MHP Milletvekili Bahattin Şeker, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması talebiyle soru önergesi verdi. Geçtiğimiz Eylül ayında Eski Ali Sami Yen Stadının yerine yapılmakta olan üç kulenin inşaatında yaşanan asansör faciasıyla 10 işçimizin hayatını kaybettiğini ve bu kaza öncesi, 19 yaşındaki Erdoğan Polat adlı işçinin 15. kattan düşerek hayatını kaybettiğini hatırlatan Şeker, devam eden inşaat hakkında herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.
“Bu ülkenin alnının teriyle hayat mücadelesi veren evlatları, rant mücadelesi verenlerin evlatları rezidanslarda yaşasın diye canını vermektedir” ifadelerini kullanan Şeker’in önergesi şöyle:

“Soma felaketinin acıları, tüm ülkemizi derinden sarsmışken ve unutulmaması, işçi ölümlerinin bir son bulması, tedbirsizliklerin cezasız kalmaması adına bu konuya duyarlı kişi ve kurumlar seslerini duyurmaya çalışırken; İstanbul'da yaşanan "asansör faciası" ve 10 işçi kardeşimizin ölümü ülkemize bir kez daha yasa boğmuştur. Bu felaketin göz göre göre geldiği ve açık bir şekilde tedbirsizlik olduğu; 5 ay önce, aynı inşaatta "çalışma sepetinin kopması" sebebiyle 15. Kattan düşerek can veren 19 yaşındaki işçi kardeşimiz Erdoğan Polat'ın ölümüyle de gündeme geldiği bilinmektedir. Eski Ali Sami Yen Stadının yerine yapılmakta olan "Torun Çenter" adlı bu büyük yapıyla birlikte, toplamda "üç kule" olarak planlanan ve "üç büyükler" diye tanıtımı yapılan projenin tamamı hakkında, kazanın ardından, kamuoyuna bilgi verilmiştir. Yani alın teriyle ekmek mücadelesi içinde can verenler olmasa, rant yarışı içinde yaşayanların tedbirsizlikleri, umursamazlıkları, ders almamaları ve neticede hedefleri ortaya çıkmayacaktı. Acı sonuç şudur ki; bu ülkenin alnının teriyle hayat mücadelesi veren evlatları, rant mücadelesi verenlerin evlatları rezidanslarda yaşasın diye canını vermektedir. İnsan hayatının "hiçe sayıldığı", tedbirsizlik üstüne tedbirsizlik yaşandığı, hatalardan asla ders çıkarılmadığı, yaşanan acıların "tekrarının olmaması" adına denetimlerin olmadığı, vahşice işleyen bir çark içinde imar, emlak, arsa, inşaat ve rant sektörlerinde gün geçtikçe başka tedbirsizliklerin de ortaya çıkacağı daha iyi idrak edilmektedir. Bu acılara bir son vermek, bu rant alanlarını denetim altında tutmak, insan hayatına ve hakkına sahip çıkmak herkesin ama daha da önemlisi yetki, makam ve sorumluluk sahiplerinin görevidir.

Bu anlamda Sayın Başbakan;

Yaşanan bu felaketin ardından, öncelikle bahsi geçen bu inşaat konusunda tarafınız ve ilgili bakanlıklarınızca hangi çalışmalar başlatılmıştır? Yapılan veya yapılmakta olan inceleme ve soruşturma kapsamında; sorumluların yargıya intikali için hangi tedbirler alınmıştır veya alınacaktır? Bu inşaat, aynı şekilde ve aynı projeyle faaliyetlerine devam edecek midir?

5 ay önce 1 işçinin 15. Kattan düşerek öldüğü bu inşaatta, bu durumun sebebiyle ilgili olarak ne yapılmıştır? O işçi kardeşimizin ölümünden sonra bu inşaat herhangi bir denetime tabi tutulmuş mudur? Bu inşaatın sorumluları herhangi bir incelemeye tabi tutulmuş mudur?

Bu felakette ölen işçi kardeşlerimizin ve halen inşaatta çalışmakta olan işçi kardeşlerimizin sosyal güvenlik durumları hangi kapsamda ve ne durumdadır? Bu felaketin ardından işçi kardeşlerimizin aileleri için kanunen neler yapılacaktır? Yaşanan acı ve mağduriyet o kadar büyük ki; en önemli soru, bu işin sorumluları cezai bir işleme tabi tutulacak mıdır?

Editör: TE Bilişim