Geçtiğimiz Kasım ayında Ertuğrulgazi Mahallesi Aile Hekimliğinde meydana gelen hasta-doktor tartışmasının ardından basın mensuplarına açıklama yapan Aile Hekimi Hasan Bal, kendisinin AKP’li olduğunu söylemiş ve bu açıklama kamuoyunda geniş yankı bulmuştu. Haberimizin ardından konuyu meclis gündemine getiren MHP Milletvekili Bahattin Şeker, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından cevaplanması için bir soru önergesi sunmuştu. Uzun bekleyişin ardından, dün Şeker’in soru önergesine cevap geldi ancak cevapta Doktor Bal’ın devlet memuru olarak AKP’li olduğunu açıklamasına
ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. Cevapta sadece, “Hasta haklarına ve hasta mahrumiyetine uymamak’ ve ‘İş arkadaşlarına veya hizmet alanlara hakarette bulunmak ya da bunları tehdit etmek’ maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.” denildi.

Bahattin Şeker, meclise sunduğu soru önergesinde; siyasi açıklama yapan Doktor Hasan Bal hakkında herhangi bir yasal işlem başlatılıp başlatılmadığını ve ‘partizan’ veyahut ‘yandaş’ bir üslupla AKP’yi savunduğunu beyan etmenin, yaşanan soruşturmanın ‘örtbas’ edilmesine bir sebep mi olduğu sormuştu. Bakanlıktan gelen cevap, “Bahattin Şeker ne soruyooor, Bakanlık ne cevap veriyor?” sorusunu sordurttu.

Konuya açıklık getirmek için, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 7. Maddesinde yazanları hatırlatmakta yarar var: “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.”

Kanun bu kadar açıkken, yaptığı basın açıklamasında “Ak Partili doktorum”  ifadesini kullanan Hasan Bal’ın “Siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunmak” suçundan herhangi bir ceza almaması, yandaş memura ceza yok mu? sorusunu akıllara getirdi. Geçtiğimiz gün sorduğumuz sorumuz ise halen merak konusu. Bu doktor “Ben CHP’liyim” ya da “Ben MHP’liyim” deseydi yine cezasız mı kalacaktı? Bu konun takdirini de kamuoyuna bırakıyoruz.

Doktor Hasan Bal ile ilgili olarak Milletvekili Şeker’in verdiği soru önergesine Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nca verilen cevap şöyle:

“Bilecik merkezde görev yapmakta olan Doktor Hasan Bal ile çocuğunun hastalanması üzerine kendisine müracaat eden vatandaş arasında basına yansıyan ve doktorun da basın açıklaması yaparak anlattığı yakışıksız bir tartışma yaşanmıştır. Muayene esnasında yaşanan diyalog, karşılıklı münakaşaya dönüşmüş, ardından çocuğun babası doktorun bulunduğu yere gelmiş ve bu münakaşayı hatırlatarak, karşılıklı dalaşma yaşanmıştır. Polisin olaya müdahale etmesiyle konunun ayrıntıları ortaya çıkmış ve belirtmiş olduğumuz üzere iddialarla ilgili doktorun basın açıklamasıyla birlikte konu kamuoyunda duyulmuştur. Bu vesileyle, artık hukuka taşınmış bu olayın taraflar açısından herhangi bir ‘ithama’ ya da ‘haksızlığa’ yol açmamasını, yanlış anlaşılmaların getirdiği bu neticenin hukuk tarafında da elbette aydınlığa kavuşturulacağını düşünüyorum.

Ancak burada bizim üzerinde durduğumuz konu yaşanan bu olayda, ‘haklı’ ve ‘haksız’ tespitinde bulunmak değildir. Doktor Hasan Bal’ın kayıtlara geçmiş olan bir videoyla da bilgileri sabit olan, doktorluk gibi insanlığa büyük hizmet eden mukaddes bir mesleğe ve bu mesleğe başlarken edilen yemine uymayan, sadece mesleki açıdan değil, milli ve insani açıdan da yakışıksız olan açıklaması ile ilgilidir. Bu anlamda;

Soru-1-“Ben AKP’li bir doktorum. AKP’yi savunduğumu ve desteklediğimi de açık açık her yerde söylüyorum. Neymiş? 184’ü arayıp, şikayette bulunmuşlar, Yaftalamışlar. Bakanlık beni savunacakmış? Sen kimsin de beni savunacaksın? Bakanlık kim? Doktora saldıran insanları 1 yıl içeride yatırmayacaksın, beni mi savunacaksın? Ben köprüyü yaktım. Bana yafta atılıyor, savunsan ne olacak ya sen Bakanlık olarak? Ben sözümü sakınmam. Bakanlık duvara işiyor. Atsınlar, memurluktan da atsınlar. Zerre kadar umurumda değil” şeklinde, görüntülerle de sabit olan açıklamalarıyla ilgili olarak, Bakanlık tarafından bir soruşturma başlatılmış mıdır?

Cevap-1-:21.11.2013 tarihinde hasta yakını ve Aile Hekimi arasında karşılıklı sözel ve fiziksel müdahale olması üzerine, olay polise yansımış ve her iki taraf da gözaltına alınmıştır. Her iki tarafın birbirinden şikayetçi olması nedeniyle olay yargıya taşınmıştır. Aynı zamanda hem vatandaşın şikayeti hem de aile hekiminin şikayeti üzerine ilgili Halk Sağlığı Müdürlüğümüzce kapsamlı olarak araştırılmak üzere inceleme başlatılmıştır.

Soru-2-: Bu konuyla ilgili yasal düzenlemeler de elbette ki yerine getirilmelidir. Uygulanmalıdır. Ancak, hukuka yansımış bu olayla ilgili açıklamalarda, belirtmiş olduğumuz üzere meslek ahlakına yakışmayan adeta ‘partizan’ veyahut ‘yandaş’ bir üslupla AKP’yi savunduğunu beyan etmiş olmak; yaşanan soruşturmanın ‘örtbas’ edilmesine bir sebep midir?

Cevap-2-: “Yaşanılan üzücü olay söylediğimiz gibi örtbas edilmemişti. Yargıda soruşturması devam eden olayı Halk Sağlığı Müdürlüğümüz inlemeye almış ve inceleme sonucunda Aile hekimini tedavide herhangi bir kusurunun olmadığı, ancak hasta yakını olan anne ile iletişiminde problem olduğu, açıklamalarını yaparken hasta haklarına ve kişilik haklarına saygı duyarak yapması gerekirken bunun aksine davranış sergilediğinden ilgili mevzuatın ‘Hasta haklarına ve hasta mahrumiyetine uymamak’ ve ‘İş arkadaşlarına veya hizmet alanlara hakarette bulunmak ya da bunları tehdit etmek’ maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Konuya gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim”

 

 

Editör: TE Bilişim