Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Harun Kayacı, Genel Başkan yardımcısı İlahiyatçı Sabri Terzi ve MYK üyesi Erdem Çelik, birtakım temaslarda bulunmak üzere Bilecik’e geldi.

İl Divan toplantısına katılan heyet, daha sonra esnaf gezisi yaptı.

BTP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Harun Kayacı, Genel Başkan yardımcısı İlahiyatçı Sabri Terzi ve MYK üyesi Erdem Çelik, Bilecik Merkez İlçe Başkanı  Mehmet  Altın ve ilçe temsilcileri bir restoranda basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Burada basın açıklaması yapan Kayacı, Bağımsız Türkiye Partisi’nin bu ülkenin sorunlarını bileni sorunlara çözüm üretebilecek projeleri olan bir parti olduğuna dikkat çekti. Ülkenin en önemli sorunlarından biri olarak ekonomiyi gösteren Kayacı, parti tüzüğünde de yer alan ekonomi modeli ile ülkenin zenginleştirileceğini kaydetti.

İLK DEFA BİLECİK’TE AÇIKLADI

Planladıkları bir projeyi ilk kez Bilecik’te söylediğini dile getiren Kayacı, “Ev hanımı maaşıyla kadına, çocuk maaşıyla çocuğa vatandaşlık maaşıyla 18 yaşını doldurmuş olan ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diyen her bireyin cebine para koyarak yapacağız” dedi.

“TÜRKİYE’NİN ÇÖZÜME İHTİYACI VAR”

Siyasi olarak Bağımsız Türkiye Partisi 21 yıllık bir partidir. 40 yaş altında olanların doğal lideri Hüseyin Baş’tır. Türkiye’nin böyle bir sinerjiye, böyle bir enerjiye ihtiyacı var. Bugün Türk siyasetindeki siyasi aktörlerimizin dili ötekileştirici. Bu gerilimden Türkiye yoruldu. Türkiye’nin çözüme ihtiyacı var.

“EN KÂRLI ŞİRKETLERİ BABALAR GİBİ SATTILAR”

Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu başta eğitim deriz tabi ama diğer sorunu da ekonomidir. Çok zengin bir ülkede yaşıyoruz. Dünyanın en zengin yeraltı kaynaklarına sahibiz. Bu kadar zenginliğin içerisinde vatandaşımızın da zengin olması lazım. Bu kaynaklar Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyetin kazanımı olan en karlı, en stratejik, en fazla kişi çalıştıran şirketlerimiz maalesef babalar gibi sattılar. Genel Başkanımız geldiğinde biz de bunları babalar gibi alacağız.

“GELECEĞE YATIRIM YAPMAMIZ LAZIM”

Bu ülkede iktidar ne diyorsa muhalefet onun tam tersini söylüyor, aynı şekilde muhalefet ne derse iktidar da onu yanlış biliyor. Bu yanlış.  Başka bir Türkiye yok biz bu ülkeyi hep beraber bir yerlere taşıyacağız. Geleceğe yatırım yapmamız lazım. Derdimiz, dilimiz, uğraşımız, projemiz bu ülkenin geleceği için olması lazım.

“MİLLETVEKİLİ SAYISININ YÜZDE 80’İNİ 40 YAŞ ALTINDA ALACAĞIZ”

İlk defa burada söyleyeceğim bunu. Biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak toplam Milletvekili sayısının yüzde 80’ini 40 yaş altında alacağız. Listelerimiz de fermuar liste olacak. Bir kadın, bir erkek vekil seçeceğiz. Parlamentonun yarısı erkek, yarısı kadın olacak. Bizim kadınlarımız evlerinde harikalar yapıyor. Bu harikalar yaratan kadınlarımız mecliste de olmalı ki meclisin daha demokratik olabilsin Türkiye nüfusunun yarısı kadınsa, kadınların mecliste de temsil edilmesi gerekir.

“KIRMIZI ÇİZGİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR”

Diğer yandan, bu toprakların kurucu unsurları olarak bu toprakları bizler vatan yapmışız. Bunun içerisinde alevi kardeşlerimiz var, sünnisi, Caferisi, Kürtü, lazı,  çerkezi boşnağı var. Bunlar bizim zenginliklerimizdir. Biz hep beraber istiklal mücadelesini verdik. Bütün bu renkler, bu ülkenin kurucu değerleridir. Bu değerlerin hiçbiri birbirinden üstün değildir. Mezhepler üzerinden siyaset yapmak ülkeyi parçalar. Bağımsız Türkiye Partisi olarak çok net söylemek istiyorum ki bizim kırmızı çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkeleridir. Mustafa Kemal Atatürk ile bu ülkenin kurucu ilkeleri ile sorunu olmayan herkesle kol kol siyaset yapmaya hazırız. Türkiye’nin de buna ihtiyacı var.

“ÜLKEYİ ZENGİN YAPAMAYAN SİYASİ İKTİDARLAR KENDİ ZENGİNLİKLERİNİ YARATIYORLAR”

Biz bu ülkeyi zengin yapmaya geliyoruz. Ülkeyi zengin yapamayan siyasi iktidarlar kendi zenginliklerini yaratıyorlar. Bu doğru değil. Türkiye’nin yüzde 10’u zengin. Genel Başkanımızın da dediği gibi yüzde 10’un zenginliğini yüzde 90’lık kesime pazarlıyorlar. Önemli olan yüzde 100’ün zengin olabilmesi. Bu nasıl olacak, sosyal devlet anlayışıyla olacak.

“ÇÖZÜM, MİLLİ EKONOMİ”

Bağımsız Türkiye Partisi’nin tüzüğünde var milli ekonomi. Ev hanımı maaşıyla kadına, çocuk maaşıyla çocuğa vatandaşlık maaşıyla 18 yaşını doldurmuş olan ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diyen her bireyin cebine para koyarak yapacağız. Asgari ücreti yoksulluk sınırının üzerine çıkartırken iş verene daha fazla yük getirmeden devletin desteğiyle berabber bireyi ayağa kaldırmamız lazım. Kapitalist sistemde bankaya borçlandırılır, bankayı ayağa kaldırır, millet fakirleşir. Bankalar ve bankaya para satanlar zenginleşir. Bu sistemin değişmesi lazım. Bağımsız Türkiye Partisi dışında hangi siyasi parti gelirse gelsin uygulayacakları sistem kapitalizmdir. Serbest piyasa ekonomisi bu sistemin başkenti Amerika’da yoksulluk üreten bir sistem. Türkiye’de enflasyon Avrupa’da resesyon var. Türkiye’de faizleri indiriyorlar, enflasyon TÜİK’e göre bile yüzde 85. Gerçeğini zaten herkes biliyor. Faiz iniyor enflasyon çıkıyor Türkiye’de. Avrupa’da, Amerika’da faizi arttırıyorlar resesyon oluyor. Bu kapitalizmin matematiğinin çelişkisidir. Biz diyoruz ki artık bu modelin çöp atılması lazım. Bu modelde siz borçlanmadan ülkeyi büyütemezsiniz. Biz ne yapacağız 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş’ın yazdığı milli ekonomi modelini uygulayacağız. Bu model Rusya ve Çin’de kısmen uygulanıyor. Milli para tanımı 2005 yılında Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in iktisat literatürüne kazandırdığı bir kavramdır. Yerli emeğin ve üretimin sonucunda borçlanmadan edinilen paraya milli para denir. Yol, köprü havalimanı yapılırken borçlanıyorlar. Ayrıca döviz borçlanıyorlar. Neden döviz borçlanıyorsunuz, neden geçmediğimiz köprünün parasını bizden tahsil ediyorsunuz? Bu çakılı, kumu, mühendisi Amerika’dan mı getirdiler, hayır. Türkiye’den geldiyse neden yerli emek ve üretimin karşılığında borçlanmadan para üreterek bunu yapmıyorsunuz? 20 yılda yaptığınız 20 bin kilometre yolu 10 yılda da yapabilirsiniz, neden bu kadar uzattınız?

“BU ÜLKEDE EKONOMİYİ SUÇ SAYACAK KADAR EKONOMİ BİLİNCİNE SAHİBİZ”

Biz herhangi bir muhalefet değiliz. İçerisinde çözümü olan, ülkeyi ayağa kaldıracak bir sistemi olan bir siyasi partiyiz. Bize bu ülkeyi hangi koşullarda teslim ederlerse biz bu ülkeyi oradan alırız Oğuz Kağan’ın dediği gibi Gök kubbe çadırım, güneş bayrağım olsun, benim ülkemde fakirlik suç sayılsın diyor ya biz de Bağımsız Türkiye Partisi olarak Genel Başkanımız Hüseyin Baş ile beraber dedemizin söylediğini söyleyebiliriz. Biz iktidar olalım, bu ülkede ekonomiyi suç sayacak kadar ekonomi bilincine sahibiz.

“FİNANS VE EMEĞİ YAN YANA KOYACAĞIZ”

Bugün bu ülkemizde madenlerimiz var. Tapusu dedelerimizin şehit kanı. Biz Bağımsız Türkiye Partisi’nin tüzüğünde olduğu gibi milli ekonomi model Türkiye’nin altınını, petrolünü, doğalgazını yüzde 51 devlet finansı koyacağız. Yüzde 49 millet emeğini koyacağız. Finans ve emeği bir araya getireceğiz. Parayı kim bulacak, devlet nereden bulacak merkez bankasından neyin karşılığında bulacak projelerin karşılığında. Benim çocuğum altın çıkartılacak fabrikanın hem işçisi hem ortağı olacak. Biz boru, altını, petrolü, doğalgazı bu şekilde işletme. 4 ayda bir karını hesap edelim.  Bugün Türkiye’de yanılmıyorsam 25 milyon Hane var. 4 ayda bir karın yüzde 49’unu alıp bu hanelere gönderelim. Toprak bizim. Maden bizim, işçi bizim, para bizim. Milli para böyledir işte. Ben neden köprü yaparken borçlanacağım. Yapacağım şey, kumum, çakılım, mühendisimin emeği karşılığı paramı basarım .

Para basmak dediğiniz zaman bilen bilmeyen herkes enflasyon olacağını söylüyor. Enflasyon, karşılığı olmayan para basmaktır. Biz gerçekleştirilen emek sonucu parayı basacağız. Bunun için milli ekonomi modeli Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyetini ilan ederken, bir taraftan da İzmir’de başlatmış olduğu İktisat Kongresi’nin bugünkü kitaplaşmış halidir.

“ZENGİNLİK ÜZERİNDE DİLENCİ OLMAYI HAK ETMİYORUZ”

Ekonomik koşulların zor olduğunu biliyorum. Bugün açlık sınırı 7 bin 500 Tl.  Bitkisel hayatta olan bir insanın, yani sadece yemek yiyecek  4 kişilik bir aile için açlık sınırı 7 bin 500 TL. Bugün asgari ücret açlık sınırının altında. Biz millet olarak bunları hak etmiyoruz. Biz zenginlik üzerinde dilenci olmayı hak etmiyoruz. Biz bu ülkenin zenginliklerini bu ülkenin vatandaşları olarak bölüşmek istiyoruz. Zengin olmak istiyoruz. Bizim bu zenginliğe gelecek kaynağımız var, insan gücümüz var. Beyin göçü veren bir milletiz. Doktorlarımız, mühendislerimiz yurtdışına gidiyor. Çünkü geleceğini görmüyorlar.

“BİZE TESLİM EDERLERSE BU ÜLKEYİ KAİNAT DEVLETİ YAPARIZ”

Bizim avantajımız öncelikle ülkenin sorunlarını biliyoruz. Bu problemleri çözecek projeleri biliyoruz. Biz bu projeleri nasıl hayata geçireceğimizi hangi finansla borçlanmadan nasıl hayata geçireceğimizi milli ekonomi modeliyle biliyoruz. Daha önce de söylediğim gibi hangi koşullarda bize teslim ederlerse etsinler biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak Genel Başkanımız Hüseyin Baş ile beraber, Prof. Dr. Haydar Baş’ın yetiştirmiş olduğu güzide kadrosuyla beraber hocamızın ifadesiyle  bu ülkeyi kainat devleti yaparız.

Editör: TE Bilişim