5 Nisan Avukatlar Günü Bilecik Barosu avukatlarının katılımı ile Cumhuriyet Meydanı’nda kutlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından Bilecik Baro Başkanı Av. Halime Kahraman tarafından Atatürk anıtına çelenk bırakıldı. Törende, Başkan Kahraman, günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma gerçekleştirdi.

Başkan Kahraman’ın gerçekleştirdiği konuşmada şu ifadeler yer aldı: “Şiddetin kol gezdiği ülkemizde, hedef gösterilen meslek gruplarından birine mensup oldukları için, müvekkillerinin davaları ile özdeşleştirildikleri için, korunamadıkları için yok edilen, geciktirilen adaletin asla müsebbibi olmadıkları halde her zaman hedefi oldukları için katledilen tüm meslektaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum.

Bugün bu töreni bayrağımızın altında yapabilmemizi sağlayan, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, silah arkadaşlarını saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum.

Bugün Avukatlar Günü, bugün yurttaşların hak arama özgürlüğünün en büyük güvencesi olan avukatların günü.

Getirildiğimiz noktada şenliklerle kutlanacak hiçbir şey görmesek de korunacak çok fazla değer, savunulacak çok fazla hak, sahip çıkılacak çok fazla yurttaş ve yapmamız gereken çok daha fazla görev olduğunu bir kez daha bildiğimiz ve haykırdığımız gündür 5 Nisan.

Yaşadığımız ağır ekonomik sorunlar, uğradığımız haksızlıklar, mesleğimize yönelik itibarsızlaştırma, hak ihlallerinin oldukça yoğun yaşanmasına rağmen,  Cumhuriyetin kuruluş felsefesine bağlı, demokratik ve hukuk devletinin savunucusu ve bekçisi olan biz avukatların, karamsar olmaya hakkımız yoktur, bir an bile savunmanın güçsüz düşürülmesine de tahammülümüz yoktur.

Değerli meslektaşlarım, bizim anlayışımızda Barolar yargı erkinin savunma kurumudur. Barolar Sivil Toplum Kuruluşu, Sivil Toplum Örgütü ya da sadece bir meslek odası değildir. Barolar savunmanın kendisi olan avukatların kurumudur. Hukuk kurumu olarak yönetilen ve yönetilmesi gereken Barolar, yargıya,  hukuka ve savunmaya güç; halkımıza hukuki güven; avukatlara ise itibar ve onur getirendir. 

Bilecik Barosu olarak hiç bir zaman susmadık ve susmayacağız. Hukukun üstünlüğü, demokrasi ve bağımsız yargı mücadelemizi yılmadan sürdüreceğimizi, bir kez daha ifade ediyor ve herkese sesleniyoruz;

Gelin, özellikle yargının tüm mensupları olarak el ele verelim Yargıya layık olduğu itibarı kazandırana kadar hep birlikte mücadele edelim. Türk milletinin layık olduğu, dünyanın gıpta ettiği yargıyı hep birlikte yaratalım. Bu sadece bizim, Baroların değil, Türk Halkına karşı hakimlerimizin, savcılarımızın, siyasetçilerimizin, devlet insanlarımızın görevi ve boynumuzun borcudur. Mülakata değil liyakata değer verelim. Gelin şu cennet vatanı adaletin de cenneti yapalım.

Sayısı yüzü geçmiş hukuk fakültelerinin yersiz çoğunluğunu kapatalım, açık kalanlarda eğitim ve öğrenim kalitesini en üst seviyeye, giriş puanlarını en yükseğe çekelim.

Defalarca sunduğumuz önerilerimizi hayata geçirerek avukatlık mesleğinin sorunlarını derhal ve acilen çözelim. Kamu avukatlarının, genç avukatların, stajyer avukatlarımızın dertlerini bu çerçevede ortadan kaldıralım.

CMK ücretlerini artık en azından asgari ücret seviyesine yükseltip , angarya olmaktan çıkaralım. % 18 olan KDV’yi avukatlık gibi hayati bir hizmette hiç olmazsa % 5’e düşürelim. Gelin artık Bilecik’imizi şu küçücük Adliye’den kurtaralım, yerine Bilecik‘imize yakışan Adliye Sarayımızı yapalım.

Gelin vatandaşlarımızı kendilerini hak kaybına uğratan arzuhalcilerden, haklarını gasp eden hasar şirketi adı altında örgütlenmiş yapının umut taciri simsarlarından kurtaralım.

Artık duruşma zaptını hazır bulunan taraf avukatlarına vermemek  için gerginlik çıkaran , saat 9.00’ a duruşma saati verip kendisi 10.00 ‘da adliyeye gelen hakimi; ifade tutanağını şüpheli müdafiinden kaçırma hakkını kendinde bulan savcıyı konuşmak zorunda kalmayalım. Görevini hakkıyla  ve büyük fedakarlıklarla yerine getiren değerli hakimlerimizi ve savcılarımızı da bu töhmetten kurtaralım. 

Sanık müdafii ya da katılan vekili lehine vekalet ücretini kanuna rağmen kararına yazmayan hakimleri artık konuşmayalım.

Mahkemeleri hedef göstermek, yargıya talimat vermek siyasi iktidar sahiplerince alışkanlık haline getirilmiştir. Aynı yargı bölgesindeki  farklı uygulamalar ve kişiye özel verilen kararlar ne yazık ki vatandaşların adalet duygusunu zedelemektedir ve adalete olan güveni azaltmaktadır. Gelin artık bunlara son verelim.

Bunları yapmak ne bir bütçe, ne fedakarlık , ne bir emek ,ne de bir reform gerektirmiyor. Sadece kanuna uymak, saygı ve hoşgörü gerektiriyor.

Gelin artık hiç olmazsa yargının mensupları olarak önümüzdeki 5 Nisan’a kadar bu anlamsız , bu gereksiz işleri birlikte gündemimizden kaldıralım.

“Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin devlet olarak varlığı kabul olunamaz” diyen ATA’mıza layık hukukçular olarak ;süslü reform paketlerini, birbirinin tekrarı olmaktan ibaret eylem planlarını, kısır tartışmaları, mağdura ve faile göre alınan tavırları bir kenara bırakalım; hep birlikte hukukun yanında saf tutalım.

Unutmayalım ki bizi bir arada tutan en büyük payda Hukukun Üstünlüğüne dair inancımızdır. 

Umut ediyoruz ve mücadeleye devam ediyoruz.

Tüm bu olumsuzluklara karşın, hukukun üstünlüğü ilkesine olan sarsılmaz inancımızla, hak ve adaletin gerçekleşmesine hizmet etmekten asla vazgeçmeden Demokrasiye, Laik Cumhuriyete, Hukuk Devletine, Bağımsız Yargıya ve Bağımsız Savunmaya inanan avukatlar olarak  Cumhuriyet Hukuku, Hukukun Üstünlüğü, Demokrasi, Laiklik ve İnsan Hakları mücadelesini hiç yılmadan sürdüreceğimizi BİLECİK BAROSU olarak beyan ediyoruz. 

5 Nisan Avukatlar Avukatlar Günümüz Kutlu Olsun.”

Editör: TE Bilişim