Geçen hafta Eskişehir’de bir üniversite öğrencisinin kedisine yaptığı işkence görüntüleri sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla yayılmış ve toplumdan büyük tepki görmüştü. Türkiye’de hayvan haklarının geliştirilmesi için yurt çapında yürüyüşler yapılması planlanırken, dün Hayvanları Koruma Derneği’nin tüm yurttaki temsilcileri ortak bir basın açıklaması yayınladılar. Bilecik’te de açıklamayı Haytap Bilecik temsilcisi Sühendan Senger yaptı.

Haytap Bilecik Temsilcisi Sühendan Senger’in okuduğu açıklama şöyle:

 

Eskişehir'de bir cani, evinde ki bir kediyi bıçaklayarak işkence ile öldürmüştür. Ayrıca bu cani, hayvanın bağırsakları dışarıda olarak evin içinde dolaşmasını sapık bir zevkle seyretmiş ve videoya da aldırmıştır.

Bu cani katil hiç bir ceza almadan serbest bırakılmıştır.

Bu gün burada ve Türkiye'nin dört bir yanında merhamet ve vicdan taşıyan binlerce kişi bu vahşeti kınamak ve tek ses olarak "Kedi Katili Serbest. NİÇİN?" diye sormak için bir araya geldi.

Evet, bir katil nasıl serbest kalır?

Çünkü, hayvana işkence vahşet maalesef, tıpkı yere tükürmek veya yasak yerde sigara içmek gibi basit eylemlerle aynı çizgide değerlendirilmiş ve "kabahat" olarak görülmüştür.

Dolayısı ile hakim veya savcı vicdanen istese de hayvanlara işkence uygulayanlara CEZA verememektedir. Oysa hayvan öldürmekle insan öldürmek arası sadece BİR ADIMDIR.

Bütün katillerin ve toplum düşmanlarının mazisinde hayvanlara yapılan işkence vardır. Caniler katiller ÖLDÜRMEYİ hayvanları öldürerek öğrenmişlerdir. Bu gerçekler ışığında TBMM den somut bir talebimiz var.

Hayvana işkence yapan, vahşet uygulayan, onun yaşam hakkını gasp eden kişiler HAPİSLE CEZALANDIRILSIN. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu "kabahatler" kapsamından çıkıp, "Türk Ceza Kanunu" kapsamına alınsın.

Bu kediyi vahşice öldüren bu sapık katil, mutlaka adalet önüne çıkartılmalı, yargılanmalı ve ceza almalıdır. Adalet, mazlumun hakkını koruduğu sürece ADALETTİR.

Biz katiller serbest KALMAMALI diyoruz. Biz, hayvanlarımız için de yaşam hakkı istiyoruz. Biz HAYVANLARIMIZ için de ADALET İSTİYORUZ. Biz TBMM’ye sesleniyoruz. Katillere geçit vermeyin diyoruz.

Bu gün bir hayvanı öldüren kişinin, yarın bir insanı da öldüreceğini unutmayın diyoruz. Bir canlıyı işkence yaparak öldüren KATİLLERİ aramızda serbestçe dolaşırken görmek istemiyoruz.

Biz, Belediye bakımevlerinde hayvanların aç susuz ve hastalıkla gelen ölümlere mahkum edilmesine karşıyız. Biz, Hayvanlarımızın sokaklardan toplanıp adına "doğal yaşam alanı" denilen ölüm kamplarına doldurulmasına kesinlikle karşıyız. Biz Türkiye'de ki hayvan hakları savunucuları, hayvanlara vahşet ve işkence uygulayanların "kabahatler kanunu" çerçevesinde sadece idari para cezası ile cezalandırılmasına karşıyız.

Biz yaygınlaşan hayvana karşı şiddet olaylarına devlet kurumlarının seyirci kalmasına karşıyız. Biz, hayvan katillerini hapse sokacak değişikliği ısrarla yapmayan TBMM’yi, hayvana karşı vahşetin TCK ya alınması yönünde uyarıyoruz. 

Sühendan Senger konuşmasına; "Çocuklarımıza köpeklere taş değil ekmek atmayı öğretelim. Onlara sevmeyi öğretelim" diyerek son verdi. 

Editör: TE Bilişim