Kıymet Aslan- 

Diş Tabibi Bedia Kabeloğlu, Ramazan ayı süresince rahat edilebilmesi için, ramazan ayına girmeden ağız ve diş sağlığı bakımına başlanılması gerektiğine dikkat çekti.

Bilecik’te 43 yıldır, diş hekimliği yapan Bedia Kabeloğlu gazetemize yaptığı açıklamada Steril bir ağız her zaman lazımdır” diyerek günde en az 3 kez dişlerin fırçalanması gerektiğine, local aneztezi ile tedavilerin oruca engel olmadığına, hamile kadınların gebelik dönemindeki diş dökülmelerinin vitamin takviyeleriyle önlenebileceğine ilişkin önemli ifadelere yer verdi.

Diş hekimi Kabeloğlu, “ En az günde 3 kez diş fırçalamak gerekir. Fakat insanların yoğun çalışma temposu içinde ihmalden kaynaklı, eğitim eksikliğinden kaynaklanan maalesef dişlerini günde 3 kez fırçalayanların sayısı azınlıkta kalıyor. O yüzden hiç olmazsa her gün mutlaka 1 kez yatmadan evvel 20 dakika önce dişlerini fırçalamasını tavsiye ederim. Ağızdaki diş çürük  plakların olmasına, diş eti mikroplarının yerleşmesine mani olur. Dişlerin fırçalanması  gelişi güzel fırçalarla değil, hijyenik fırçalarla yapılması gerekir.   Diş fırçası seçiminde orta sertlikte olanları tercih edilmelidir. Çok sert fırçalar diş etlerini yıpratır, diş eti korelerinin açılmasına neden olur, açılan bölgelere  mikroplar girmesiyle diş eti hastalığına neden olur. Fırça seçimi de bunun için önem arz ediyor.  Macun seçiminde ise bu durum, Sağlık Bakanlığından patent alınmadan piyasaya sürülmez, hepsi sağlıklıdır. Ama ne var ki, bazı macunlarda klor daha fazladır, bazısında iyot daha fazladır neticede hepsi temizleyicidir. Macunsuz dişlere fırça yapılmasından kaçınılmalıdır.” dedi.


“ÇÜRÜKLER, RAMAZAN AYINA BIRAKILMAMALI”

Ramazan ayı öncesi ağız bakımından geçilmesi gerektiğine vurgu yapan Diş Hekimi Bedia Kabeloğlu, ağızdaki çürükler sebebiyle orucun da riske atıldığına dikkat çekti.

Açıklamasında , “Ramazanda hiç çürük diş olmaması gerekir. Ramazan girmeden önce vatandaşlarımız ağız ve diş sağlığı bakımına imtina göstersin. Gıda artıkları dişteki o çürüğün içine yerleşir ve böylece oruç tutan kişinin ibadetini riske atmış olur.  Şöyle ki,  çürüğe yerleşen gıdayı dil bilmeksizin çıkarabilir ve yutmasıyla oruçta bozulur. Dolayısıyla ramazan ayından önce herkesin çürük dişlerini tedavi ettirmeleri, güzel bir diş taşı temizliği yaptırması,  yatmadan evvel fırçalamaları  ramazan ayı için hem sağlık açısından hem de ibadetleri açısından önem verilmesi gerekiyor.

 Ağızın steril olması sadece o besinlerin ağızdan uzaklaşmasıyla olmuyor. Çürükleri de barındıracak zemini de ortadan kaldırmak gerekiyor. Oruç neden bozuluyor deniliyor? Orucun bozulabilmesi için dışarıdan haricen bir maddenin vücuda girmesi lazım. Hastalarımıza ramazan öncesi detertraj (diş temizliği) yaptırmalarını öneriyoruz. 

LOKAL ANEZTEZİ ORUÇ BOZMUYOR

Ramazan ayı içinde diş ağrısı çeken vatandaşlara uyarıda bulunan diş hekimi, Lokal anestezinin orucu bozmadığını, çürük diş çekiminin yapılabileceğine dikkat çekti.

Kabeloğlu, “Birde sıklıkla rastladığımız vakalar arasında hasta diş ağrısı çekiyor. Orucum bozulacak diye muayene olmaya  gelmeyenler var, tedavisini yaptırmayanlar var. Anestezi yapmadıkça, yani bir iğne ile müdahalede bulunulmadığı takdirde kişinin orucu bozulmaz. Dediğimiz gibi bozulması için yabancı bir maddenin vücuda girmesi lazım.  Teknoloji sayesinde bizim yaptığımız öyle şeyler var ki oruç bozulmadan diş çürüğü  tedavi si yapılabiliyor. Lokal Anestezi ile uyuşturarak diş çekebiliriz. Hastalarımızın ağrı çekmesine gerek yok, tedavilerini yaptırabilirler.” Diye uyardı.

“BİLECİK’TE DİŞ BAKIMI BİLİNCİNİN GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR”

Genetik  diş hastalıklarının bir kader olmaktan çıktığını, kalıtsal diş rahatsızlıklarından kurtulabilmenin erken teşhis ve tedavi yöntemiyle mümkün olduğunu açıkladı.

“Bilecik’te yaşayan insanlarımızın diş bakımı yönünden çok eksiklikler bulunuyor. Bu tespitim ana çocuk sağlığı merkezinde ücretsiz olarak 5 yıl diş hekimliği yaptım. 0-6 yaş arası çocukların diş bakımı, hamile hanımların ilk aydan 9. Ayına kadar dişleriyle ilgili bilgiler vermek üzere bulundum. Fakat 5 yıl içinde bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda insan gelmedi. İstedik ki, çocukların küçük yaşta diş bakımındaki bilinçlerinin artması yönünde böyle bir girişimim olmuştu.  Bilecik’te ağız sağlığının bütün sağlığını etkileyebileceği, bu yüzden de ilk olarak ağız bakımından başlanılması gerektiği bilincinin arttırılması gerekir. Şuanda benim kayıtlarımda  Bilecik’teki çocukların diş bakımı çok eksik olduğu görülüyor. 0-6 Yaş arasındaki çocukların ağzı çok steril olmalıdır. Ailelerimiz çocuklarının ağız bakımında özellikle bu yaşlarda bilinci aşılayarak, ileriki hayatlarında diş sağlığı önemini bilen bilinçli bireylerin yetişmesini sağlamış olurlar. Ailelerimiz özellikle  bu konuda hassas davranmalarını beklerim.

Diğer yandan, İlimizde Kalıtsal olarak diş sağlığı bozuk olan çocuklar da bulunuyor. Annenin diş sağlığı bozuk ise, çocuğun süt dişlerinden itibaren dişlerinde çürüme yada farklı hastalıklara şahit olabiliyoruz. Kalıtsal diş hastalıkları erken teşhis ile tespit edilerek, anne ile çocuğunda aynı kaderi paylaşmasını önleyebiliriz. Erken teşhis diş tedavisi ile , genetik –kalıtsal diş hastalıklarından kurtulmak mümkün.” Dedi.

HAMİLELİK DÖNEMİNDE AĞIZ BAKIMI SON AYDA DEĞİL, İLK AYDAN BAŞLANILMALI

Toplum nezdindeki inanışa göre, hamile kadınlarında hamilelik süresince yaşanan diş kayıplarının olağan bir durum olduğu inanışının yanlışlığına dikkat çekerek uyarıda bulunan Diş Hekimi Bedia Kabeloğlu şöyle söyledi.

“Hamile Hanımların, bebeğinin dişleri normal olabilmesi için muhakkak ki hamileliğinin ilk ayında daha bir diş hekimi kontrolünden geçmesi gerekir. Muayyen aylarda hangi vitamini, hangi dozda nasıl kullanacak öğrenmesi lazım. Hamile hanımlar 9. Ayında bazı reaksiyonlar karşısında diş ağrıması, çürümesi, diş dökülmesi şikayetleriyle geliyorlar fakat geç kalınmış oluyor. İlk ayında daha 2-3 ay arasıyla değişken miktarda, değişen vitaminleri almalıdır. Hem kendi dişlerini kaybetmesin, hem de bebeğin dişleri sağlıklı olsun. Çünkü hamilelik döneminde her şeyi anneden alıyor çocuk, bilhassa annede kemik yapısı eksiliyor.  Takviye eden vitaminleri kontrol altında almıyor. Bebek, annedeki vitaminleri aldığı için, annedeki miktar azalıyor ve bu azalma dişlerindeki çürüklerle başlıyor.  Hastalarımız son ayında hekime başvurduğu şikayetler arasında, “ben her hamileliğimde bir dişimi kaybediyorum” diyorlar.  Toplumumuzda bazı yanlış inanışlara kapılan hamile hanımlar, hamilelik süresince diş hekimine başvurmuyor. Örneğin “ Hamilelikte diş kaybedilir” düşüncesi yanlıştır. Toplumumuza bu tür inanışlar o kadar yerleşiyor ki, hamile kadın doğal bir süreç zannederek, tedbir almıyor. Bu bilinç ilimizde geliştirilmelidir. O yüzden herkes diş sağlığına önem vermeli, çünkü çocuğun diş teşekkülü anne karnındayken başlar. Doğumdan 6 ay sonra bebekte dişler çıkmaya başlar. Dolayısıyla dişte gelişimi normale çevirebilmek için zaman zaman diş hekimine gitmek lazım. Doğumdan 20 gün sonra çocuğa tatbik ettirilecek vitaminler vardır, bunları çocuğun sağlıklı diş gelişimi için ailelerin yaptırması gerekiyor. Öyle bir hale geliyor ki çocukların dişleri ağızlarında bulunan 24 dişin, 24’üde çürük. Genel anlamda ağız bakımında vatandaşımızı eksik görüyoruz. 

Herkesin diş sağlığını korumasını isterim, sağlıklı bireyler olmak istiyorsak önce ağız bakımımızdan başlamalıyız, 6 ayda bir hekime başvurulması gerekir ama hiç zaman ayıramıyorlarsa senede 1 kez dahi bir diş hekimi kontrolünden geçmelerini öneririm.  Besinlerin en küçük parçacıkları sindirimden sonra vücudun her hücresine taşınıyor. Diş çürümesinden dolayı Enfekte yani kirli olarak taşınan besinler her türlü rahatsızlığa zemin hazırlar. Safra kesesi iltihapları, kalp romatizmaları, böbrek iltihapları, mide rahatsızlıkları gibi hastalıklar  bunların esası diş çürüklüğü diyebiliriz. Sıhhatli olmak diş sağlığından başlar, ağız sağlığı çok önemlidir. Dişlerimizi fırçalamayı alışkanlık haline getirmeliyiz.”

Editör: TE Bilişim