Korkmaz Kesik

Vali Ahmet Hamdi Nayir'in başkanlığında yapılan toplantıda ilimizde gerçekleşebilecek afetlerin tedbirlerinin alınması, afet anında yapılacak müdahaleler hakkında çalışmalar yapıldı. Toplantının amacına yönelik bir konuşma yapan Vali Nayir,  “İlimizin yüzde 96'sı olduğu gibi ülkemizin de tamamı afet riskine maruz alanlar içerisinde kalıyor. Başta deprem olmak üzere sel, heyelan ve şimdiye kadar görmediğimiz hortum felaketi gibi küresel ısınma, iklim değişiklikleri ile birlikte bugüne kadar şahit olmadığımız afet riskleri ile de karşı karşıyayız.” dedi.  “Doğal afetlerle oluşmamasını sağlayacak şekilde bir önlem almak mümkün değil.” diyen Vali Nayir konuşmasına şu ifadelerle devam etti: “Afet öncesi tedbirler, afet sırasındaki tedbirler ve afet sonrasındaki tedbirler bu afetten etkilenmemizi en aza indirecek olan tedbirlerdir. Bir başka ülkede çok daha düşük şiddette yüzlerce, binlerce ölü ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Dolayısıyla temel ilke afet öldürmez ihmal öldürür. Eğer afet öncesi tedbirler, afet sırasında alınan tedbirler, afet sonrasındaki tedbirler tam olarak uygulanmazsa burada bir ihmal olursa afetin yapmadığını o ihmaller yapıyor. O büyük zararlara sebep oluyor. Sizlerin bildiği gibi bu tür afetlerde mücadelede ülkemizde sivil savunma genel müdürlüğümüz vardı. Bir de bayındırlık, iskan bakanlığımız içerisinde afet ile ilgili bölümler vardı. Daha sonra Başbakanlık içerisinde de afet ile ilgili bir birim kuruldu. En son bu kadar değişik yerde olan birimler bir araya getirilerek 2009 yılın 5902 sayılı kanunumuzda Başbakanlığa bağlı afet  ve acil durum yönetim başkanlığı oluşturuldu. Bu teşkilat planları da yeniden ele aldı. Türkiye afet müdahale planını düzenledi. İllere düşecek olan görevleri de belirlemeye başladı. Birçok teşkilatımıza ve birimimize kendi üst birimlerinden bu yapılacak çalışma ile ilgili olarak öncesinden de bilgi geldiğini biliyorum. Ama biz buradaki toplantımızda bu çalışmayı Bilecik afet müdahale planının alt ayaklarını ayarlayacak şekilde ciddi bir şekilde ihmal etmeden tedbirlerimizi alıp, düşünüp olabilecek olan hususlar ile ilgili önlemlerimizin ne olacağını belirlemeye çalışacağız. Başbakanlıktaki bu teşkilatın her ilde il afet acil müdürlükleri var. Bir de ülke genelinde 11 yerde arama ve kurtarma ekipleri var. Eski planlardan farklı olarak hizmet grupları oluşturuldu.  Bu hizmet gruplarının çözüm ortakları ortaya konuldu. Bir hizmet grubunda kimler görev alacak, hizmet grubunda problemlerin çözümü ile ilgili çözüm ortaklıkları oluşturuldu. O hizmet grubunun asli işini yürütecek, omurgası olacak, birinci dereceden sorumluluğu yüklenecek olana ana çözüm ortağı diyoruz. Ona destek olacaklara da destek çözüm ortağı diyoruz. 28 tane hizmet grubu oluşturuldu. 8'i yalnızca il afet ve acil durum yönetim müdürlüğünün uhdesinde devam edecek. Yine onlar da çözüm ortakları olacak. Ama diğerleri o müdürlük dışında ana çözüm ortağı görevi verilmiş. Diğer birimlerde destek çözüm ortağı olarak görev yapacak olan bir hazırlık süreci yaşayacağız. İlimizde muhtemel senaryolara göre 28 ayrı dalda herkes çalışmasını yapıp bir ilin müdahale planı çıkmış olacak. Bütün illerin müdahale planıyla da ülkemizin müdahale planı ortaya çıkmış olacak. Eğer ilk kademelerde yeterince ehemmiyet verilmezse ondan sonraki basamaklarda da istenilen sonuç alınamayacaktır. Onun için birim amirlerimizin bu sorumluluğu hissedip yapılacak çalışmada ciddiyetle, muhtemel senaryoları da değerlendirerek, çözüm ortakları ile birlikte bu planların gerçekleşmesinde Bilecik il afet ve acil müdahale müdürlüğümüze destek olmaları gerekiyor. Bu problem hepimizin problemidir. İlimizin ve ülkemizin afet riski ile birlikte bu çalışmanın da ehemmiyeti bir kez daha ortaya çıkmış oluyor.
Editör: TE Bilişim