AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, Bilecik Belediyesi iştiraki KAYI A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Erdağı’nın, Bilecik Belediyesi’ndeki odasında yaşanan rüşvet olayına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Milletvekili Selim Yağcı, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşanan olayları Bilecik adına kötü bir reklam olarak değerlendirdi.

Yaşanan olayın malumun ilamı olduğunu, sağ duyu sahibi birçok insanın yetkilileri bu konuda uyardığını belirten Milletvekili Yağcı, "Belediyede bu şahıs eliyle veya farklı şekillerde iş yapabilmek için mutlaka belirgin para alış verişi olduğuna ilişkin bizde siyasetçi olarak halkımızdan bu şikayetleri, söylemleri duyuyorduk. Bu zamana kadar bu ete kemiğe bürünmediği için bir kurumu, kuruluşu veya bir şahsı itham etmek mümkün değil. Yine bu işlerde mağdur olan bir grubun şikayeti üzerine bizlerin dahi haberi olmadan Emniyetimizin ve Savcılığımızın işbirliği içinde operasyon gerçekleştirildi" dedi.

Selçuk Erdağı'na Belediye Başkanı Semih Şahin tarafından Belediye Başkan Yardımcılarının üzerinde yetki verildiğinin altını çizen Milletvekili Yağcı, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

"Bu olayın gerçekliğinin ortaya çıkması 200 bin dolar gibi Türkiye ve Bilecik şartlarında önemli bir rakamı alabilecek derecede bu işi organize edip almak alma noktasında teşebbüs etmeleri, almaları tabi ki üzüntü verici. Bu şahıs Kayı Şirketi'nin Genel Müdürü ama hepimizde biliyoruz ki Belediye Başkanı tarafından Belediye Başkan Yardımcıları üzerinde dahi yetki verilen bir insan. Belediye'deki tüm iş ve işlemleri A'dan Z'ye fiilen yöneten, yönetme noktasında eğilim gösteren bir insan. Bunun olması tabi sayın başkan 'Hemen azlettim' gibi kolaycı bir yola tevessül etti.

Bunun sorumluluğunu Bilecik'te olup da daha önceden burada bulunan bir insanın yaptığı bir iş değil. Başkanın birebir güvendiği, özel olarak getirdiği bir şahsın kendi hukuki yetkisinin üzerinde yetki verdiği bir şahsın yapmış olduğu bir işlem olduğu hasebiyle de oldukça dikkat çekici. Tabi bu süreç artık öncelikle yargının, idarenin ve daha sonra siyasetin konusu. Yargının yetkili mercilerini detaylarını araştırmadan, idare merciler bu tahkikatın, aşamasını, kapsamını belirlemeden siyaset olarak bizim önceden konuşmamız bu çalışmaları aksatabilir.

Bu işler bir kişiyle olacak şeyler değil. Kişinin özgüvenli, kendi odasında böyle bir şeyi çok rahatlıkla yapabilecek bir durumda olması ve diğer söylentilerin de oluşması, ben burada kamuoyuna da şunu diyorum, kahve köşelerinde şurada burada birilerini eleştirmenin ötesinde elinde bilgisi, belgesi olan herkesin yetkililere bunları bildirmesi ve daha önceden baskı yoluyla da ödemeleri yapan insanların da gelerek yetkili mercilerin işini kolaylaştırması ve bunlara ilişkin olarak da gerekli açıklamaları yapmaları gerekli çünkü onların iş ve işlemleri manevi baskı altında yapılmıştır.

Bu rüşvet adı altında verilse bile değerlendirmesi yargıya ait olmak üzere bu manevi baskı altında yapılan şeylerde bir rüşvet suçunun oluşması mümkün değil. Doğrunun ortaya çıkması noktasında da herkesi sorumlu olmaya, bu mesuliyet altında davranmaya davet ediyorum. Belediye Başkanlığı yapmış bir insan olarak şunu da yapmaktan korkarım. Yargısız kimseyi infaz etmek istemem. Beratı zimmet asıldır ama olan şeyler burada bir siyasi, idari ve insani sorumluluk vardır. Bunların hepsine bakmak lazım.

Bize farklı bir partinin mensubu ve milletvekili olarak bu şikayetler hep geldi. Dönem dönem de bunlara ilişkin olarak en azından geçen açıklandı. Belediye Meclis üyemiz benzer şeyde 1,5 yıl önce Meclis toplantısında Başkan beye de 'bu yukarısı neresi?' dediğinde 'yukarısı benim' diyor. Bu şikayetler geldi biz bu zamana kadar böyle bir işi hiç terennüm etmedik. İnsanlara belirgin delil, bilgi, duyum olsa da bilgi ve belge olmadan bunları konuşmak mümkün değil.

Yine de burada yeni bilgi, belge ve karar ortaya çıkıncaya kadar bu şahsın dışında diğer şahıslara ilişkin olarak bir şey demek mümkün değil. Olayın oluşu, mahiyeti şirketin sorumlusu ama başkan beyin yan tarafında ben gidip görmedim, özel ofisi olan, diğer şeyi olan şirket sorumlusunun Belediye'de işi nedir? Belirgin dosyalar önündeymiş, ruhsat dosyaları önündeymiş peki şirket sorumlusu bu işlerle ilgilenmiyorsa ruhsat dosyalarının onun masasında işi nedir? O zaman bu ruhsat dosyaları yetkisi dışında teslim eden de, onu teslim etmeye yönelten de sorumluluk içindedir.

Suizanda bulunmak istemiyorum ama insani sorumluluk, siyasi sorumluluk, idari sorumluluk var. İnsani sorumlulukta benim yakın arkadaşım ve en güvendiğim adam diyerek getiriyorsan, şehirle çok ciddi bir bağlantısı olmadığı halde bu insani sorumluluğu gerektirir. Siyasi sorumlulukta yetki vermeden de, hukuki yetkisi olmadan da her şey bu arkadaşa sorulacak, bu arkadaşa danışmadan bana gelmeyin diyorsan ve idari anlamda da bu noktada geniş kapsamda bakıldığında personel hatta Başkan Yardımcılarının da bu anlamda seçilmişlere karşı saygısız davranıyor diyerek istifaya kadar getirecek durumda ilgili şahsın yanında duruluyorsa, söylenmesine rağmen, daha önce parti teşkilatı tarafından uyarılmasına rağmen bundan vazgeçilmiyorsa burada üç anlamda da değerlendirme yapmak lazım.

Ama bu olay ve diğer olaylarda ilişkileri nedir, ne şekildedir nasıl olmuştur, nasıl olacaktır açıkçası burada Başkan bey bu işin başındadır dersek ona haksızlık olur ama sonuçlarını detaylarıyla yetkili mercilerimiz, Savcılarımız, İçişleri Bakanlığı olmak üzere bunlar araştırıldığında mutlaka kamuoyunu aydınlatacak bir sonuç ortaya çıkacak. Şimdi hayatın akışı içerisindeki bizim bakışımızla siyasetin sonuçlarıyla hukukun sonuçları her zaman örtüşmez. Hukuk konuşabilmesi için sübut ermesi lazım.

Siyaset şüpheden beslenir şuanda kamusal ve siyaset sonuçları doğmuştur. Hukuki sonuçları da yargılamalar yapıldıktan sonra göreceğiz. Şahıs hakkında şüphe yok çünkü odasında daha önceden alınan kayıtlarla tespit edilen bir işlem varmış. Tabi bu konularda söylenecek bir söz olmayınca, sözler de ağızdan çıkmaz. Bu işin detayında arkasında, önünde, sağında ve solunda kim ya da kimler var veya başka bir olaylar var mıdır, olduğu söyleniyor. Bunların altından kimler çıkacak, bu işlemleri tek başına yapamazsınız, bunların elleri ve ayakları da var. Bu uzantılarda kimler çıkacak.

"DEVLET YANLIŞ YAPILIRSA HEDEFİNE ULAŞIR"

Devlet bazen topal olur ama hiç kör değildir. Eninde sonunda devlet yanlış yapılırsa hedefine ulaşır. Savcılık soruşturmaları gizli, tahkikatlar yapılır. Gerekli incelemeler, bilirkişi çalışmaları, Savcılığımızın olayı hangi kapsamda tutacağı gibi. Muhtemelen buna ilişkin İçişleri Bakanlığı'nın denetim mekanizmasına bağlı olay. Bakanlık tarafından gerekli denetimler yapılır, bunun sonucunda iş nereye kadar giderse ilgililere ilişkin olarak olması gereken tüm işlemler devletin gözetiminde şüphe çerçevesinde rapor düzenlenir ve o konuda gerekli değerlendirmelerde yapılır ama tekrar söylüyorum yargısız infaz yapmayalım, Belediye Başkanına ilişkin soruşturmalar devam ediyor ama Belediye Başkanı bu işin arkasındadır, önündedir demek yargısal bir sonuç çıkmadan, çalışma olmadan bunları demekte çok doğru değildir. Ancak bunları yaparken bu şahsa bu kadar yetkiyi vermek, bu kadar rakamları alma cesaretini verme noktasında da bu gücü de Belediye Başkanından aldığı kesin çünkü o kadar yaptırım gücü olmasa bu kadar parayı isteyemez.

Editör: TE Bilişim