Bilecik’te İYİ Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen törende İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu ve Kurumsal İşler Başkanı Cihan Paçacı, AK Parti hükümetine yüklenerek İYİ Parti’nin iktidara alternatif, Türkiye’nin umudu olduğunu vurguladılar.

 “CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ KİM OLACAK DİYE TOMBALA ÇEKİYORLAR”

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Türkiye’yi yönetmek için kurulmuş bir parti olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Biz Genel Başkanımızla beraber tüm teşkilatımızla beraber yaklaşık 3 yıla yakındır Türkiye’nin sokaklarında 81 il, 500’ün üzerinde ilçeyi dolaşıyoruz. Biz neden birtakım medya organlarını tercih edip oralarda konuşmak yerine insanımızla birlikte sokaktayız da neden Cumhur koalisyonunn sahipleri ve sözcüleri akşam medyada?

Çünkü gündüz Bilecik’in sokaklarında yaşananlarla, Bozüyük’ün caddelerinde yaşananlarla gece medyada konuşulanlar arasında benzerlik yok. Gündüz peynirin yeni fiyatı konuşuluyor. Gündüz tencere kaynaması konuşuluyor. Gündüz öğrencisini bir başka şekilde okutabilmenin zorluğu konuşuluyor ama gece, millet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı kim olacak tombala çekiliyor. Müsaade edin biz onu belirleriz, çok kolay.

“13. CUMHURBAŞKANI BİZİM ADAYIMIZ OLACAK”

Sayın Genel Başkanın söylediği gibi 13. Cumhurbaşkanı bizim adayımız olacak. 2018 seçimleriyle beraber oluşan bir birliktelik ve ittifak nasıl İstanbul, Ankara, Antalya, Adana’da siyasi atmosferi değiştirdiyse şimdi bütün Türkiye’de bu siyasi atmosferi değiştiriyor. Hiç kimsenin merakı olmasın. Biz inşallah Türkiye’yi yönetmek için kurulmuş bir partiyiz. Hep beraber buradayız. Bilecik’i biz yönetelim diye kurulmuş bir partiyiz. Osmaneli’ni biz yönetelim diye kurulmuş, Bozüyük’ü biz yönetelim diye kurulmuş ve Türkiye’yi biz yönetelim diye kurulmuş bir partiyiz.

Türkiye’yi sayın genel başkanla beraber biz yönetelim, icraatını bir de biz yapalım ve Türkiye’yi bugünkü yerden yukarılara doğru çıkartalım. Bu gayret içerisinde olan bir genel başkan var. Bu nedenle siyasete 2017 gibi Türk siyasi tarihinin en zor zamanında bayrak açmış bir genel başkan var.

“ERDOĞAN’A SUNULANIN YARISI AKŞENER’E SUNULSAYDI, AKŞENER İKTİDARA GELİRDİ”

14 Ağustos 2001’de Tayyip Erdoğan AK Parti’yi kurduğunda dört farklı kanalda canlı yayına katıldı. Arkasından Bülent Bey katıldı, arkasından Abdüllatif Bey katıldı. Sayın Genel Başkan 25 Ekim 2017’de partiyi kurduğunda biz bırakın canlı yayına katılmayı 5 ay sonra sayın genel başkanın ancak fotoğrafını bir televizyon ekranında gösterebildik. 2001’deki Türkiye’ye biz ne diyorduk, yasaklı Türkiye. Eğer Türkiye, Meral Akşener partiyi kurduğunda Tayyip Erdoğan’a sunulanın yarısını sunsaydı Meral Akşener iktidara gelirdi.

“SAYIN BAHATTİN ŞEKER BEY İLE BERABER OLMANIN DA BURADA GURURUNU YAŞIYORUZ”

Bugün buradan çıkartmamız gereken bir Türkiye var. Hep beraber inşallah buna gücümüz yetecek. Bugün buradayız ve Bilecik’in gururu, siyasetinin gururu politikacımız Sayın Bahattin Şeker Bey ile beraber olmanın da burada gururunu yaşıyoruz. İnşallah yolumuza güçlü arkadaşlarla devam ederiz.

“İYİ PARTİ BİR UMUDU VE DEĞİŞİMİ TEMSİL EDİYOR”

Gözlerimizi kapatalım ve bu partinin olmadığını düşünelim, Türkiye’de değişimin umudu yok. Meral Akşener böyle bir parti kurmadı, Türkiye’deki önümüzdeki seçimlerle ilgili toplumun kaçı değişim umudu taşıyacak. Bunun için sizler kurduğumuz parti ve sayın genel başkan Türkiye’de esasında bir umudu temsil ediyor, bir değişimi temsil ediyor. Bilecik teşkilatımıza bu etkinlik için çok teşekkür ediyorum. Sayın Bakan Bahattin Şeker Bey’e ve burada yeni katılan dava arkadaşlarımıza, eskisiyle yenisiyle hep beraber daha güçlü yola koyulan bir İYİ Parti kervanına şahit olmaktan mutluyum.”

İYİ Parti Kurumsal İşler Başkanı Cihan Paçacı da yaptığı konuşmada, AK Parti’nin kötü ekonomi politikasını eleştirirken, önümüzdeki seçimlerin önemine dikkat çekti.

Yapılacak seçimlerin bir sistem değişikliği seçimi olduğunun altını çizen Paçacı, “eğer bu seçimlerde sistemin değişmesini isteyen siyasi partiler başarılı olamazlarsa bundan sonra sistem değişikliği Türkiye’nin gündemine bir daha gelmez ve Türkiye her geçen gün dikta rejimine doğru giden bir noktaya taşınmış olur. Onun için bu seçimin önemi diğer seçimlerden çok daha fazladır” dedi.

Paçacı, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Türkiye’de siyaset birçok merhaleden geçmiştir. Zaman zaman siyasetin önü kesilmiştir ama sonunda yine demokratik usullerle siyaset hayatiyetini devam ettirmiştir. 2002 yılında Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan AK Parti Cumhuriyet tarihimizin en uzun süreli iktidarını tek başına götürmüştür. Halen de bu iktidarları devam etmektedir.

“TÜRKİYE’NİN 20 KAYIP YILI”

Belki 30 sene, belki 50 sene sonra bu 20 yılın değerlendirilmesi yapılacağı zaman ben inanıyorum ki Türkiye’nin 20 kayıp yılı olarak geçecektir. AK Parti iktidarları döneminde ülkemiz açısından çok ciddi tahribatlar yaşanmıştır.

“DEVLETİN KURUMLARI PARTİNİN KURUMLARI HALİNE GELMİŞTİR”

Hepimizin göz bebeği olan Türk Silahlı Kuvvetleri 2 kez çok ciddi zafiyetler yaşayacak problemlerle karşı karşıya kalmıştır. Ülkemizin, devletimizin birçok kurumu maalesef devletin kurumu olmaktan çıkmış partinin kurumları haline gelmiştir. Devletin memuru, partinin memuru haline gelmiştir. Tahribat her yerde devam etmiştir.

“ÜLKEMİZ VE GELECEĞİMİZ TEK BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞI ARASINA SIKIŞTIRILMIŞTIR”

Bugüne geldiğimizde demokrasimiz çok büyük erozyona uğramıştır, yargı yürütmenin emrine girmiştir ve sistem değişikliğinden sonra da ülkemiz ve geleceğimiz tek bir kişinin iki dudağı arasına sıkıştırılmıştır. Bu gidiş iyi bir gidiş değildir. Parlamenter sistemden ayrılıp Başkanlık sistemine geçince Türkiye tek bir kişinin her türlü kararıyla yönetilir haline geldi. Bir kişinin her şeyi bilmesi mümkün değildir.

“TÜRKİYE’NİN FELAKETİ ERDOĞAN’IN USTALIK DÖNEMİNDE BAŞLADI”

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ben şöyle değerlendiriyorum. İktidara geldiğinde “benim çıraklık dönemim var” dedi. Bir çırak bilmediğini bilir, bilmediği şeyleri de etrafına danışır ona göre icraat yapar. Sayın Erdoğan da ilk zamanlarında böyle yapmıştı. Sonra kalfalık dönemi başladı. Danıştığı insanların sayısı azaldı ve yavaş yavaş problemler çıkmaya başladı. Son döneminde ise “ben ustalık dönemine girdim, artık usta oldum” dedi ve hiç kimseye danışmadan tek başına yönetme iddiasıyla hareket etmeye başladı. Türkiye’nin felaketi de burada başladı.

“BİZ BU HAYAT PAHALILIĞINI HAK ETMİYORUZ”

Hepimizin cebini ilgilendiren çok büyük hatalar yapıldı. “Faiz sebep enflasyon sonuç” dedi bugüne kadar ekonomi ilmine ters düşen bir uygulama biçimine girdi ve yüzde 15 olan enflasyon bugün TÜİK’e göre 83 oldu, Enflasyon Araştırma Grubu ENAK’a göre yüzde 186 oldu. Bu hepimizin cebinde birtakım tasarruflarımızın çalınması demektir. Halen bu inadına da devam etmektedir. Biz domatesi 3 liradan, 5 liradan yerdik ama raflarda domatesin kilosunu 40 lira olduğunu da gördük. Biz bunu hak etmiyoruz. Biz bu hayat pahalılığını, bu cefayı hak etmiyoruz ama halen bu inat devam ediyor. Biliyorsunuz politika faizini tekrar düşürdüler önümüzdeki dönem çok daha maalesef Türkiye’yi kötü günler bekliyor.

“YARGI ÇÖKERSE DEVLET ÇÖKER”

Sayın Genel Başkanım yargının durumunu sık sık ifade ediyor. Eğer yargı çökerse devlet çöker. Bir AK Parti ilçe başkanı ile veya il başkanı ile bir davanız olsa mahkemelik ve siz de yüzde yüz haklı olun mahkemeye gittiğinizde kimin kazanacağı bellidir. Devletimizin geldiği nokta maalesef budur.

ERDOĞAN SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEDEN ÖNCE DOLAR 4 LİRAYDI, BUGÜN 18 LİRA

Önümüzde seçimler var, bu seçimler çok çok önemli. Bugünümüz için, geleceğimiz için, çocuklarımız için, torunlarımız için. Biliyorsunuz 2010 yılı referandumuyla sistemi değiştirdiler. Bu sistemde yönetilmeye başlandık. Sayın Erdoğan bu sistemi anlatırken şunları söylüyordu, “ekonomik olarak şaha kalkacağız” diyordu. Sistemi değiştirmeden önce dolar 4 liraydı, bugün 18 lira 58 kuruş. Enflasyon yüzde 15’ti bugün TÜİK’E göre, yalan enflasyona göre yüzde 83 ama bizlere yansıyan enflasyon inanın yüzde 300 çünkü hepimizin harcama kalemleri bellidir. O harcama kalemlerine bakın 3 katı fiyatla karşılaşırsınız.

“TÜRKİYE FAİZ CENNETİ HALİNE GELDİ”

Faize karşıyım dediler ama bugün Türkiye faiz cenneti haline geldi. Bütçede faiz ödemeleri yanılmıyorsam 300 milyarı geçecek, 330 milyar civarına çıkacaktır. Bu gidiş iyi bir gidiş değil ancak önümüzde bir şansımız var, o da seçimler. Bu seçimlerde şahıslardan çok daha önemli olan şey sistemin değişip değişmeyeceği. Eğer bu seçimlerde sistemin değişmesini isteyen siyasi partiler başarılı olamazlarsa bundan sonra sistem değişikliği Türkiye’nin gündemine bir daha gelmez ve Türkiye her geçen gün dikta rejimine doğru giden bir noktaya taşınmış olur. Onun için bu seçimin önemi diğer seçimlerden çok daha fazladır.

“BU SEÇİM, SİSTEMİN DEĞİŞİP DEĞİŞMEYECEĞİNİN TESPİT EDİLECEĞİ SEÇİMDİR”

Bir iktidar değişikliği seçimi değildir. Bu seçim, sistemin değişip değişmeyeceğinin tespit edileceği seçimdir. Onun için diğer seçimlerden de farklı olarak hepinizin çok daha fazla çalışması gerekir. 5 yıl önce sayın genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi, yanında cesurlar ordusu dediğimiz arkadaşlarımızla beraber İYİ Parti’yi kurdu.

“İYİ PARTİ TÜRKİYE’DE İKTİDARIN ALTERNATİFİ HALİNE GELDİ”

Hiç kimse İYİ Parti’nin bu kadar büyüyeceğini, gelişeceğini tahmin etmedi ama sayın Genel Başkan ve arkadaşları çok büyük gayret gösterdiler ve bugün İYİ Parti Türkiye’de iktidarın alternatifi haline geldi ve ben inanıyorum ki bundan sonraki en az 3 seçimde Türkiye’nin birinci partisi olacak, en büyük partisi olacaktır. Bu hale gelmekte hepinizin emeği, hepinizin emeği vardır sağolun, varolun.

“İYİ PARTİ, TÜRKİYE’NİN AYDINLIK GELECEĞİNİN TEMİNATIDIR”

İyi Parti demokrasimizin teminatıdır, İYİ Parti yargı bağımsızlığının teminatıdır, İYİ Parti Türkiye’nin aydınlık geleceğinin teminatıdır. Bu açıdan İYİ Parti’ye sahip çıkmak lazım, çok çalışmak lazım ve İYİ Parti’yi mutlak suretle bu ülkenin yönetimine getirmek lazım. Biz bu amaçla gayret ediyoruz. Bizim gayretimizin yanında bize yol arkadaşlığı yapacak çok değerli arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Yeni üyelere, partiye yeni katılımlara ihtiyacımız var. Bugünkü toplantı bu partiye katılıp bu mücadelenin içerisinde yeralmak isteyen arkadaşlarımıza rozet takmak üzere yapılmaktadır.

“BAHATTİN BEY, BİR SİYASETÇİNİN OLMASI GEREKEN BÜTÜN ÖZELLİKLERE SAHİP”

Ben siyasete Doğru Yol Partisi’nde başladım. Orada çok değerli arkadaşlarımız vardı. Bunlardan bir tanesi de şuan aramızda. Sayın Bakanım Bahattin Şeker ile birlikte siyaset yapma şerefine ulaştım. Onu şöyle tarif ediyorum, bir siyasetçinin olması gereken bütün özelliklere sahip. Bulunduğu bölgede halkla bütünleşen, onların derdiyle dertlenen ve çözmeye çalışan, parti yönetiminde ise genel başkanım ve ilgili kurumların takdirini kazanan çalışmalar yapan çok değerli bir arkadaşımız. Bugün İYİ Parti kervanına katılma kararından dolayı huzurunuzda kendisine teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum. İnanıyorum ki bu katılımla partimiz daha da güçlenmiştir. Bölge olarak İYİ Parti’nin gücü bu bölgelerde de daha da güçlü hale gelmiştir.”

Konuşmaların ardından program rozet takma töreni ile sona erdi.

Editör: TE Bilişim