum gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Azmi Özcan, üniversitemizin artık bebeklik döneminden çıktığını ve genç bir üniversite olduğunu söyledi ve bu gibi geniş katılımlı sempozyumlara ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Yaylacılığın atalarımızın hayat tarzı olduğunu ve türkülerimizin, manilerimizin, kavgalarımızın, sevdalarımızın hep bu kültür içinde yoğrulduğunu belirten Özcan şöyle konuştu:


“Esasen insanoğlu olarak bizim yer yüzündeki varlık nedenimiz, ya da kendimize yüklediğimiz misyonumuz zamana ve mekana hakim olma çabamız. Ne kadar hakim olursak kendimizi o kadar emin hissediyoruz. O yüzden de “zaman tarih, mekan da coğrafya” diyoruz. Ve hayat yolculuğumuzda tarih ve coğrafyanın önemini özellikle vurgulamak gerektiğine inanıyoruz. Üniversitemiz genç bir üniversite. Artık bebeklik çağını atlattı. Özellikle bu iki alanda çok yoğun sempozyum faaliyetlerimiz oluyor. Bundan sonra da devam edecek. Bu sempozyumda, bizim tarihi yolculuğumuzun başat unsurlarından birisi olan yayla kültürünü gündeme getirdi arkadaşlarımız. Bir hayat tarzıdır şüphesiz. Bu hayat tarzı tarihe yayılan uzun zaman dilimi içerisinde, konar-göçer diye ifade edilen, bizim atalarımızın hayat tarzı. Aşağı yukarı bölgelere göre birkaç aydan 6-7 aya kadar süren bir zaman dilimine yayılan bir hayat tarzı. Ve hayatın bütün unsurlarını da içine alan bir tecrübe. Başta Türkülerimiz, manilerimiz olmak üzere, kavgalarımız, çatışmalarımız, sevdalarımız hep bunun içinde yoğrulmuş. Günümüzde bir başka unsuru da  öne çıkıyor ki bu sempozyumda çokça bahsedilecektir, Türkiye’nin bu olağan üstü zenginliklerinin, konumunun içerisinde turizm faaliyetlerimizin neredeyse tamamının adeta deniz ve kuma ayrılmış olması, bir tarih ve coğrafya zengini ülkemizin bu açıdan değerlendirilememesine yol açıyor. Mahzun kalmasına yol açıyor. Halbuki tanıttığımız zaman biliyoruz ki, bu alanda da çok büyük potansiyelimiz var. Bu tür faaliyetle inşallah bunların gündeme getirilmesine katkıda bulunacak. O yüzden, değerli vakitlerini ayırarak bizi onurlandıran bütün misafirlerimize çok teşekkür ediyoruz. Hayırlı uğurlu verimli bir programın geçmesini diliyoruz. Buradan ayrıldıktan sonra da lütfen gittiğiniz yerlerde bizim iyi dileklerimizi, dostluğumuzu, selamlarımızı oradaki dostlarımıza iletiniz.”

Sempozyumun düzenleme kurulu başkanı, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Harun Tunçel ise, bu sene 6’ncı yaşına giren Coğrafya Bölümünün 2’nci sempozyumuna imza attığını söyledi. Tunçel şöyle konuştu:

“Bundan 10 gün kadar öncesinde sessiz bir yaş günü kutlaması yapıldı. Bölümümüz 5’inci yaşını bitirdi, 6’ıncı yaşına girdi. Bu süre içerisinde 2’nci sempozyumumuzu düzenlemek üzere bugün buraya toplanmış bulunuyoruz. Yaşıtlarımız içerisinde değil, bizden çok daha eski kurulmuş üniversitelerin coğrafya bölümleri arasında bile bu yönümüzle çok ön planlarda olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Tabi bu tek başına olmuyor. Öncelikle Rektörümüz Prof. Dr. Azmi Özcan Bey’in bu konudaki destekleri ve katkısını mutlaka ifade etmemiz gerekir. İkincisi, bu konuda canla başla çalışan bölüm elemanlarını zikretmek gerekir. Ve üçüncüsü, bu tür çalıştaylarda, sempozyumlarda, bilimsel toplantılarda bilgilerini bizimle paylaşmak üzere buraya gelen katılımcıların desteklerini söylememiz gerekir. Ümit ediyorum ve biliyorum ki bu sempozyum da yeni ufuklar açacak, yaylacılık ve yayla kültürü konusunda yeni bilgilerle donanmış olarak buradan ayrılmış olacağız. Bu sebeple hepinize katılımınız için bilgilerinizi bizimle paylaşma özverisini gösterdiğiniz için, paylaşımcılığınız için teşekkür ediyorum.”

Açılış konuşmalarının ardından Yayla Kültürü ve Yaylacılık Sempozyumu’nun ilk oturumuna geçildi. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Metin Tuncel’in gerçekleştirdiği oturumda; Prof. Dr. Harun Tunçel ‘Yaylacılık Literatürü Üzerine Bir Değerlendirme’, Arş. Gör. Yakup Yılmaz  ‘Ulla Johansen ve Mehmet Eröz Gözünden Yörüklerde Yayla Hayatı’, Yrd. Doç. Dr. Taner Kılıç ise ‘Güvencesiz Yaşamlar: Göçebeler’ başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

Günün ikinci oturumunda; Prof. Dr. Ali Çelik ‘Türk Kültüründe Yaylak - Kışlak Geleneği ve Bunun Doğu Karadeniz Bölgesindeki Yansımaları’, Prof. Dr. Mehmet Somuncu ‘Doğu Karadeniz Bölgesi Yaylalarının İşlevlerinde Meydana Gelen Değişim ve Sonuçları’,  Prof. Dr. Mehmet Somuncu ‘Doğu Karadeniz Yaylarında 1973 - 2004 Yıllan Arasında Arazi Kullanımında Meydana Gelen Değişimin Değerlendirilmesi’ ve Yrd. Doç. Dr. Ali Yiğit ‘Türkiye’de Yaylacılık Faaliyetlerinin Gerilemesi ile Karın Yerde Kalma Süresi Arasındaki İlişkiler’ başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

İkinci oturumun ardından ‘Giresun ve Yöresinde Yaylacılık Kültürü’ konulu belgesel gösterildi ve Öğr. Gör. Hüseyin Kara, Prof. Dr. Metin Akar, Prof. Dr. Mustafa Cin, Yrd. Doç. Dr. Nazım Kuruca, Yrd. Doç. Dr. Dursun Şahin, Okt. Gökhan Hamzaçebi tarafından hazırlanan ‘Giresun’da Yaylacılık’ konulu fotoğraf sergisi açıldı.

Verilen aranın ardından sempozyuma günün üçüncü oturumuyla devam edildi. Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Somuncu’nun yaptığı oturumda; Prof. Dr. Metin Akar ‘Yaylacılıkla İlgili Bir Kelime: Düşün, Prof. Dr. Mustafa Cin vr Öğr. Gör. Fatma Emiroğlu Aydın ‘Giresun’da Yayla Yerleşmelerini Etkileyen Coğrafi Faktörler’, Yrd. Doç. Dr. Nazım Kuruca, Öğr. Gör. Hüseyin Kara ‘Giresun’da Yaylacılık Faaliyetlerinin İktisadi, Sosyal ve Kültürel Hayata Etkileri’ ve Prof. Dr. Recep Efe, Prof. Dr. Abdullah Soykan, Doç. Dr. İsa Cürebal ve Yrd. Doç. Dr. Süleyman Sönmez ‘Burhaniye’de Yaylacılık Faaliyetlerinin Ekoturizm Açısından Önemi ve Değeri’ başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

Günün dördüncü oturumuna Prof. Dr. Erdal Karakaş başkanlık etti. Oturumda; Doç. Dr. Cengiz Gökşen ‘Osmaniye ve Çevresinde Yaylacılık’, Doç. Dr. Nusret Koca ‘Geçmişten Günümüze Osmaniye Yaylaları’, Yrd. Doç. Dr. Emin Toroğlu, Yrd. Doç. Dr. Nadire Karademir, Ümit Barış Bayhan ‘Berit Dağlarında Yaylacılık (Göksun - Maraş)’, Yrd. Doç. Dr. Emin Toroğlu, Uzm. Fatih Adıgüzel, Ömer Kaya ‘Kızıldağ Yaylası (Karaisalı - Adana)’ başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

Sempozyumun son oturumuna ise Yrd. Doç. Dr. Ali Yiğit başkanlık etti. Oturumda Yrd. Doç. Dr. Musa Öksüz ‘Artvin Yayla Eğlenceleri: Boğa Güreşleri’ ve Okt. Gökhan Hamzaçebi ‘Yol Havaları’ başlıklı birer sunum gerçekleştirdi. Sempozyum yapılan değerlendirmenin ardından kapandı. İki gün olarak planlanan sempozyumun ikinci gününde davetlilere Söğüt ve çevresi gezdirilecek.

Editör: TE Bilişim