Belediye Başkanı Semih Şahin, katıldığı bir televizyon programında Takvim Gazetesi Ankara Temsilcisi Zafer Şahin’in Bilecik Belediyesi’nin vatandaşlara haciz gönderdiği iddialarına ve bu yönde yerel basında çıkan bazı haberlere açıklık getirirken, “Arabama el konuldu, evime el konuldu’ yok öyle bir şey hepsi satışa konulmuştur” derken yapılan icra takiplerinin zaman aşımına uğramak üzere olan icra takipleri olduğunu ve bunu Sayıştay’ın kuralları çerçevesinde yapmak zorunda olduklarının altını çizdi.

“Bizim yaptığımız icra takipleri zaman aşımına uğrama sürecinde olanlardır”

Makam odasında basın mensuplarına konu hakkında açıklama yapan Belediye Başkanı Semih Şahin, “ulusal basına da yansıyan “Bilecik Belediyesi icra takipleri yapıyor” gibi bir haber çıktı. Tabi ki Bilecik Belediyesi icra takibi yapıyor, her kamu kurumunun yaptığı gibi. Hükümet endeksli bir sürü borç takibi gibi, Bilecik Belediyesi de icra takipleri yapıyor ancak bizim yaptığımız icra takiplerinin tamamı zaman aşımına uğrama sürecinde olan yani 2019’dan önce olan borçlarla ilgili. En çok basına, yerel basına yansıyan bir şahsın bütün borçları 2017’ye kadar olan borçlardır. 2012’den 2017’ye kadar olan borçlarıdır ve biz buna haciz yapmak zorundayız. Sayıştay ‘bu tür devlet alacakları 5 yılda zaman aşımına uğrar’ der ve bunun icra takibini ben yapmasam kamu zararına yol açarım ve benden keserler bu kuraldır” dedi.

“Pandemi dönemine rastlayan hiçbir döneme ait bir haciz işlemimiz yoktur”

Covid-19 salgını sürecinde başta su borcu olanlar olmak üzere hiçbir şekilde icra takibinin yapılmadığının altını çizen Başkan Şahin, “bizim olağanüstü bir durum olması sebebiyle borcun hasıl olduğu dönem dışında, pandemi dönemine rastlayan hiçbir döneme ait haciz işlemimiz yoktur, hepsi geçiş borçlardır, Sayıştay tarafından da bu icra takibini yapmakta zorunlusunuzdur, onlar yapılmıştır, bunun dışında ‘Arabama el konuldu, evime el konuldu’ yok öyle bir şey hepsi satışa konulmuştur. Ayrıca bankalara da eğer geçmiş borçlarınız varsa, bunu da bildirmeniz gerekir, bu aynı zamanda tebligattır, borcunu ödesin sorun yok ama diğer ev, araba gibi şeylere konulan hacizlerin hepsi satışa aittir. Biz biraz kural dışına çıktık pandemiden dolayı, bu çerçevede pandemi dönemine ait hiçbir borçtan dolayı haciz işlemi yapmıyoruz, su kesmiyoruz, bu hassasiyeti elektrik ve doğalgazın kesilmesine hiç ses çıkartmayan hükümet bize bunu sağlarlarsa memnun oluruz çünkü biz vatandaşın mağdur olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede özellikle küçük esnafa hiçbir şey yapılmadığını biliyoruz, öyle 1000 lira-750 lira ile olacak iş değildir. Bugün Almanya bir aylığına kapattığında 11 milyar Euro dağıtıyor esnafına, bir sosyal devlet böyle olur, biz de yapılan tüm kısıtlamalara rağmen yasal düzlemde yapabileceğimizin maksimumunu yapıyoruz. Biliyorsunuz bizim nakit yardım yapmamız yasak, bizim yemek dağıtmamız bile yasak, Eskişehir Belediyesi Aşevi’nin paralarına el konuldu, biz Belediye olarak her zaman halkımızın yanındayız” şeklinde konuştu.

“Nereden çıkıyor bu rakamlar?”

Atatürk Parkı’na harcanan paraya ilişkin yeniden bir açıklama yapan Belediye Başkanı Semih Şahin, “parkla ilgili yeniden bir yerde dediler, 6 bin sonra Meclis’te 6.800 dediler nereden çıkartıyorlar bu parayı, nereden çıkıyor geçen yıl Park Bahçeler bütçesi 3.500 Milyon, bu yıl da 3.300. Hiç ekonomi veya siyaset bilmiyor mu bunu söyleyenler, bakın bütçe ayrıdır yapılan iş ayrıdır. Park Bahçeye 35 milyon bütçe koyuyorsam bu farkı 38 Milyon mu yapmış oluyorum, bir öncesi 3.500 milyonmuş.

“Bileciklilerin 10 Milyon TL’si Hamsu Yürüyüş parkuruna çöp olarak gitmiştir”

Hamsu Vadisi yürüyüş parkuruna geçmiş dönemde harcanan paranında çöpe gittiğini belirten Başkan Şahin, “10 milyon Bileciklilerin cebinden çalınıp oraya çöp olarak dökülmüştür” dedi.

Başkan Şahin, “şimdi bunlarla uğraşanlar hiç dile getirmiyorlar ki meşhur Hamsu Vadisi’ndeki yürüyüş bandımız var biliyorsunuz, yalnız başında ‘buraya girmek tehlikeli ve yasaktır’yazıyor. Yani içine girilemeyen gizemli bir yürüme parkuru, burasının proje yaklaşık maliyeti yıl 2010 1 Milyon 557 bin lira, ondan sonra ihale yapılıyor 11.08.2010’da 1 Milyon 41 bin liraya bir inşaat firmasına ihale ediliyor fakat itiraz oluyor ve itiraz sonucunda 1 milyon 490 bin liraya ihaleyi başka bir firma alıyor.

Sözleşme 12.01.2011’de imzalanıyor, bakın o dönem de yüzde 20 artış yapıyorlar toplam bedelden 1 milyon 788 bin liraya bu var olmayan yürüme parkuru yapılıyor. Sözde ihaleye çıkış tarihindeki Dolar kuru 1.57 TL., bugüne geliyoruz Dolar bazında 7.70’den çarptığımızda 8 Milyon tutuyor. KDV dahil 10 milyon, bu 10 milyon Bileciklilerin cebinden çalınıp oraya çöp olarak dökülmüştür. Biz bu memlekette vatandaşın 1 lirasını boşa atmayız” dedi.

Editör: TE Bilişim