Bilecik Karadenizliler Derneği tarafından 18-21 Ocak tarihlerinde bu yıl 3’üncüsü düzenlenecek olan Hamsi Festivali iptal edildi. Bilecik Karadenizliler Derneği tarafından düzenlenen basın açıklamasında, festivalin Bilecik Belediyesi yeni yönetimi tarafından iptal edildiği belirtildi. Bilecik Karadenizliler Derneği Başkanı Muharrem Tüfekçioğlu, “egosu yüksek, yönetimlerden bihaber, hiçbir tecrübesi olmayan, yalnızca kendisini kaf dağında gören bir belediye başkanı” ifadeleriyle Bilecik Belediye Başkanı Sadık Kaya’yı eleştirdi.  

Bu yıl 3’üncüsü düzenlenecek olan Hamsi Festivali’ne Bilecik Belediyesi tarafından yer verilmemesinden dolayı iptal edildi. Bilecik Karadenizliler Derneği tarafından iptal edilen festival için basın açıklaması düzenlendi. Bilecik Karadenizliler Derneği’nde düzenlenen açıklamaya Bilecik Karadenizliler Derneği üyelerinin yanı sıra; Sinoplular Derneği Başkanı ve AK Parti Belediye Meclis Üyesi Çetin Kaya, Ziraat Odası Başkanı Ahmet Sevinen, Edebali Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Arif Durmuş , Bilecik Abhaz Derneği Başkanı Tolga Onur da katıldı.

Bilecik Karadenizliler Derneği Başkanı Muharrem Tüfekçioğlu, yaptığı basın açıklamasında organizasyonu yapılan Hamsi Festivali’nin yeni seçilen Belediye Başkanı Sadık Kaya tarafından yer verilmemesinden dolayı iptal edildiğini söyledi. Tüfekçioğlu, Bilecik Belediyesi’nde Belediye Başkanı Sadık Kaya ile yaptığı görüşmeyi anlatırken, “Kendisiyle aramızdaki konuşmada ilginç bir şekilde mikro milliyetçilik söylemi ağzından çıktı. “Karadenizlilerin ayrıcalığı mı var?” dedi” ifadelerini kullandı. Belediye Başkanı Kaya’yı sert sözlerle eleştiren Tüfekçioğlu, “Egosu yüksek, yönetimlerden bihaber, hiçbir tecrübesi olmayan, yalnızca kendisini kaf dağında gören bir belediye başkanı” dedi.

"MİKRO MİLLİYETÇİLİĞE KARŞI BURADAYIZ"

Tüfekçioğlu, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bugün burada belediye tarafından Karadeniz Festivalinin son anda iptal edilmesinden dolayı toplandık. Bizler bu noktaya neden geldik? Ben 18 sene Karadenizliler Dernek Başkanlığını yaptım. 28 gün boyunca Bilecik Belediye Başkan Vekili görevi yaptım. Bugün Karadenizliler Dernek Başkanı olarak karşınıza çıkmaktan da utanıyorum.

Bugün mikro milliyetçiliğe karşı olarak burada toplandık. Daha önce 2 kere yaptığımız festivalin 3’üncüsünü organize etmek üzere Melek Hanım ile konuştuk. Bu organizasyonu planladık. Yeniden belediye başkanının seçilmesinin ardından yeni belediye başkanını bilgilendirmek istedik. Yanına gittiğimizde hayırlı olsun dedik. Organizasyon çalışmalarına devam ettiğimizi, hamsili bir organizasyon olacağını kendisine ilettik. Kendisi de bize gerekli olan yardımı yapabileceklerini söyledi. Biz de yöresel ürün satan organizatörlerle, sanatçılarımızlar birlikte 4 gün boyunca kültürümüzü yaşadığımız toplumdaki insanlarla beraber paylaşarak son gününde de daha önceki festivallerde yaptığımız gibi hamsi ikramı olacak şekilde planlamıştık.

"KONUŞMAMIZA FIRSAT VERMEDİ"

Planlarımızın içerisinde Çarşamba günü akşam yöresel ürünleri getiren esnaflarla kapalı pazarda stant açmak için birleşecektik. Perşembe gününden festivalimize başlayarak Pazar günü de bitirmek istiyorduk. Kapalı pazarda yerleşim noktasında Pazar esnafımızdan kalan belirli malzemeleri düzeltilmesi gerekiyordu. Ben de bunu belediyede Başkan yardımcılığı görevi yapan bir arkadaşımızla paylaştım. Bana 10 dakika sonra başkan bu noktaya tepkili, böyle bir şeyi konuşmadığı şeklinde ifade etti. Gel kendisiyle bir konuş dediler. Ben de eski dernek başkanımız ile beraber yanına gittik. Başkan yardımcısı Cabir Sağlam ile birlikte içeriye girdik. Yerimize oturduğumuz andan itibaren bize söylemi, “Ben sizdeki esnaflara yer vermiyorum. Stantlara yer vermiyorum.” oldu. Bizim konuşmamıza hiç fırsat vermeksizin, önceden planlanmış bir söylemle beraber biz bir şeyler anlatmak istediğimizde her şeye, “hayır, olmaz” dedi. Bana, stant kuracak esnafla ilgili bir şey söylemediğini ifade etti. Ben de bu sene 3’üncüsünü yapmakta olduğumuz bu organizasyonun 2’sinde siz de meclis üyesiydiniz, dernek başkanıydınız bunları bilmiyor muydunuz diye sordum. Burada bir hata olabilir, ben esnafta getireceğim, esnafta yöresel ürününü buradan satacak esnafı getiriyorum. Bunu konuşmadık, doğrudur. Ama siz de daha önce düzenlenen iki organizasyonu görmediniz mi diye sordum. “Hayır, görmedim. Ben davet etmediniz.” Dedi. Ben de bütün meclis üyelerini davet ettiğimizi söyledim. “Ben başkan vekiliydim. Bana ayrı davetiye gelecekti.” Dedi. Siyasetçisiniz, dernekçisiniz hiç mi bir merak edip festivale bakmadınız. Yine bize ısrarlar, “yer vermeyeceğim” dedi. İster verin ister vermeyin ama biz bir organizasyon yaptık. Pankartlarımızı her yere asmışız, yöresel ürünlerini satacak esnafımız gelmiş, sanatçılarımız gelmiş. 3-4 gün bizimle beraber olacaklardı. Hamsi, ekmek getirmek için bağlantılarımızı yapmışız. Burada öyle bir zihniyetle hareket ediliyor ki, olmaz da olmaz deniliyor.

“KARADENİZLİLERİN AYRICALIĞI MI VAR?”

Kendisiyle aramızdaki konuşmada ilginç bir şekilde mikro milliyetçilik söylemi ağzından çıktı. “Karadenizlilerin ayrıcalığı mı var?” dedi. Bu dakikadan itibaren hiçbir şey konuşmadan oradan kalktık. Oradaki söylemleriyle karşısında bir çocuk varmış gibiydi. Kendisi farklı yapıda birisi, egosu yüksek, yönetimlerden bihaber, hiçbir tecrübesi olmayan, yalnızca kendisini kaf dağında gören bir belediye başkanı.  

“BU ZİHNİYETİ KINIYORUZ”

Bir belediye başkanı için bunlar söylenmez. Buradaki topluluğun oylarıyla o makama gelen birisidir. Bugün Karadenizlileri mikro milliyetçilikle suçlayarak bizleri bu noktaya getirdi. Burada farklı sivil toplum kuruluşu temsilcisi arkadaşlarımız yanımızda. Bugün bize yapılan yarın başkasına da yapılır. Bu zihniyeti kınıyoruz.  Bir belediye başkanının kendisin karşısına gelen insanları bu şekilde sözlerle, kabalıkla beraber hakaret eden gibi davranmasını kabul etmiyoruz. Ben eski belediye başkan vekili olduğum halde onun seçilmesine ben de ve çevremdekilerin onun seçilmesine destek vermesine rağmen bugün böyle bir durumla baş başa kaldık.  

Bu derneği 1998 yılında kurduk, Derneği kurarken örf, adetlerimizi devam ettirme düşüncesiyle bu yola çıktık. Aynı zamanda yaşadığımız toplumun huzurunu, asayişini, kaynaşmasında aracı olacak şekilde hareket ettik. Yaşadığımız toplum içerisinde farklı kesimlerle bir mozaik oluşturmuşuz. Biz derneklere düşen görev bu mozaiği aktivitelerle birlikte birleştirmek ve bizi yönetenlerle toplumumuz arasında köprü olmaktır. Ama ne yazık ki bugünkü zihniyet kabul edilecek gibi değildir.

“HİÇBİR YÖNETİCİLİK YAPMAYAN BİR BELEDİYE BAŞKANI…”

Biz esnaflara karşı değiliz. İçerimizde esnaf arkadaşlarımız da var. Esnaf milliyetçiliği üzerinden bizi başka bir yerlere hiç kimse bizi ötelemesin. Buna hakları yoktur. Ben kendi yöremin ürünlerini memleketimden isteyebilirim. Burada esnafı korumak için ortaya çıkan insan öncelikle AVM’lere dikkat etsin.  Burada bütün illerde yapılan bir organizasyonu biz de burada yapmaya çalışıyoruz. Yakın zamanda buralarda panayırlar da düzenlendi. Esnaflar burada neden tepki göstermedi? Önceki organizasyonlardaki eksikleri göz önüne alarak o eksikleri de gidermek için çalıştık. Ama egosu çok yüksek olan, hayatta hiçbir yöneticilik yapmayan bir belediye başkanımız bugün, “ben esnafların yanındayım” diyerek bizleri bu organizasyondan mahrum etti.

“KENDİMİZİ MÜLTECİDEN BETER HİSSETTİK”

Tüfekçioğlu’nun ardından söz alan Karadenizliler Derneği eski Başkanı Barış Demirci de Belediye Başkanı Sadık Kaya’yı sert sözlerle eleştirdi. Demirci, “Bu konu ile ilgili geldiyseniz, “hayır, ben yaptıramam. Esnafı zor duruma düşüremem. ” dedi. Bizi hiç konuşturmadı. Biz Ak Parti, CHP dönemlerini de biliyoruz. Ömrü hayatımda kamu gücünü arkasına almış bir yöneticinin toplumu temsil eden insanlara karşı davranışını görmedim. Biz kendimizi mülteciden beter hissettik.” ifadelerini kullandı.  KORKMAZ KESİK

Editör: Korkmaz Kesik