Son aylarda ülkemiz ekonomik krizle boğuşuyor.

Döviz kurları ve altın her gün yükseliyor ve biz bu yükselişe katkı sağlamaktan başka bir şey yapmıyoruz.

Sevgili okurlarım, şimdi sizlerin bu “katkı sağlama” cümlesini okuduğunuzda neden diye sorduğunuzu duyar gibiyim.

Doların yükselmesinde birçok etkenler var şimdi bu etkenleri yazmaya kalkışırsam gazetenin sayfaları yetmez.

Döviz ve altının yükselmesi yönündeki etkenleri özetlemek gerekirse birileri bu millete Diz çöktürmek için çaba sarf ediyor ve biz tüm toplum olarak sarf edilen bu çabaya katkı sağlamak için mücadele ediyoruz.

Bir ürünün, bir malın,  ve maddi değer taşıyan bir nesnenin fiyatının artması arz talep meselesinden oluşur.

Bir ürüne ne kadar talep olursa o kadar fiyatı artar. Böylece elinde bir dolar alabilecek parası olan insanlarımız dolar almaya koştuğu sürece bu dolar düşmez.

Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası doların düşmesi için iki buçuk milyar dolar piyasaya dolar satışı yaptı.

Bu dolar rezervi milletin Merkez Bankasından satıldı. Benim milletim ne yaptı?  Köşede bir dolar olacak parası varsa dolar almaya koştu.

Sevgili okurlarım sizler hiç duydunuz mu iki kişi bir araya geldiğinde ülke ekonomisi ile ilgili bireysel olarak neler yapılabilineceği ile ilgili konuştuğunu? Ben şahsen hiç duymadım.

İki kişi bir araya geldiğinde biri iktidar yanlısı ise iktidarı över, diğeri muhalefet yanlısı ise iktidarı eleştirir.  Daha sonra her ikisi de cebinde 10 dolar alacak fazla parası varsa dolar almaya koşar.

Bu konuyu size birkaç örnekle ifade edebilirim.

İki kişinin konuşmasına şahit oldum.  Bu konuşma ev alım satımı ile ilgiliydi. Ev satan kişinin kullandığı cümle aynen şöyleydi:  “Sen parayı geçen hafta verecektin. Geçen hafta verseydin dolar şu kadardı, bu hafta ise bu kadar oldu. Ben o parayla dolar alacaktım ve alamadım. Şimdi benim zararımı görüyor musun?”

İkincisi yazarlarımızdan biri bankanın kendisini ödeyeceği paranın dolar karşısında eridiğini ifade etmesi öyle ki o yazarımız da zannedersem dolar alacaktı.

Yine bugün bir kişinin konuşmasına şahit oldum geçtiğimiz hafta yüklü bir miktarda dolar bozdurmuş ve şimdi de dolar yükseldi diye isyan ediyordu.

Biz toplum olarak taşın altına elimizi koymadıkça, genel ekonomimizi bireysel olarak düşündüğümüz sürece üzülerek söylüyorum ülkemde ne Dolar düşer ne altın düşer.

İşte şu anda biz halk olarak aynen başlıktaki yazdığım gibi davranıyoruz.

Tarlayı hiç sürmeden gidip tohum atıyor, attığımız tohumun yeşerip bize hasat vermesini bekliyoruz.

Eğer o tarladan hasat almak istiyorsan önce o tarlayı süreceksin tırnağını yaptıktan sonra tohumunu atacaksın ve gerektiği zamanda ilaçlamalarını yapıp ürün bekleyeceksin.

Sen tarlayı sürmeden tohumunu at ve hiçbir işlem yapma ondan sonra ürün bekle. Vay halimize vay o atılan tohumun yarısını kuşlar toplar yarısını karıncalar ve hasat zamanı geldiğinde hiç ürün alamayız.