Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Bilecik'te trafiğe kayıtlı araç sayısı 74 bin 697'e ulaştı.
TÜİK' ten edinilen bilgiye göre, Ekim ayı sonu itibari ile trafiğe kayıtlı toplam araç sayısı bir önceki aya göre 192 adet artarak, 74 bin 697'e ulaştı. Bilecik'teki taşıtların 35 bin 737 adeti otomobil, 12 bin 816 adeti kamyonet, 11 bin 648 adeti traktör, 8 bin 956'ı motosiklet, 3 bin 239 adeti kamyon, bin 77 adeti minibüs, 890 adeti otobüs, 334 adeti ise özel amaçlı taşıtlar oluşturuyor.
Araç sayısı her ay yükselmekte fakat bunun olumsuz sonuçları vatandaşı canından bezdiriyor.
VATANDAŞLAR İSYAN ETTİ, "YÜRÜYEMİYORUZ"
İlde sürekli yaşanan araç yoğunluğu, otopark sıkıntısı ve bu yüzden sağlı sollu yol kenarlarına park edilen araçlar nedeniyle hem yayalar, hem de sürücüler dertliAna yollar dahil her sokakta yaya olarak dolaşmanın büyük bir eziyete dönüştüğünü belirten vatandaşlar, “Bilecik küçük ama şirin bir il. Huzurlu bir il diyorlar bunu diyenleri özellikle şehir merkezinde yaya olarak bir tur atmaya davet ediyoruz. Düz bir yolda sakince yürümek bile sinir krizi geçirtecek noktaya geliyor. Kaldırımlar dar, yürüyemiyoruz. Kaldırımda araç var yürüyemiyoruz. Yolda da malum araç var yürüyemiyoruz. Her yerde araç görmek, nereden araç çıkacak diye sürekli dikkatle yürümek zorunda kalmak, zaten hayat telaşında olan bizleri canımızdan bezdiriyor” diyerek isyan ettiler.
"YETKİLİLER NEREDE?"
Bilecik’in belli bir alan içinde sıkıştığını, en yoğun olarak kullanılan çarşı merkezinde adım atacak nokta kalmadığından şikayet eden vatandaşlar, “bu şehrin caddeleri, sokakları dar. Bu bariz olan bir şey, bunu daha da daraltmak vatandaşa işkencedir. Biz kendi şehrimizde rahat bir şekilde yürüyemiyoruz. Bu çileye maruz bırakılıyoruz. Bu sokaklarda biz yürüyoruz da bunu önleyecek olan yetkililer nerede yürüyor? Biz bu rahatsızlığı çekerken ve bu gün gibi ortadayken ne yapılıyor? Sadece park cezaları kesilmesiyle bu sorun çözülmüyor. Bu araçların biran önce özellikle çarşı merkezinden kaldırılması ve bu yönde köklü adımlar atılması gerekiyor. Ne yapalım yürümek için de mi Eskişehir’e gidelim?” diyerek dert yandılar.
