Seracılık denince akla ilk gelen ilçemiz olan, domatesiyle ünlü Çaltı, 23-24 Ağustos tarihlerinde 1. Çaltı Sera Günleri fuarına ev sahipliği yapacak. 90’lı yıllardan bu yana hızla gelişen seracılık faaliyetine ev sahipliği yapan Çaltı, 5000 dönüm sera arazisi ve yıllık 15 milyar liralık muazzam geliriyle Bilecik’in diğer ilçelerine örnek teşkil ediyor. Markalaşmaya çalışan şehir Bilecik’in domatesiyle marka olan köyü Çaltı, önümüzdeki hafta başlayacak seracılık fuarıyla hem yeni seracılık teknolojileriyle tanışacak, hem de çiftçilerin mallarını satacakları pazarların temsilcileriyle buluşacak. Fuara katılmak isteyen çiftçilere mazot yardımı yapılacağını ve Söğüt’ün şifalı pilavından ikram edileceğini söyleyen İl Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Alparslan Dankaz, tüm çiftçilerimizi fuara beklediklerini söyledi.

Önümüzdeki hafta başlayacak olan ‘1. Çaltı Sera Günleri’ öncesi, Bilecik Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Alparslan Dankaz’ın ev sahipliğinde Müdürlüğün sosyal tesislerinde bilgilendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya konuşmacı olarak; Ziraat Ajansı Organizasyon Firması Müdürü Sedat Kolcuoğlu, Tarım Kredi Kooperatifleri Kütahya Bölge Müdür Yardımcısı Taner Ezgü, Osmaneli Ziraat Odası Başkanı Ertuğrul Ünver ve Çaltı Belediye Başkanı Osman Yılmaz katıldı.

Çiftçinin sorunu malını pazarlayamamak

Toplantıda açılış konuşmasını yapan İl Müdürü Alparslan Dankaz, fuarın içeriğiyle ilgili konuklara açıklamada bulundu. Dankaz konuşmasında şunları söyledi:

 “Bilecik Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Ziraat Ajansı Organizasyon Firması, Çaltı Belediye Başkanlığı, Tarım Kredi Bölge Birliği Başkanlığı ve Ziraat Odaları Başkanlıkları olarak ilimizde 23-24 Ağustos tarihleri arasında Çaltı Sera günleri yapmayı arzu ettik.  Buraya Kadıköy Hal esnafını özellikle davet ettik. Zira son yıllarda çiftçimizin en çok zorlandığı şey üretimini yaptığı malları pazarlamak. Mallarını pazarlayamadığı için çiftçimiz sıkıntı yaşamakta. Fuara Kadıköy hal esnafının da gelmesiyle, esnafın istediği tarz ürünü yetiştirmek ve ürün çeşitliliği konusunda daha aydınlatıcı bilgi alışverişinde bulunulacak. Ayrıca 20 kadar da katılımcı firma, Antalya bölgesinde fide üretimi yapan, Antalya ve Türkiye çapındaki yeni çeşitleri tanıtacak ve sera için ilaçlama ve gübreleme malzemelerini tanıtacak ve çiftçinin kullanabileceği son teknoloji ürünleri getirecekler.

Bunun yanında tarım kredi kooperatifleri birliğimizin, imece plastik’in seralar için özel üretmiş olduğu naylonlar ve malzemelerle alakalı stantları da yer alacak. Bizim bundaki maksadımız, Çaltı beldesi sebze üretiminde çok ciddi katkıları olan İstanbul, Ankara ve Eskişehir hallerine iyi oranda sebze gönderen bir beldemiz. Kendi havzasında kalmış, dışarı çok açılmamış. Biz istiyoruz ki Gölpazarı’nda, Sakarya havzasında bulunan Gemici köyündeki, Osmaneli’ndeki köylerin gelişmesi ve birlik içinde hareket ederek kaliteli ürün üretip kaliteli fiyata satılması. Bu düşünceyle yola çıkarak Çaltı Sera Günleri’nin 1’incisini bu sene başlatmaya karar verdik.

Çaltı Organik Tarım İçin Biçilmiş Kaftan

Biz burada bu mini fuarı düzenlemekle, ilçelerimizden gelen insanların en yakın çevrede en kısa mesafede, sadece serayla alakalı özel bir fuarla, çok uzak yerlere yolculuk etmeden, işinden gücünden kalmadan, son teknolojiyi göstermeyi amaçladık. Hep birlikte inşallah çiftçimize geleceği göstermek, üretimle birlikte pazarlama sorunlarını aşmak için bu mini fuar gerçekleşiyor. Çaltı nev’i şahsına münhasır öyle bir bölge ki, organik sera tarımcılığı için de biçilmiş kaftan. Neden? Gizli vadileri var. Bu vadilerin birçoğunda yol ve elektrik olmadığı için tarım başlamamış. İnşallah gelecek dönemde belediye başkanımızın da çalışmalarıyla bölgenin gelişeceğini umuyoruz. Biz yapacağımız bu mini fuarla, özellikle Osmaneli, İnhisar ve Gölpazarı’nın bir bölümünde, bu üç ilçenin Sakarya vadisi sınırları içerisinde bulunan bölgelerinde kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Bu bölgelerde seracılığın artmasını bekliyoruz. Bilecik’in tarımsal toprakları küçük ve parçalı. Biz bu topraklardan para kazanmak istiyorsak birim alandan kazancımızı arttırmalıyız. Bugün Çaltı’ya giderseniz evleri arabaları farklıdır. Birçok köyümüze göre Çaltı hala dipdiri ayakta bir köydür.

Üterim ve pazarlama birbirinden kopuk

1’inci Çaltı Sera Günleri fuarının organizasyon sorumlusu firma olan Ziraat Ajansı’nın müdürü Sedat Kolcuoğlu Çaltı’nın İstanbul, Eskişehir ve Ankara gibi büyük pazarlara yakınlığının büyük bir avantaj olduğunu belirtti ve gerekli yatırımın yapılmasıyla birlikte Çaltı’nın Marmara’nın En büyük sebze yetiştirme merkezlerinden olabileceğini söyledi. Kaocuoğlu, Antalya bugün tarım firmalarının, tarım sektörünün gelişmiş olduğu, tarım firmalarının yaygın ve tarım politikalarının olurmuş bulunduğu bir merkez. Türkiye’nin en önemli tarım sektörü Antalya’da bulunuyor.  Bütün Türkiye’ye hatta Ortadoğu ülkelerine ve Balkan ülkelerine bilgi ve teknoloji transferi yapılan bir merkez. 1’inci Çaltı Sera Günleri için şöyle bir mantıkla yola çıktık. Tarımda iki ana kol var. Birisi üretim ikincisi ticaret. İkisi birbirinden ayrılamayan iki unsur. Yalnız ülkemizde tarımsal üretim politikalarını Tarım Bakanlığı belirler, tarımsal ticaret politikalarını da Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız belirler. Biz her iki tarafın da taleplerini gördükten sonra şunu gördük; tarımda ciddi bir teknoloji var. Bugün hangi sektöre bakarsanız bakın, tıp sektörüne bakın, eğitim sektörüne bakın, sanayi sektörüne bakın, inanın tarım sektöründe yapılan ar-ge (araştırma/geliştirme) çalışmalar hiçbir sektörde yok. Ancak bir gerçek var, bu ar-ge çalışmalar sonrası elde edilen bilgiler, üreticiler tarafından ne kadar kullanılıyor. Şunu kendi tecrübelerimden rahatlıkla söyleyebilirim, maalesef üretim ve ticaret birbirinden tamamen kopuk bir şekilde çalışıyor. Biz bunu nasıl entegre ederiz, nasıl tarımsal organizasyonla bir araya getirebiliriz düşüncesi ile bu tip projeler geliştirmeye başladık. Bu tip projeleri Antalya bölgesinde 3 yıldır yapıyoruz. Ve şunu gördük, 3 yıl olmasına rağmen bazı bölgelerde ciddi değişiklikler gördük.

Firmaları Çiftçinin Ayağına Getireceğiz

“Aslında klasik bir organizasyon gibi görünüyor ama, birkaç yıl içinde bu tip organizasyonlar o bölgelerin kalkınmasını sağlıyor. Bu organizasyonlar sayesinde taraflar bir araya gelme fırsatı yakalıyor.  Önümüzdeki hafta Çaltı Sera Günleri’nde inşallah üretim ve ticareti burada buluşturacağız. Ben konunun hem ticaret hem de üretim ayaklarında çalışmış biri olarak, her iki tarafın da birbirinden haberdar olmadığını söyleyebilirim. Ticaret kısmına gittiğinizde istenilen kalitede ürün bulamıyoruz diye şikayet ediyorlar.  Üreticiye gittiğiniz zaman malları için alıcı bulamamaktan şikayet ediyorlar. Bunu oturup sorgulamak lazım. Bu tip organizasyonlar, tarımsal kalkınmada tetikleyici unsur görevini görüyor. Biz burada aslında, köy ortamında mini bir fuar yapıyoruz. Şuan Çaltı’da bulunan 1500 çiftçimizi alıp şehir dışında bir fuara götürme imkânımız yok. Tarım fuarı nedir? Tarımda yeni gelişen teknik ve teknolojilerin sergilendiği yerdir. Çiftçimiz bu teknolojiden yeteri kadar haberdar olmazsa bunları nasıl uygulayacak? Yada birisi bunu anlattığı zaman bunları nasıl pratiğe dönüştürecek? Biz de bu mantıkla yola çıkarak, 1500 çiftçimizi bu tip ortamlara taşımak yerine, biz firmaları çiftçinin ayağına getireceğiz.  Çünkü teknik ve teknoloji firmalarda, yani sektörde. Sektör yeni bir teknoloji geliştirirken araştırma enstitülerinden, üniversitelerden kopamıyor. Bu teknolojiler bu şekilde ortaya çıkıyor. Ortaya çıkan bu teknolojileri birilerinin profesyonel olarak kullanması gerekiyor ki, kaliteli ürün uygun maliyetlerle üretilsin. Daha sonrasında bu ürünlere Pazar bulmak o kadar zor değil. Ben çaltı’yı şöyle görüyorum, o bölgeyi gittim gezdim, gördüm. Ben uzun yıllar Isparta – Antalya bölgesinde çalıştım, Çaltı’nın şöyle bir avantajı var, eğer bölgeye yatırım yapılırsa, ve işin peşi bırakılmayıp devamı gelirse, çok uzun sürmez, yakın bir zamanda Marmara bölgesinin önemli bir sebze üretim merkezi olur. Çaltı’nın en büyük avantajı, Bayrampaşa haline yakın, Kadıköy haline yakın, Ankara haline yakın, Eskişehir haline yakın, büyük şehirlere yakın.”

Bu organizasyon yeni pazarları oluşturacak

Tarım Kredi Kooperatifleri Kütahya Bölge Müdür Yardımcısı Taner Ezgü ise konuşmasında şunları söyledi: “1. Çaltı Sera Günleri’nin çok doğru ve olması gereken bir proje olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında adı her ne kadar Çaltı Sera Günleri olsa da, fuarın bütün bölgeye fayda sağlayacak bir organizasyon olduğunu söyledi.  Çaltı bölgesi seracılık için çok uygun bir mikroklima bölgesi. Çaltı dendiği zaman akıllara Osmaneli geliyor, İnhisar geliyor, Söğüt geliyor, Gölpazarı geliyor. Burada çok güzel bir potansiyel var. Firmaların bir araya gelmesiyle biz de onlarla, yeni ürünlerle, yeni girdilerle, yeni teknolojilerle biz de tanışma imkanı yakalayacağız. Kaliteli üretim için doğru ve uygun girdi kullanımı çok önemli. Çiftçilerimiz burada bunları görme fırsatına erişecekler. Biz de burada yeni ürünlerle tanışacağız. Ayrıca organizasyonun içinde pazarlama kanalının da olması çok önemli. Çünkü üretmek yetmiyor. Pazarlama da üretmek kadar önemli. Bu organizasyonun yeni pazarlama kanallarının oluşmasına sebep olacağına inanıyorum.”

Dağın başında sera mı olur?

Çaltı Belediye Başkanı Osman Yılmaz organizasyonun Çaltı’da düşünülmesinin bir ayrıcalık olduğunu söyledi. Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti: “Çaltı Marmara bölgesinde coğrafi yapısıyla avantajlı bir yer. Mikroklima özelliği olan, parselleri küçük olmasına karşın yılda 3 ürün aldığımız bir bölge. 2004 yılında il müdürümüzle, proje uygulama için Ankara’ya gittiğimizde bakanlıktaki daire başkanımız dedi ki, başkanım Bilecik’te ne işi var seranın? Dağın başında sera neyle yapılacak, neyle ısınacak? Haritada bakıldığında keşfedilmiyor. Ama rakımı düşük ve ılıman iklimiyle tarıma uygun bir alan olduğundan şu an seracılık, komşu köylerimizle birlikte 5000 dönümlere yaklaşmış durumda. Kış aylarında da yeşillik ürettiğimiz için masrafımız yok. Vatandaşın geliri bir hayli yükseldi. Ben 2004 yılında gittiğimde, köylülerin kendi imkânlarıyla kurduğu, ya da kaymakamlığın desteğiyle kurulmuş 200 dönüm sera vardı. Devletimizin 2005 yılında başlattığı yatırım kredileriyle şu an 5000 dönüme ulaşmış durumdayız. 90’lı yıllarda; atalarımızın dedelerimizin kendi tohumuyla, kendi yetiştirdiği fidesiyle, bahçesinde yılda bir sefer üretim yapıp, atıyla, merkebiyle ya da ortaklaşa bir kamyonla, Bilecik’in Bursa ve Eskişehir’in pazarlarına gidip sattığı dönemden, 2000’li yıllarda hibrit tohumla ve seracılıkla tanışılmasıyla bu üretim patladı. Şuan Çaltıya yıllık 15 milyar liralık bir girdisi var. Kış ve yaz olarak iki dönem var. Kışın seralarda marul roka gibi yeşillikler yetişiyor. Ayrıca bunun tohumcusuna, gübrecisine, çalışan işçisine, kamyoncusuna sağladığı istihdam var. Tabi ki ürünün fazlalaşmasıyla birlikte yeni pazarlar aranmaya başladı. Pazar aranırken iyi pazarlar aranıyor. Bu arayış esnasında 150-200 kişiyi çeşitli fuarlara gönderdik. Ama herkesi götüremedik. Bu organizasyonun Çaltı’da yapılması da önemli. Biliyorsunuz tarımda bayanların rolü çoktur. Hele çaltı da, ablalarımın bacılarımın katkısı  %70-80. Artık tecrübeyle ilaç ve gübre verir hale geldiler. Onların da tohumcuyla buluşması, ilaççıyla, gübreciyle buluşması çok önemli. Çaltı’da yapılması bizim için bir avantaj, inşallah fuar ikincisinde, üçüncüsünde daha da genişleyecek. Bu ilk organizasyona ilimizin tüm çiftçilerini bekliyoruz.

Uyanık çiftçiler domatesini Çaltı yazıp satıyor

Çaltı seracılıkta Bilecik ilince öncü ve önder olmuştur. Hemen komşu köylerimiz, Hamidabat, Tuzaklı köylerine, benim çocukluğumda ilk domates çıktığında oralara satmaya giderdik. Şuan onların yerleri de değerlendi ve kendileri de yapmaya başladılar. Baktılar Çaltılılar para kazanıyor, onlar da yapmaya başladı. Sarıcakaya da yapmaya başladı, Mihalgazi de başladı. Bu konuda Çaltı gerçekten öncü oldu. Halkımda şunu gördüm: Yeniliğe açık. Zaten yeniliğe açık olmasa bu seviyeye gelemezdi. Şu an seranın daha gelişmişimi, daha teknolojiğini yapmak istiyorlar. Fuarda halcilerle buluşmak çok isabetli olacak. Son zamanlarda yollarımızın yapılmasıyla alıcımız çoğaldı. Daha önceleri bazı uyanık çiftçiler, domatesin biberin altına Çaltı diye yazıp satmışlar. Pazarda alıcısı olsun diye. Bazı şeyler kolay olmuyor.”  

Erkekler tembel

Osmaneli Ziraat Odası Başkanı Ertuğrul Ünver, örtü altı yetiştiriciliğinin öneminin giderek arttığını söyledi. Ünver, “Açık alanda yetişen domatesle serada yetişen domatesin arasında fiyat olarak çok fark var. Sera domatesinin tercih edildiğini söyleyen Sevinen, Osmaneli bölgesinde seracılığa hala üvey evlat muamelesi yapıldığını söyledi.  “Biz Osmaneli çiftçileri tonaja alışmışız. Mesela, falanca 500 ton pancar yetiştirdi. Filanca 300 ton karpuz yetiştirdi desinler. Bu bir gerçek. Bizde de ara ara sera ver. Ama seraya üvey evlat gözüyle bakılıyor. Bu yüzden eğitime çok önem verilmesi gerekiyor. Geçen sene İlçe Tarım Müdürlüğümüzün desteğiyle Osmaneli’de bayan çiftçilere eğitim verdik. Sorduğumuzda, biz bu güne kadar boşuna çiftçilik yapmışız, fazla gübre kullanmışız, çok emek vermişiz dediler. Biz kahvelere gidiyoruz, erkekler bizi dinlemiyor. 10 dakika sonra sıkılıyor, gitsin de biz oyunumuza bakalım diye bekliyor. Bu yüzden bayan çiftçilere ağırlık veriyoruz.  Bayanlar gerçekten bu işin üstesinden geliyor. Evde hizmet yapan bayan, arazide çalışan bayan, traktörü kullanan bayan, ilacı yapan bayan…”

 

Çaltı yolu asfaltlanıyor

Ünver’in açıklamalarına cevaben Dankaz, “O zaman biz bu sera günlerinde fuarımıza mümkün olduğunca çok bayan çiftçimizi getiriyoruz, zira hadi fuara gidelim dediğimizde hep erkekler yola düşüyor. O zaman, biz bölgemizde Ziraat Odası temsilcileri olarak, başkanları olarak, İlçe Tarım Müdürleri olarak, mümkün olduğunca çok çiftçimizi fuara getireceğiz. Kadınlara biraz daha öncelik tanıyacağız ve çaltı’daki sera günlerine katılım için getireceğiz.” dedi. Ayrıca Dankaz, Vali Yardımcısı Metin Çınar’ın İl Özel İdare Genel Sekreteri Halis Nalbant’ı arayarak Çaltı yolunun en kısa sürede asfaltlanmasını istediğini söyledi ve fuar öncesinde yolun hazırlanacağının müjdesini verdi.

Çiftçi çiftçilik yapsın, fabrikada çalışmasın

Dankaz, “Birinci sera günlerinde eğer biz hedef kitlemize derdimiz anlatabilirsek, arkasından iyi tarımla alakalı, Çaltı’dan bu sena aldığımız bazı ürünlere caza yazdık. İlaç kalıntısı çıktığı için. Bazıları da temiz çıktı. Gölpazarı’ndan kiraz almıştık, Gölpazarı’nın kirazları temiz çıktı. İnşallah, Çaltı Sera Günleri’nde ürünleri temiz çıkan yetiştiricilere de biz teşekkür belgesi vereceğiz. Biliyoruz ki kadın çiftçilerimiz gübreyi atan, ilacı atan. %70 şu an onlarda. Personelimiz kış boyunca kadın çiftçilere yönelik eğitim çalışması yaptılar. Bundan sonra inşallah ilaçlama gübreleme gibi konularda kadın çiftçilerimizi ön plana çıkaracağız. 1’inci Çaltı Sera Günleri’ni başlatıyoruz. Tüm çiftçilerimizi fuara katılmaya davet ediyoruz. Çiftçilerimizin çocukları çok düşük fiyatlara fabrikalarda çalışıyor. Bizim bunlara bir seradan ne kadar para kalktığını göstermemiz lazım.  Ben bir dönüm rokayı 2000 liraya sattıklarını biliyorum. Sadece tohumu saçtı, bir de topladı. Başka hiçbir masrafı yok. Kış günü seranın boş duracağı dönemde bunu yaptı, kazandı. Yaklaşık 40-45 günde bu kazancı sağlıyor. Bunları anlatmamız lazım. Biz bunları anlatıyoruz ama tek tek anlatmaktansa, bizzat yerinde gösterip toplu anlatmak daha başarılı olacaktır.”dedi ve “Tüm çiftçilerimizi önümüzdeki hafta Söğüt’e, Çaltı’ya bekliyoruz.” diyerek toplantıyı sonlandırdı. 

Editör: TE Bilişim