Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitimsen), Çarşamba günlü yerel gazetelerimizde yayınlanan bir açıklama yapmış. Okudunuz mu bilmiyorum. Eğer atladıysanız, öğrencisi velisi, öğrenci, öğretmenseniz okumanız gerektiği inancındayım.
Açıklama: Anti demokratik uygulamalara tepki başlığıyla, 17 Aralık operasyonu sonrası okul yöneticileri atama yönetmeliğinde değişikliğe gidilmesine ve yöneticilerin belirlenmesinde çalışanların, okul aile birliği ve öğrencilerin söz hakkının kısıtlanmasına tepki ve Bilecik Anadolu Öğretmen Lisesi’nin Anadolu İmam Hatip Lisesine dönüştürülmesi için Bakanlığa teklif yazısı yazılmasının doğru olmadığı üzerineydi.
Kamuoyunu bilgilendirme isteği, bir öğrenci velisi olarak elbette benimde ilgimi çekti ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmak istedim. Konu bir yerlerden sizleri de ilgilendiriyor mu? Bi’ bakın bakalım.
Ülkemizde eğitimin sorunlu olduğu, sorunları olduğu yadsınamaz bir gerçek.
Eğitim hayatımı düşünüyorum. İlkokula başladığımdan okul hayatım bitene kadar kaç değişiklik oldu. Saymak zor.
Ya benim okul hayatımdan sonra?
Yüzleri bulmuştur herhalde sistemde yapılan değişiklik sayısı.
Bence eğitim sistemimiz sitem arayışları içinde kendi kendine bir sistemsizlik yarattı.
Nedenini bilemem, uzman değilim.
Durmadan geliştiğimiz ve dünya devleti olma yolunda ilerleyişimiz(!) her yıl yenilenen sistemini yetersiz mi kılıyor. Yoksa Dünya lideri yetiştirme konusunda her nesilden bi’ tane çıkmıyor biz bunları çoğaltalım diye mi düşünülüyor? Allah Kerim.
Kabaca bakarsak:
Ülkemizde liseler verdikleri öğretim türüne göre önce üçe ayrılıyor. Genel liseler, Mesleki Liseler ve İmam-Hatip Liseleri.
Amaç belli:
Öğrenciler ilgi, istek ve yeteneklerine göre ayrıştırılacak. Akademik öğrenime devam edecekler (Üniversiteye) genel liselere. Devam edemeyecekler mesleki liselere (Aslı öyle değil de kabaca dedik ya)…
Mesleki yönlendirme yok denecek düzeyde olduğu için sorunlu yetişen ve sanayinin ihtiyaçlarını karşılayamayan sorunlar yumağı içinde Meslek liseleri ve mezunları var.
Allaha şükür Üniversite sayımız çok. Sıralamaya göre öğrenciler kazandıkları üniversitelere gidiyorlar. Mezunlar için iş olanakları ne yazık ki sınırlı.
Elbette, ülkenin din adamı ihtiyacını karşılamak için ve sonrasında akademik düzeyde din eğitimi almak isteyenler içinde İmam Hatip liseleri var.
Liselerden kastım elbette artık olmayan düz liseler değil. Çoğu öğrenci düzeyine göre ayrışan liseleri anlatmak istediğim.
Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri, Anadolu Öğretmen ve Anadolu Liseleri. Gerçi Anadolu ardına eklenen meslek liseleri de yok değil.
Bugünlerde sanki yine, yeni ve geliştirilmiş sistem tekrar geliştirilmek isteniyor.
Dershaneler, Liseler, öğrenciler, veliler ve öğretmenler ve üzerinden sistem yeniden tasarlanmak isteniyor
İlk yıllarda Anadolu liselerinin, özellikle üniversiteye öğrenci yerleştirme başarısı, her okulun Anadolu Lisesi olmaya çalışması isteğini doğurdu. Devlet de bu isteğe hızla yanıt verdi ve Anadolu Lisesi sayısı her yıl arttı. . Çok az sayıda Anadolu Lisesi dışında zamanla, yabancı dil öğretimi rafa kaldırıldı, hazırlık sınıfları kapatıldı. Aslında şu anda baktığımızda Anadolu lisesini cazip kılan tek şey üniversiteye giriş başarısı gibi görülüyor.
Son olarak da 2013’te tüm genel liselerin Anadolu Lisesi olacağı duyuruldu.
İmam Hatip Liselerinin başarısı da iktidarla birlikte Diyanet üzerinden kurumlara aktarılan memurlarla, yöneticilik kadrolarının iktidar taraflısı olarak doldurulmasıyla ve siyasete vurdukları damgayla konuşuluyor.
Okulların kapanmasıyla birlikte iktidarın paralel dediği yapıyla başlayan kavgası, paralel yapıda olsun olmasın neredeyse tüm yöneticilerin (Müdür ve Yardımcıları) görevlerine son verilebilecek bir uygulamaya dönüştü.
Başarıya bakılmadan %35 okul ve veli , %65 Milli Eğitim Müdürlüğü belirlemesiyle demokratik(!) paketlemeler başlamak üzere.
İddia ve hedef belli; Kendilerinden olan sendikalara üye kim varsa onları yönetim kademelerine almak…
Diyebilirsiniz ki; Bunlar eğitim camiasını ilgilendiren konular.
Ya Karamanın Koyunu yola çıkmış ve diyarı geziyorsa.
Ya, çocuklarımızın geleceği ile oynanamaya başlanmışsa. Örnek mi?
Türkiye genelindeki bütün Anadolu Öğretmen Liseleri kapatılarak Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi ya da Anadolu Lisesine dönüşmesi kararı alınmış.
Eeee… İlimizde de Bilecik Anadolu Öğretmen Lisesinin de Sosyal Bilimler Lisesine dönüştürülme kararı verilmiş. Kime sorulduğunu bilemem. Anket, araştırma yapılımı, bilmiyorum, ancak ve güya yönetim, velilerle birlikte Sosyal Bilimler Liselerinin çok tercih edilmeyeceği, Anadolu lisesinin çok daha fazla tercih edileceği fikrini ileri sürmüş. Anadolu Lisesi olması talebi bakanlığa iletilmiş bakanlıkta bu öneriyi ciddiye alarak okulun Anadolu lisesine dönüşmesini müsteşar imzasıyla onamış…
Sonra: Sonra, ne olduysa, bu onayı görenler onaydan çok hoşlanmamış. Oturmuşlar ve yeni bir karara vararak bakanlığa Bilecik halkının Anadolu Öğretmen lisesinin, Anadolu İmam hatip lisesine dönüşmesini bu şehrin acil ikinci bir İmam Hatip Lisesine ihtiyacı olduğunu, halkın bu talebinin göz önüne alınarak okulun Anadolu İmam Hatip Lisesine dönüştürülmesi gerektiğini bakanlığa teklif etmişler…
Bilecik halkının onayı! Referandum yapıldı haberiniz yok. Anketten bi habersiniz, Öğrenci velileri ve potansiyel Anadolu lisesi öğrencileri ve velileri hem dert değil, hem bi’ haber.
Konuştuğum dostların ve potansiyellerin çoğu, “ Fen liseleri 5 yıla çıkmış çocuklarımızın hayata erken atılması için 4 yıllık iyi bir Anadolu lisesi okuması tercih edilebilir diye düşünüyor.
Anadolu Öğretmen Lisesi, Anadolu Lisesine dönüştüğüne göre çocuklarımızı buraya göndererek iyi bir eğitim aldırır üniversiteye hazırlarız” diye düşünülebilir dediler. Demek velilerin ve iddia edildiği gibi Bilecik halkının en azından büyük çoğunluğun Karamanın Koyununun yaptığı geziden haberi yok.
Şimdi şöyle düşünebilir miyiz?
İddia edildiği gibi, iktidarın atadığı ve kendinden saydığı sendikalara üye olan yönetim kadroları var ve kadrolar şehrin eğitimine katkı sunmak değil kendilerini atayan siyasi iktidara şirinlik mi yapmaktadırlar.
İddia gerçekleşirse;
2,3 ve 4 sınıflarda Anadolu Öğretmen Lise öğrencileri kademeli geçiş sürecinde eğitimlerine devam ederken Anadolu İmam Hatip Liseleri Öğrencileri de 9. Sınıftan itibaren aynı binada eğitime başlatacaklar.
Elbette ayrıştırma taraftarı değilim, Danışmanlık eğitimi veya Psikoloji eğitimim yok, yinede dünyaya aynı şekilde bakmayan, yaşam tarzları farklı öğrencilerin eğitim açısından bile farklı olacakları okulda ve kullanacakları yatılı pansiyonda neler yaşayabileceğini düşünmek hakkımı da elde tutmanın doğruluğuna inanıyorum.
Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri ile Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin birlikte aynı okulda aynı yurtta kalmalarının çocuklarda yaratacağı sıkıntıları görmek o eğitimcilerin işine gelir mi? onu da onlar bileceklerdir.
Bu şehrin insanlarının çocuklarını okutabilecekleri iyi bir Anadolu Lisesi ya da Sosyal Bilimler Lisesi olup olmaması bence iktidarı ve belki atadığı yöneticilerini çok ilgilendirmez.
Biliyorsunuz Sayın Başbakanın çocukları burslu ve yurt dışında özel okullarda okudular.
Araştırılmalı, acaba Bilecik’e atanmış yöneticilerin çocukları da eğitimlerini özel okullarda ya Bilecik dışında başka illerde ve farklı koşullarda mı almaktadırlar.
Bilecik, ister öğrenci, ister öğrenci velisi olarak kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklara esir mi edilmektedir?
Sana ne diyorsanız eyvallah.
Ben sadece bilginiz olsun istedim. Çünkü bende öğrenci velisiyim. 2 Çocuğum Bilecik Liselerinde okudu, sonuncusu da potansiyel.

Hoşça ve Dostça Kalınız. Saygılarımla…