Bilecikli fabrika işçisi hurda malzemelerden bıçak üretiyor. Çocukluğundan beri demirciliğe karşı ilgisinin olduğunu söyleyen Eren Güngör, 12 senedir amatör olarak yaptığı bıçak yapmada ustalaştığını aktardı.

Döküm fabrikasında çalışan Eren Güngör, çöpe atılacak çelikleri evinin bodrumunda hobi amaçlı kurduğu atölyesinde işliyor. Atölyesinde mutfak aspiratöründen yaptığı dövme ocağında hurda olarak nitelendirilen rulmanları, eğeleri ve tarım aletlerini tava getirip farklı çeşitlerde bıçaklar üreten Güngör, boş durmak yerine üretime katma değer sağlamanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.

Yaklaşık 15 yıldır fabrikada çalıştığını vurgulayan Güngör, "Sıcak demircilik mesleğine karşı zaten bir ilgim vardı. Bıçaklara karşı bir ilgim var. İşte mutfak bıçaklarına, kamp, doğa bıçaklarına karşı bir ilgim var. Bunu da birazcık üretime dönüştürmek istedim. Hobi amaçlı bir atölye yaptım kendime. Burada hem boş zamanlarımı değerlendiriyorum hem de meslek anlamında kendime yeni bir süreç edinmiş oldum" dedi.

"HURDA MALZEMELER BENİM HAMMADDEMİ OLUŞTURUYOR"

Hurda malzemelerin kendi hammaddesini oluşturduğunu aktaran Eren Güngör, malzeme seçimine ilişkin ise şöyle konuştu:

“Genelde geri dönüştürülmüş malzeme kullanmaya gayret ediyorum. Yani başkanlarının ‘atık’ dediği, ‘hurda’ dediği malzemeler benim hammaddemi oluşturuyor. Bunlar; çıkma otomobil parçaları olabiliyor, çıkma rulmanlar, halk arasında ‘bilye’ diye tabir edilen rulmanlar, yüksek karbonlu olması önemli, yüksek karbonlu tarım aletlerinin parçaları, eski eğeler, törpüler. Bunun gibi birçok malzemeden bıçak üretebiliyorum. Bıçağa başlamadan önce tabi bir hammadde seçimi var. Hangi maddeden bıçak yapılır? Bıçak yüksek karbonlu çeliklerden yapılır. Yüksek karbonlu çeliği de zamanla pratik olarak tanıyoruz artık. Ya da diğer satın alma düz lama halinde çeliklerde olabiliyor. O çelikleri bulup dediğim gibi; daha çok hurda malzeme olan çelikler bunlar. Bunları bulup burada mengeneli bir tezgâhım var. Tezgâhta keserek, sonrasında kendi yaptığım demirci ocağım var. Bu demirci ocağını mutfak aspiratörü kullanarak bir körük yaptım. Yine üstünü kapamak adına çıkma saçlar kullandım. Kendi el emeğim. Tamamen kendimi adadığım, kendimi bulduğum bir yer haline getirdim. En son ısıl işlem yapılıyor. Isıl işlemde artık, bıçak canını, ruhunu vermek gibi bir şey oluyor. O işlemden sonra elimizde bir bıçağımız oluyor. Sonrasında onun tesviyesi, temizliği ve sapı takılıyor."

Bıçağın sap malzeme seçimine ilişkin konuşan Güngör, "Sap malzemelerinde, boynuz kemiği, kök ceviz, çok güzel desenli bir görüntü oluşuyor. Zeytin ağacı kullanıyorum. Öte yandan kompozit malzemelerden de bıçak sapı yapılabilecek malzemeler var. Plastik türevli malzemelerde kullanıyorum. Yani bıçağın nerede kullanılacağına göre sap malzemelerini tercih ediyorum" dedi.

“BU BİR SANAT”

“Bu bir sanat” diyen Güngör yaptığı bıçakların üzerinde el ile yapıldığına dair izlerin olduğunu belirterek, "Her sanatta olduğu gibi bu işin çıraklığı var, kalfalığı var ve ustalığı var. Çıraklık dönemlerimden kalan bıçaklarım da var, kalfalığımdan da kalan var. Kendime usta demem, öyle bir haddim değil ama uzun amandır bıçak yapıyorum. Giderek el mahareti gelişiyor. Fabrikasyon ürünler değiller, fabrikasyon ürünler olmadığı, el emeği ürün olduğu için her birinin şekli, modeli farklı. Üzerinde elle yapıldığını gösteren çekiç izleri vardır, belirli eğe izleri vardır, zımpara izleri vardır. Bunlar, bir bıçağın elde yapılıp yapılmadığını gösteren kriterlerdir. Bende yıllarca buna gönül vermiş birisi olarak el emeği ile maharetlerimi geliştirmeye gayret ediyorum.”

"DEMİRCİLİĞİN UNUTULMAMASINI İSTİYORUM"

Demirciliğin unutulmaması gerektiğini de söyleyen Güngör şunları söyledi:

“Görenler hayran kalıyor. Çünkü artık günümüzde bu işle uğraşan çok insan kalmadı. Eski demirci ustalarından dinlediğim, onların da bana yol gösterdiği şekilde bir şeyler yapmaya gayret ediyorum. Günümüzde artık tabi el emeğine de ilgi artmakta. O yüzden çok beğeniliyor. İsteyenler oluyor, ‘bana da yapar mısın?’ diyenler oluyor.  Elimden geldiği kadar gayret ediyorum. Bu mesleği, bu hobiyi biraz daha ileri taşımak istiyorum. Bu işin yaygınlaştırılmasını istiyorum. Yani demirciliğin unutulmamasını istiyorum."

Editör: TE Bilişim