Bağımsızlığına ve özgürlüğüne düşkün Türk Ulusu, tarih boyunca onuruyla yaşamış, canı pahasına da olsa ilkelerinden, değerlerinden ve ülkülerine ödün vermemek için savaşlar yapmıştır.

Bu savaşların en önemlisi olarak tarihin altın sayfalarındaki yerini alan ve bağımsız yaşamak isteyen birçok ulusa da yol gösteren Kurtuluş Savaşı, yokluklar içindeki Türk Ulusunun Ordusuyla birlikte Yüce Atatürk önderliğinde yazıldığı kahramanlık destanıdır.

30 Ağustos Zaferi ile taçlanan Ulusal Kurtuluş Savaşımız, tüm kaynakları tükenmiş bir İmparatorluğun yıkıntılarından ulusal bir devlet ile ordu yaratma mucizesini gerçekleştirmiştir.

Özgürlüğün, Laik Cumhuriyet ile Demokrasinin müjdecisi olan ve onurla, gururla kutladığımız Zafer Bayramı, ümmetten millete giden, sorunlarla dolu yolun inançla, kararlılıkla aşılmasıdır.

Dün olduğu gibi; Bugün de en önemli ve vazgeçilmez görevimiz, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü, Laik Cumhuriyetimiz ile Sosyal Hukuk Devletini savunmak, korumak ve sonsuza kadar yaşatmaktır.

Varlığımızı; bizlere emanet eden Cumhuriyet’i kurarak çağdaş bir devlet bırakanlara borçlu olduğumuz hiçbir zaman unutulmamalıdır.

Bugün 97. Yılını kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda başta Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Atatürk ve O’nun silah arkadaşları olmak üzere Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını saygı ve gönül borcuyla anıyorum.

Zafer Bayramını en içten duygularla kutluyor, şehitlerimize rahmet, gazilerimize şükran, ordumuzun tüm mensuplarına ve Bilecik Halkına selam ve saygılarımı sunuyorum.

Editör: TE Bilişim