MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Bilecik'te çeşitli ziyaretlerde bulundu.

Pazaryeri’nde seçim bürosunun açılışına katılan Vural, ardından Bozüyük’te ziyaretler gerçekleştirdi. Daha sonra Bilecik’e gelerek kalabalık bir partili grubu tarafından karşılanan Oktay Vural, ilk olarak Bilecik Şeyh Edebali Camii’nde namaz kıldı ve daha sonra Şeyh Edebali Türbesi'ne çıkarak dua etti. Oktay Vural’a Milletvekili Bahattin Şeker, Bilecik MHP Belediye Başkan Adayı Hüseyin Şensoy ve çok sayıda partili eşlik ederken, Vural, aynı bölgede gözleme yiyip yayık ayranı içtikten sonra beraberindekilerle şehir turu attı.

Bu esnada piyango biletçisi olan bir esnafa Vural “Bunların kökünü kazıyalım” diyerek iktidara mesaj verdi.

 “DEVLETİ, KADINLARLA BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ”

Oktay Vural’ın Şeyh Edebali Türbesi bahçesinde dinlendiği sırada, muhabirimizin Bilecik’te diğer siyasi partiler arasından sadece MHP’nin, Bayırköy’de kadın Belediye Başkan adayı Hilal Subaşı’nı çıkarmasıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine Oktay Vural gazetemize bazı açıklamalarda bulundu.

Kadın adayların bu yarışta daha çok olması gerektiğini söyleyen Oktay Vural, “Ekonomik ve Sosyal Kalkınma mücadelesine, siyasi bakımdan kadınların daha aktif bir şekilde katılması Türkiye’nin geleceği akımından çok önemli. Toplumumuzun yarısı kadın zaten, dolayısıyla kadın yöneticilere de fırsat verilmesi gerekiyor. Daha çok kadının göreve talip olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bir elin nesi var, iki elin sesi var. Bu mücadeleyi birlikte yürütüp, birlikte kazanacağız. O bakımdan Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim kadın adaylarımızın olmasından gurur duyuyoruz. Ama MHP olarak adaylarımızın sadece kadın olmasından dolayı aday değil, hak ettikleri için aday olduklarını, daha iyi yöneteceklerine inandığımız için aday yaptığımızı ifade etmek isterim. O bakımdan son derece gurur verici, Bilecik’te de böyle bir mücadeleye katılmış kadın adaylarımızı tebrik ediyorum. Kolay değil ama kadınların maalesef son dönemlerde ekonomik, sosyal kalkınmaya, iş gücüne katılımda, istihdama katılımda ciddi sıkıntılarla karşılaştığını da müşahede ediyoruz. MHP olarak kadınlarımızın istihdamı, yönetim, bürokratik kademelere gelmeleri için gerçekten daha fazla talepte bulunmalarını arzu ediyoruz. İnşallah daha çok kadın adayımız olacak. Diğer partilerden yokmuş Bilecik’te öğrenmiş oldum. Devleti de birlikte yöneteceğiz. Biz kadın kotası gibi bir yaklaşımla meseleye bakmıyoruz, kadın olduğundan dolayı değil, hak ettiğinden dolayı aday yapıyoruz. ”dedi.

MHP Milletvekili Bahattin Şeker ise, Belediye Meclisinde de her ilçede kadın adaylarının olduğunu, listeler açıklanınca görüleceğini ekledi.

Şehir turu yaptığı sırada vatandaşla selamlaşan Oktay Vural, şehir merkezinde bulunan çay bahçesine girdi. Çay içerken bir vatandaş tarafından Vural'a boş ayakkabı kutusu verildi. Açılan ayakkabı kutusunun içinden ise, "Lütfen tekrar deneyiniz" yazan bir kağıt çıktı. “Benim elimde görürlerse suç sayarlar ama sizin dokunulmazlığınız var sizin elinizde suç saymazlar” diyerek Vural’a ayakkabı kutusunu teslim etti.

Kutuyu teslim alan Oktay Vural ise, “Başbakan onlara, onlar vatandaşa, vatandaş nereye ne yapacak? İnşallah sandıkta gereğini yapacak” dedi.

Kısa bir molanın ardından şehir turuna devam eden Vural, vereceği konferans öncesinde eski Bilecik İl Başkanı Mesut Tekin’i de unutmadı. Bilecik M Tipi Kapalı Cezaevi'ne giderek Tekin’i ziyaret eden Vural, daha sonra Kar Yemek Salonu’nda düzenlenen programa geçti.

Programda ilk olarak konuşan MHP İl Başkanı Sabri Eraslan, Bilecik’te 30 Mart 2014 seçimlerinde 11’de 11’i hedef seçtiklerini belirterek, “kendimizi anlatmak bizden taktir milletimizden” dedi.

Eraslan’ın konuşmasının ardından Bilecik merkez, ilçe ve belde belediye başkanlarının tanıtımı yapıldı.

Daha sonra konuşma yapan MHP Bilecik Belediye Başkan adayı Hüseyin Şensoy, Büyük Türk Milletinin ve Bilecik sevdalısı gönül dostlarının memleketin kaderine el koymasına ve yeniden şahlanışına, dirilişine ve uyanışına vesile olmasını diledi.

Şensoy, “Yaşadığımız bu toprakların milletin kuruluş ve kurtuluşunun beşiği olduğu hepimizin malumudur. Milli birlik ve beraberliğimizin tehlikede olduğu canımızdan aziz bildiğimiz vatanımızın bölünme ve Türk Milleti’nin tarih sahnesinden sinsice silinme planlarının yapıldığı bizi biz yapan temel değerlerin unutturulmak istendiği  ve Cumhuriyetimizin özünü oluşturan dinamiklerin yok edilmeye çalışıldığı bu günlerde de  tarihte olduğu gibi Bilecik insanına çok önemli sorumlulukların düştüğünü özellikle bu vesileyle hatırlatmak istiyorum.

Genelde ülkemizin ve özelde de ilimizin geldiği bu nokta ve olumsuz manzarayı milletimiz haketmemektedir. Bu asil millet geçmiştede bu tür olumsuz tabloları hür iradesiyle ve demokratik yöntemlerle aşmasını bilmiş engin demokrasi kültürüyle emaneti basiretsiz yöneticilerden alarak ehil kadrolara teslim etmiştir.

İşte 30 Mart 2014 bu devrin olacağı halkımızın emaneti yeniden ehline teslim edeceği bir gün olacaktır. Bazıları istemese de yeni bir ruh ve vizyonun ayak sesleri kendilerini rahatsız etmektedir. Ancak unuttukları bir şey var ki, artık sancılar başlamıştır ve asıl doğum yakındır. Bu doğum Türk milletinin yeniden varoluş mücadelesidir. ‘Artık yeter’ bu olumsuz gidişata dur’ demenin zamanı ülkenin kaderine Bilecik ilimizin geleceğine el koymanın zamanı gelmiştir. Bizler yüce Türk Milleti’nin sağduyusuna gönülden inanıyor ve tarihe yeniden not düşeceklerinden şüphe duymuyoruz. Bize destek veriniz ki 1 Nisan Bilecik ilimizin halkıyla barışık, dilek ve ihtiyaçların dikkate alınacağı bir belediyecilik anlayışının başlangıcı olsun” dedi.

Şensoy’un konuşmasının ardından MHP Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker, kısa bir konuşma yaparak mücadeleye başladıklarını önce Bayırköy sonra Pazaryeri’nde seçim bürolarını açtıklarını belirterek ilerleyen günlerde diğer seçim bürolarını da açacaklarını belirtti.

1 Nisan’a kadar her türlü kırgınlığın, sorunun, sıkıntının kenara bırakılarak tek bir yürek halinde seçimlere gidilmesi gerektiğini belirten Şeker, bu seçimlerin mahalli seçimlerden öteye giderek Türkiye’nin kaderini belirleyecek seçimler olduğunu ifade etti.

Şeker, “konuşmamı büyük bir muhalefetin sözcülüğünü yapan Grup Başkanvekilimize sözü bırakıyorum’ diyerek sözlerini noktaladı.

Daha sonra konuşan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, “erlerin ve erenlerin buluştuğu bu topraklarda olmaktan gurur duyuyorum” dedi.

45 yıldır siyasi mücadelenin içerisinde olduğunu belirten Oktay Vural, “bugün yine haklı çıkıyoruz hakkı savunuyoruz. Birlerinin otel odalarında komite odalarında kurduğu bir parti değiliz biz aldanmadık ve aldatmadık” dedi.

30 Mart’ta oy verecek herkesin geçmişin muhasebesini yapması gerektiğini 30 Mart sonrası neler olabileceğini idrak ederek oyunun değerini bilip ona göre kullanması gerektiğini belirten Oktay Vural,  ‘Bir tek oyunuz var. O oyun değerini, namusunu, şerefini idrak ederek oyunuzu kullanın’ dedi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın yol haritası ile AK Parti hükümetinin açılım süreci altında PKK’yı meşrulaştırdığını belirten Oktay Vural, “analar ağlamasın diyorlar, Çanakkale’de de analar ağladı. Meselenin özü analar ağlamasın değil Türkiye bitmesin çıkın söyleyin bu gidişatın sonu belli. Bu millet size terör örgütüyle OSLO görüşmelerinde yapılan pazarlıklar için oy vermedi, bu millete size Habur sınır kapısında PKK’lıları karşılamanız için oy vermedi, bu millet size PKK canisine miting düzenleyin diye oy vermedi, Barzani’yle Kürdistan payesi için oy vermedi. Bugün polise, askere pusular kuran PKK’yı beslediği için şeref madalyası veriliyor”’ dedi.

Paris’te 3 teröristin cenazelerinin Diyarbakır’a getirildiği zaman Türk bayrağının indirilerek yerine PKK bayrağının asıldığını belirten Oktay Vural, ‘Başbakan Erdoğan açılım sürecinde silahlarla çıksınlar süreç öyle başlar dedi. Çıktılarmı hayır, sonra silahlarını bırakıp çıksınlar dedi, çıktılarmı hayır. PKK’yı yerleştirdiler, PKK’yı meşrulaştırdılar,  Türk Silahlı Kuvvetlerini de geri çektiler. Biz bu öz vatanımızda meşru müdafada mı kalacağız. Sen git PKK’ya bir bak bugün senin açılımının adı altında asayiş birimleri kuruyor, yol kontrolü yapıyor, makbuzla vergi topluyor bunun adı nedir Recep Tayyip Erdoğan’ diye selendi.

Bugün yol haritasının AK Parti’nin elinde şekillendiğini belirten Oktay Vural, ‘30 Mart’ta kullanacağınızı oy, bu milletin adını değiştirmeye yöneliktir, dilini değiştirmeye yöneliktir, birliğini, dirliğini, bütünlüğünü değiştirmeye yöneliktir. Recep Tayyip Erdoğan, bu milletin adını değiştiremeyeceksin, bu millete tarihin yazdığı bu ismi silemeyeceksin’ dedi.

Recep Tayyip Erdoğan’ı durdurmak gerektiğini, tavizleri verdikçe verdiğini belirten Oktay Vural, “onu 30 Mart’ta durdurmamız gerekiyor. Türkiye’yi federasyona götürecekler. Bu çözüm değil çözülmedir’ dedi.

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarında yaşanan hukuki süreçe de değinen Vural, yalan iktidarının Türkiye’yi yönettiğini vurguladı.

Ülkeyi yönetenlerin millete gerçekleri söylemediğini, milletin uyanmasını istemediklerini belirten Vural, gözleri olanlara, kulakları duyanlara sesleniyorum bu işin vebali vardır, bu vebal büyük bir vebaldir. Bu yalan siyasetten kurtulmak lazım’ dedi.

Enişteler, bacanaklar, kayınpederler, kayınbiraderler şirketleri ile soygun ekonomisinin oluşturulduğunu belirten Oktay Vural, “devleti yönetenlerin kirli ve pis işlere bulaştıklarını görürseniz kullandığınız oy haram oy olur. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ayan beyan ortada. Rant lobisi milyarlarca lira kazanıyor, ihale lobisi ortada sonrada gürültü çıkartıyorlar bu bir uluslararası komplo diye. Bir taraftanda bu ayakkabı kutularının içerisinde çıkan paraların, banka genel müdürünün evinde çıkan paraların yardım ve bağış adı altında İmam Hatip Liseleri için, üniversiteler için olduğunu belirterek kılıf uydurmaya çalışıyorlar. Para kutusunun bir banka genel müdürünün evinde ne işi var. Niye demiyor bunları bankaya götürün diye. Rüşvet ve yolsuzluk kötü bir hastalıktır. Siz bunların üzerini bağış ve yardım gibi inanların manevi duygularını sömürerek örtmeye çalışırsanız bu daha da büyük bir günahtır. Ben bunlara inanç hortumcuları diyorum’ dedi.

Vural, “hukuk devletinin gereği olan mahkeme kararları uygulanmadı. Bir taraftan bu operasyonu yapan polisler görevden alınıyor, bir taraftan soruşturma yapan hakim ve savcılar tehdit ediliyor. Mahkeme kararları uygulanamıyor. Başbakan'ın oğlunu savcı çağırıyor, gitmiyor. Türkiye, hukuk devletidir. Bu mahkemelerde Türkiye'nin genelkurmay başkanları yargılandı. Neden kendileri kaçıyor? Çünkü artık güçlülerin hukuku haline geldi. MHP'nin sandıkta güçlenmesi, helal oylarınızın iyi yerlere gitmesi demektir. Milletimizden başka kimseye minnet borcumuz yok. Biz kimseye biat etmedik, sadece milletimize biat ederiz" görüşlerine yer verdi.

Bu yaşanan gelişmeler karşısında iktidarın “milli iradeye saygı istiyoruz” dediğini belirterek, “sana helal, kazanan, çalmayan, emeğinin hakkını alarak geçinmeye çalışan AK Partili saf vatandaş bunların üstünü ört diyemi oy verdi. Milli iradeyi hotumluyorlar. Sana oy veren inanların oylarını o harama dokundurtma. Dört parmağı kesti ama baş parmağı kurtaramayacak. Bu iş artık dallandı ve budaklandı. Biri almış, biri rüşvet yemiş, diğeri de yemiş, biri de hani bana hani bana demiş. Karadenizli Bakan da beraber yürüttük o da istifa etsin diyor” dedi.

Bugün imar kanunundaki değişiklikler ile en büyük emlak yöneticisinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Oktay Vural, ‘ rüşvet ve yolsuzluk AK Parti’nin bütün bünyesini sarmış durumda. Bundan daha büyük olanı rüşvet ve yolsuzluğun üstünü örtmektir. Başbakanın oğlu savcıya ifade vermeye gitmiyor. Bu nasıl bir iştir. Sizi Savcı çağırırsa gelmiyorum diyebilirmisiniz, mahkemeniz olsa çıkmıyorum diyebilirmisiniz. Bugün maalesef mahkeme kararı, savcı, hakim dinlemiyorlar. Tuz kokmuş, adalet darmadağın, hükümet yargıyı baskıyla sindirmeye, polisi sürgünle sindirmeye çalışıyor. Suçla kim mücadele edecek polis ve savcının artık suçla mücadele edecek durumu kalmadı’ dedi.

Vural, ‘Oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer hırsızlık, tepeden aşağıya yayılır diyor Başbakan. HSYK’yı doğrudan Adalet Bakanı’na bağladılar. Daha iyi hükmedebilmek için. Savcı ve Hakimlerin tarafsız olması mümkün değil. Demek ki Türkiye’nin her yerinde öyle operasyonlar olacak ki, öyle yolsuzluklar var ki önce polisin yerini değiştirerek önlem aldılar, sonra yargıyı ele geçiriyorlar” dedi.

Bugün AK Parti’nin fiili bir darbe yapmakta olduğunu, bir dikta rejiminin yerleştirildiğini belirten Oktay Vural, “yargıyı yürütmenin emrine verirseniz hakim ve savcılar da onlar gibi davranmaya başlayacaktır’ diyerek kendi bilgisayarından Recep Tayyip Erdoğan’ın temiz eller operasyonuyla ilgili herşeyin hukuk içerisinde yürümesi gerektiğini belirten konuşmasını dinletti.

O zamanki sözleri ile şimdiki sözlerinin tam zıt şekilde olduğunu belirten Oktay Vural, ‘şimdi ben bunları ona sorsam ve bu şekilde savcıların işine karışma herşey hukuk içerisinde yürüsün, bırak savcılar gerekin yapsın desem nasıl olur. Hadi yüreğin varsa bırak Savcı çalışsın, HSYK’ya dokunma yüreğin varsa bırak çalışsın’ dedi.

İçlerinden para çıkan ayakkabı kutularını televizyon ekranlarının bir ara reyting rekorları kıran ‘Varmısın Yokmusun’ yarışmasındaki kutulara benzeten Oktay Vural, ‘bu kutulardan onlara doluları, sizlere boşları çıkıyor. Yalana tabi olmamak lazım’ şeklindeki sözleri salonda hoş bir hava estirdi.

Daha sonra sözlerini sertleştiren Oktay Vural, iktidara ve onun temsilcilerine seslenerek, ‘Şeyh Edebali’nin diyarından sesleniyorum. Edep lazım size edep, biraz edep. Devleti Allah yerine koyuyorlar. Artık Türkiye’yi yönetecek zihniyetin fiili bir diktatörlüğe gidişini önlemek için 30 Mart yerel seçimlerinde kullanacağımız oy çok önemli” dedi.

Türkiye’nin ekonomik gidişatına da değinen Oktay Vural, ülkenin bugün üretemez hale getirildiğini, ithalat ile varlığını sürdüren bir konuma getirildiğini belirtti.

Vural, “ülkedeki üretim ithalat ile ayakta duruyor. İthalat cenneti olduk. Tarımda dahi ithal eder durumdayız. Üretimimiz ithalata bağımlı hale geldi. Bilecik’in çevresi de gördüğüm kadarıyla tarıma dayalı ama üreticinin ürünü para etmiyor. Tasarrufumuz kayboldu artık insanlar sevetlerini cebinde taşıyor. Faiz lobisine çalıştık, borçlandık, bankalara borçlandık, çiftçimiz, esnafımız, memurumuzun geliri olsaydı borçlanırmıydı. Ziraat Bankası’na çiftçiyi, Halk Bankası’na esnafı borçlandırdılar. Türkiye’nin sorunu borçlu ailelerdir. İntiharlar var bugün bu ülkede. Asgari ücrete gelince simit hesabı, yandaşa gelince para sayma makinası hesabı. Asgari ücretliye %8 zam. Bizi kimse korkutmasın bu sorunları çözmek için Türkiye üretmeli. 1 milyon taşeron işçi var Türkiye’de istihdamın yarıdan fazlası asgari ücretli. Bunları görmüyorlar gidiyor, Dolar, Euro hesabı yapıyorlar. Yeterde demiyorlar.Bu iktidardan kurtulmak lazım doyunca bırakacak cinsten değil bunlar. Bu iktidarın yönetimi soygun ekonomisidir. 30 Mart’ta bu yönetimi değiştirmek gerekiyor. Siyasi anlamı büyük seçimlerdir bu seçimler. Yerel seçimlerde işin ehli ve dürüst arkadaşları göreve getirmemiz gerekiyor. Bu anlamda Bilecik’te çok doğru adaylarımız var. 30 Mart’ta bunları seçerek ve göreve getirerek sadece millete hizmet edecekler.

Bilecik’ten çok umutluyum. Ecdat yadigarı 3 hilal burada doğdu, cihan devleti oluşturdu. Bu topraklarda Cenabı Allah 3 hillalli bayrak altında hizmet etme imkanını verir inşallah’ diyerek sözlerini tamamladı.

Daha sonra Oktay Vural’a Bilecik hatırası olarak tabak hediye edildi. Ayrıca MHP Bilecik Belediye Başkan adayı Hüseyin Şensoy’un eşi Figen Şensoy tarafından el işi atkı hediye edildi.

Partiye yeni katılanlara rozet takma töreninin ardından MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve beraberindeki partililer Vezirhan ve Osmaneli’ye geçerek burada vatandaşlarla buluştu.
Görüntüler birazdan...

Editör: TE Bilişim