Hasan Güner

Devletin mısır silajını desteklediğini aktaran Bilecik İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hacı Dursun Yıldız “Hayvancılıkta kendi yemini kendin üretmediğin müddetçe kar azalır” dedi.
Bilecik’te işlenmeyen arazi sayısının çok fazla olduğunu belirten İl Müdürü Yıldız, “İnsanımız arazileri işlemekten aciz. Gençlerimiz hep şehre koşuyor ve asgari ücretle fabrika köşelerinde sürünüyor. Ona rağmen anne babanın köyde ürettiklerini şehirde tüketmezse ayakta duramıyor. Ekilmeyen bu araziler, insanları hayvanına hazır yem almaya yönlendiriyor. Tabii o da karı düşürüyor.” dedi.
Yıldız, açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Bir defa süt sığırcılığı ve besicilikte mısır silajı olmazsa olmazdır. Mısır silajı karlılığı ve verimi müthiş artıran bir şey. Kaldı ki devlet silajdaki mısıra destekleme veriyor. Yoncaya ve fiğ üretimine de destekleme veriyor. Tabii bundan faydalanan insanımız fazla.
Üreticimiz traktörüm alet ve ekipmanım olsun istiyor. Ama o alet ve ekipmanlar bir köye yetecekken bakıyorsun ki bir kişinin elinde, müthiş bir israfa sebebiyet veriyor. Buna da dikkat etmek gerekir. Rasyonel bir üretim için objektif değerlendirmeler yaparak ona göre alet ve ekipman alınmalı.”

DOMUZA KARŞI ASPİR

Zamansız yağışların üretim açısından zararlı olduğunu söyleyen Yıldız, “Kuraklıktan dolayı bazı yerlerde müthiş sıkıntılar yaşandı. Biz Bilecik’te bu konuda hiçbir sıkıntı yaşamadık. Bilakis hasada yakın yağan yağmurlar zararlı oldu. Buğdayımızda bir miktar kararmalara ve nem oranının yükselmesine sebebiyet verdi. Ama verim olarak İç Anadolu’da dekara 250-350 kg. buğday alınırken, biz dekara 450-650 kg. buğday aldık.” dedi.
Yıldız, devamında şunları aktardı:
“Bilecik’imizin bir kısım arazisi orman içerisinde yer alıyor. Son yıllarda yabani hayvan özellikle de domuz popülasyonundaki artış, hububat alanlarımıza zarar verir pozisyona geldi. Domuz, dikenli aspir bitkisini yiyemiyor. Eğer buğday ekecekse üreticilerimize tarlasının kenarlarına aspir ekmesini ya da tamamen aspire yönelmesini tavsiye ediyoruz. Çünkü desteklemesi ve alımında devlet garantisi var. Aspir, yağ ve biodizel üretiminde kullanılan son derece faydalı bir bitki.
Domuz önüne ne gelirse yer. Kendi pisliğini dahi yiyebilen bir hayvan. İzin alındıktan sonra sürek avı yapılabiliyor ama bu sayıyı azaltmada yeterli değil. Çünkü domuz senede iki defa doğum yapabilen ve bir seferde 13 tane yavru doğurabilen bir hayvan. Onun için de hızlı bir çoğalma söz konusu.”

BİLECİK=KÜÇÜK ANTALYA

Bilecik İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hacı Dursun Yıldız, Bilecik’i küçük Antalya olarak tanımlayarak, “4 bin dekar civarında seramız var ve buradan İstanbul’u besliyoruz” dedi.
Bilecik’in, küçük parsellerden oluşmasına rağmen verimli topraklara sahip olduğunu ifade eden İl Müdürü Yıldız, birçok ürünün yanında Bilecik cevizinin de isim yaptığını ayrıca şerbetçi otunun bir tek ilimizde yetiştiğini söyledi.
Yıldız, açıklamasının devamında şu cümleleri kurdu:
“Herkes iyi getiri sağlıyor diye belli bir ürüne yöneliyor. Tabii üretim fazla olunca arz talep dengesinden dolayı fiyatlarda oynamalar oluyor. Bilecik’imizde mevcut ürünlere alternatif olarak çilek projeleri uyguluyoruz ve çileğe müthiş bir talep var.
Şu anda Köylere Hizmet Götürme Birliği’nden %50 hibe destekli cevizcilik projesi uyguluyoruz. Buna da müthiş bir talep var ama biz talebi şöyle dengelemeye çalışıyoruz: Sadece Bilecik ve Şebin değil, yarı yarıya diğer çeşitleri de koymaya çalışıyoruz. Buradaki esas amacımız Bilecik ve Şebin’in gen kaynağı olarak korunmasını sağlamak.
Bizim Bilecik ve Şebin’imiz kurak alanlarda yetişebilen ve daha az su isteyen çeşitlerdir. Pedro ve Chandler öyle değil ve daha fazla su istiyor ama verime daha erken yatıyor. Biz durumu dengelemeye çalışıyoruz. Bu konuda talepleri topluyoruz ve yarı yarıya dağıtımlarını yapacağız.

“TARIMLA UĞRAŞAN KESİM ÇOK YAŞLI”

Esasına baktığınız zaman Bilecik’in üretim açısından bir sıkıntısı yok. Pazar açısından da yok çünkü İstanbul, Eskişehir, Bursa ve Ankara’ya yakın. Önemli olan üretilen ürünlerin tüketicinin istediği standartlarda ve ambalajda sunumu.
Bu açıdan BEBKA’ya hangi projeleri sunabilir ve paydaşlarımızla beraber neler yapabiliriz o konuda bir çalışma içerisine girdik. Bilecik’te üretilen 4 bin ton civarında kabağımız var. Bu kabağı kabuğunu soyup, kesip, poşet içerisinde vakumlayıp sunabiliriz. Böyle bir talep ve proje olursa BEBKA’ya yaptırabiliriz.
Tabii bütün bunlar için örgütlenmek gerekiyor. Meyve sebze üretici ve birliklerimizin çok güçlü olması gerekiyor ki bunların ürerinden bu tarz projeleri yapabilelim.
Ülke genelinde ve de Bilecik’te tarımla uğraşan kesim yaş itibariyle çok yaşlı. Dolayısıyla bunu minimuma indirmek için hibe, alet ve ekipman desteklemelerimiz var. Bu sene bu konuda güzel bir destekleme yaptık ve 196 kişiye destekte bulunduk. Amaç insan gücünün yetmediği işlerin yapılması açısından kolaylık sağlamak, modernizasyon ve tarımsal faaliyetlerde kısa sürede daha fazla ürün elde etmek. Çünkü tarımsal faaliyetlerde zamanla yarışıyorsun ve iklim şartlarına göre hızlı davranmak zorundasın.”
Editör: TE Bilişim