Yapının kazısı yapılarak rölöve-restorasyon ve restitüsyon projelerinin hazırlanarak yapıya işlev kazandırılarak restore edilmesi ve kültür hizmeti olarak kent yaşamına kazandırılması ve sunulması amacıyla Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 23.10.2013 tarih ve 2645 sayılı kararına istinaden Bilecik Müze Müdürlüğü ile Osmaneli Belediyesi Başkanlığı tarafından hazırlanan ön protokol ile 2014 Mart ayının ilk haftasında kazı çalışmalarına başlanarak kent kültürüne kazandırılacak.

Verilerin daha iyi değerlendirilmesi için yapının rölöve-restorasyon ve restitüsyon projeleri ile birlikte konuyu doğrudan ele alarak literatür incelenmesi yapılması, yazılı ve çizili kaynaklara ulaşılarak araştırma ve değerlendirme çalışmalarının analizleri yapıldıktan sonra yapının tarihsel ve mimari özellikleri bir bütün olarak değerlendirebilmek için taban kısmında ve çevresinde esaslı bir kazı çalışması yapılacak.



Özellikle mekanın orijinal yer döşemesi ve aynı zamanda yapının çevresinde de kazı yapılarak yapı ile ilişkili diğer kısımlarının ve varsa müştemilatları ortaya çıkartıldıktan sonra yapı bir bütün olarak değerlendirilip restorasyon çalışmalarına başlanarak hizmete açılacak.

Osmaneli Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “amaç mevcut yapıların korunması evrensel boyutta bir kültür varlığı olduğunu ve tarihsel bir geçmişinin bir yaşanmışlığı olduğunu unutmamak gerekir” denildi.



Hagios Gorgios ( aya yorgi) Kilisesi

Orijinal adı: Hacios Georgios (Aya Yorgi) kilisedir.

İznik-Rum imparatorluğu döneminde yapılmıştır. Ortadaki küçük kubbesi ve çatı örtüsü yıkılmıştır. Yapının ön cephesinde, iki köşede, iki tane çan kulesi görülüyor. Yapının, 19.yüzyıl sonlarında yapıldığı sanılıyor. Burada daha önce bulunan kilise yanmış. Günümüzde görülen kilise: 1874 yılında, Macar bir mimar tarafından yapılmış. Uzaktan bakıldığında, Avrupa kiliselerini andırıyor. Yapının ana giriş kapısının kemerlerini, çapları 40 cm. civarında olan mermer sütunlar taşıyor. Ancak, yapıda kullanılan bazı taşlar, kalker olmaları nedeniyle, suya olan dayanıksızlıklarından erimişler.



Bu görkemli yapı, 1924 yılındaki mübadele sonucu, Rumların bölgeyi terk etmeleri üzerine, maalesef yıkılmaya yüz tutmuş. Günümüzde 2005 yılından itibaren, buranın bir “Kültür Merkezi” haline getirilmesi için Belediye ve Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından çalışmalar yapılıyor.
Editör: TE Bilişim