İK11 Platformu Başkanı Halil Altınay, Bilecik Valisi Tahir Büyükakın’ın gündem yaratan “Bilecik’in ismi Ertuğrul olarak değiştirilebilir” önerisi hakkındaki görüşlerini açıkladı.
Bilecik Valisi Tahir Büyükakın’ın yönetiminde olduğu şehrin imajını yükseltebilmek için bir vizyon ortaya koymayı amaçladığını söyleyen Altınay, “Başarılı bir organizasyon için toplumun her kesiminin fikir ve düşüncelerinin alınması gerekiyor.”dedi.
Sosyal medya üzerinden yazdığı hesabıyla görüşlerini açıklayan Altınay, şu ifadelere yer verdi:
“Bilecik’in adı ERTUĞRUL olsun mu, olmasın mı?
Kongre Merkezi’nde düzenlenen bir sempozyum esnasında Vali Bey’in “tartışılmak üzere” ortaya koyduğu fikir hayli ses getirdi. Ulusal basında, Ulusal Tv.lerde bile bu konuyla alakalı uzun haberler okuduk, izledik.
Açıkçası bu soru özünde sadece İSİM üzerine bir soru olmasa da, sorunun kendisi bile, kendi halinde sessiz sessiz uyuyan, otobüs firmalarının ES geçtiği, hatta karikatürlerde bile varlığı tartışılan BİLECİK’i ülke gündemine sokmayı başardı.
Unutulan, ES geçilen Bilecikli bu halinden oldukça memnunmuş ki röportajların genelinde şiddetle karşı çıktı BİLECİK’in adının bile değiştirilmesine.
Konu “Marka Değer” etrafında dönüyor. Marka Değer ne demek? MARKA sihirli bir kelime gibi her cümlede kullanılıyor ama, içi dolduruluyor mu gerçekten?
Dünyada Mekke, Sydney, İstanbul, Dubai, Paris, Londra, New York, Los Angeles gibi marka şehirler var. Şehirlerin marka değerleri, o şehrin iklimi, altyapısı, tarihi ve doğal güzellikleri gibi kriterlere göre sıralanıyor.
Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, yönetiminde olduğu şehrin imajını yükseltebilmek için bir vizyon ortaya koymayı amaçlıyor. Bilecik’in ve Bilecikli’nin hak ettiği değeri, doğru algı yöntemleriyle ortaya çıkarmak, ulusal ve belki ilerde uluslararası yatırımlara ortam sağlamak, dolayısıyla Bilecik ekonomisine ve bizzat Bilecikli’nin cebine, kaynayan tenceresine katkı sağlamak sonucuna odaklanarak, bir çalışma yapılmasını istiyor.
“Tartışın” diyor, “tartışalım” diyor. Bu süreç esnasında eksikler ortaya konacak, ihtiyaçlar belirlenecek, fikirler dile gelecek çünkü.
Bilecik Valisi Tahir Büyükakın'ın amacı ne peki?
Birçok vali geldi geçti bu topraklardan. O da gidecek görev süresi dolduğunda, günü geldiğinde... Bilecik madden kazanç sağlayacaktır bu fikirlerden, Vali Bey de bu çalışmanın manevi kazancına talip.
Ütopik görünse de şehir imajını yükselterek, ülke imajına katkı sağlamayı hedefliyor kendisi.
Bu süreç uzun soluklu ve sistematik bir ekip çalışması ile gerçekleştirilebilir. Siyasetçiler, siyasi rant umuduyla ve “ayrıştırıcı” kimlikleriyle kendi siyasi şovları için yola çıkarlarsa, salonlarla sınırlı kalır tüm emekler. Başarılı bir organizasyon için toplumun her kesiminin fikir ve düşüncelerinin alınması gerekiyor.
Ancak çok uzaklara gitmeden önce şunu belirtmek istiyorum.
Bilecik’te kurulu fabrikalarda çalışan yöneticiler, mühendisler, müdürler, şefler tercih etmiyor Bilecik’te yaşamayı.. Bu konuyu masaya yatırarak başlayabiliriz diye düşünüyorum.
Bölge sanayisinin temel kaynağı insan faktörünün, bu şehri tercih etmemesi, bizim de İnsan Kaynağı bulma süreçlerinde işlerimizi hayli zorlaştırıyor.
………………………………..
Bu konuyla ilgili olarak aynı yazara ait iki kitap öneriyorum sevgili dostlara.
Prof. Richard Florida isimli sosyal siyaset uzmanı Amerikalı bir yazar. Kitabın birinin adı Yaratıcı Sınıfın Yükselişi/2002 (The Rise of Creative Class) diğeri, Senin Şehrin Kim? (Who’s your City).”
