TEB Delegesi Eczacı Zeki Ünal gazetemize gönderdiği açıklamada; Türkiye'de bilimsel eczacılığın 174. yılı tüm illerimizde, Eczacı Odalarımızca çeşitli toplantı ve etkinliklerle kutlanmaktadır. Bu çerçevede 9. Bölge Eczacı Odası Başkanı Ecz. Yücel Yenilmez, 13 Mayıs 2013 Pazartesi günü Bilecik Eczacı Odası Temsilciliği’ne gelecek ve çeşitli etkinliklere katılacak. Yenilmez ayrıca meslekte 40 yılını dolduran eczacılara plaket verecek.

Tıp ve eczacılık insanlık tarihi kadar eskidir. 3000 yıllık geçmişi olan mesleğimizin temeli, Türkiye'de birlikte olan tıp ve eczacılık eğitiminin ayrılmasıyla, 174 yıl önce atılmıştır. Bilimsel eczacılığın temelinin atıldığı bu gün,14 Mayıs Eczacılık Günü ve Haftası olarak kutlanmaktadır.

Bugün halkımız sağlık ve tedavi hakkını kullanıyorsa, bu hizmette en önemli paylardan biride Eczaneler ve Eczacılarındır. 7-24 görevli olarak; mesleğini çeşitli maddi ve manevi sıkıntılara rağmen sürdürmektedirler. “Sağlıkta dönüşüm”, “sağlıkta tasarruf” adıyla yürütülen sağlık hizmetlerinin yükünün çoğu, eczaneler ve eczacılar üzerinden yürütülmektedir. Türkiye'deki 25.000 eczane ve eczacı tarafından fedakarca hizmet verilmektedir.

Bu anlamda: halka en yakın sağlık danışmanı eczacılar; akıllı ilaç kullanımı doğru ve dozunda ilaç kullanımı, ilaçta tasarruf, tedavinin olmazsa olmazı İlaç'ın temini ve hastaya uygun şekilde sunum ve kullanımı, muhafazası, iyi eczacılık uygulamaları v.s. gibi çağdaş ve bilimsel eczacılık hizmeti vermektedirler.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ilaç harcamaları gün geçtikçe artmakta, ülkeler bu gideri azaltmak için tasarrufa gitmektedirler. Bu ülkemizde de böyle olmaktadır. Ancak ilaçta tasarruf; hayati öneme haiz,kanser, kalp damar, tansiyon, felç gibi kronik hastalıklarda yapılmamalıdır. Yani ilaç tasarrufu, asfalt ve kaldırım taşlarının tasarrufundan daha önce olmamalıdır ve halkı mağdur eder boyutta olmamalıdır. İlaçta her tasarruf tedbiri maalesef hastayı ve eczacıyı etkilemektedir. Muayene ücretleri, reçete ücreti,ilaç fiyat farkı ücreti,

ilaç katkı payları ( %10-%20 ) firmaların kamu kurum,ıskontoları eczacılar üzerinden tahsil edilmektedir. Hala bunların düzeltilmesi gerekmekte ve hasta ilaca para ödememelidir. Sağlık alanında alınan tüm kararların çoğu direkt olarak sağlık çalışanlarını, tabipleri ve eczacıları etkilemektedir.

Son yıllarda bitkisel ilaç kullanımı giderek artmaktadır. Ülkemizde bu alanda, yasal bir boşluk vardır. Bitkisel ürün veya gıda takviyesi ruhsatını T.C. Gıda Tarım ve  Hayvancılık Bakanlığı vermektedir. Bu çok yanlış bir uygulamadır.

Bitkisel ürün, gıda takviyesi veya besin destek ürünü diye ruhsat alan tıbbi bitki üreticileri, maalesef halkı istismar ederek,  << Direkt şu hastalığı tedavi ediyor >>  << şu hastalığa iyi geliyor >> gibi endikasyon belirterek ilaç gibi satmaktadırlar ve halkı aldatmaktadırlar. Televizyon kanallarında, internette, basında, radyoda, reklam yoluyla satışları körüklemekte ,halkın Sağlığı ile  oynamaktadırlar.

Eczane dışında, hiçbir eğitimi olmayan, bilgisi, yetkisi olmayan kişilerce; tıbbi bitki dükkanları açılmakta, aktarlar adeta lokman hekim gibi çalışıp hastalık tedavi etmektedirler.

Maalesef ilaç diye satılıp, halka ve hastalara zarar vermektedirler.

O yüzden halkımız bunlara ve reklamlarına aldanmasınlar, kanmasınlar, tedavilerini aksatmasınlar, kullandıkları ilaçları bırakıp bu ürünlere yönelenler tedavilerini aksatmasınlar, ilacı ve bitkisel ürünleri; eczane dışından almasınlar. Çünkü: Tıbbi Bitkiler;

- Belirli tıbbi bitki üretim standardında (yani egzos gazından, kirlenmeden uzak, etkin maddesi analizlerle ölçülmüş ve toplanması, kurutulması, mikroorganizmalardan arındırılıp, ambalajlanması ve iyi üretim teknikleriyle üretilip pazara verilmeyen tıbbi bitkiler fayda yerine zararlıdır) üretilmelidir.

- Herşeye iyi gelir diye reklam yapılan,bitkiseldir, doğaldır, öyleyse faydalıdır yaklaşımıyla satılan ürünlere aldanmayınız.

- İlaçlarınızı ve bitkisel ürünleri standart üretimli ve denetimi kontrollü olan eczanelerden alınız, yoksa sağlığınız tehlikeye girer.

- Bu konuda tüm tıbbi bitkisel ürünler ilaçta olduğu gibi; Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılıp, bu işin eğitimini almış, uzmanı olan eczacılarca eczaneden alınmalıdır.

Sağlık Bakanlığı bu çalışmaları: TEB Türk Eczacıları Birliğiyle birlikte yürütmektedir. Bu yasal düzenleme en kısa sürede mutlaka yapılmalıdır.

Yoksa; kanser'e iyi geliyor, ülser'e iyi geliyor, damarları açıyor, felç'e iyi

geliyor, her şeye iyi geliyor diye satılan bitkisel ürünleri, aktar ve bitkisel ürün satan, tabiat eczanesi, doğal şifa merkezi ,  doktor ürünleri gibi dükkanlardan alıp kullanmayınız. Hastalığınıza şifa ararken sağlığınıza zarar vermeyiniz.

Bu tip ürünleri, kontrollü ve denetimli, standartları olan, Sağlık Bakanlığı ruhsatlı ürünlerin satıldığı eczanelerden alınız.

Biz: bitkisel üründe olsa, ilaçta olsa, vitaminde olsa Sağlıkta reklama, ilaçta reklama karşıyız. Çünkü sağlık piyasalaştırılamaz bir insan hakkıdır. Sağlıkta pazarlık olmaz, pazar olmaz. O yüzden sağlığa ilişkin her türlü ürün reklamsız Eczacı Danışmanlığında hastaya ulaştırılmalıdır. Bu ürünlerin eğitimini almış sağlık profesyoneli olan eczacı ve eczanelerden alınmalıdır ve sadece eczanelerde satılmalıdır.

Eczacılar ve Eczaneler 6197 sayılı yasayla açılırlar ve faaliyetlerini yürütürler. Bu yasaya; 31.05.2012 tarihinde 6308 sayılı yasayla ilave edilen değişiklikte, yenilik olarak nüfusa göre sınırlama getirilmiştir. Buna göre her 3500 kişiye  1 eczane hesabıyla ilçe sınırlarına göre eczane sayısına kısıtlama getirilmiştir. Bunun hesaplanması ve yönetmeliği çalışmaları TEB Türk Eczacıları Birliği ve Sağlık Bakanlığı'nca yürütülmektedir. Bu şuandaki eczanelere bir yaptırım getirmemektedir daha sonraki yıllara etkilidir. Bunun yönetmeliği hazırlanmaktadır, hizmette bir aksaklık olmayacaktır.

7-24 halkımıza hizmet veren başta eczacılarımızın 14 MAYIS Eczacılık gününü kutlar, tüm eczane çalışanlarına,  tüm sağlık emekçilerine ve halkımıza esenlikler dilerim.” dedi.

Editör: TE Bilişim