Biranda ülke gündemine oturan,kimine göre erken seçim, kimine göre baskın seçim 24 Haziran 2018’de yapılacak.

Seçimler yapılacak yapılmasına sonuçta Reisin iki dudağının arasından çıktı, çıktı ama günlerdir haberleri ve oturum programlarını izliyorum kimse işin içinden çıkamıyor.

Kime sorarsanız hepsi seçime hazır, kimse mangalda kül bırakmıyor. Siyasilerin de,vatandaşında beklemediği erken mi desek, baskın mı desek seçimin neden bu kadar aceleye getirildiğini ben de anlayamadım.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve onun müttefiki Devlet Bahçeli’nin vardır elbette bir bildiği.Bildiklerini anlatsalar da bizde bilsek. Gerçiherşey ortada. Ekonomi piyasalarını artık bilmeyen yok. İşsizlik, pahalılık, enflasyon, dövizdeki artış, benzin, mazot desen aynı... Artık şaşkına döndük. “Ülke bir çıkmazda” diyorlar... Bu bir gerekçe olabilir mi? Yoksa anket partisi olan AKParti yine yaptırdığı anketlerde oranların her geçen gün aşağıya indiğini gördü ve daha fazla kan kaybetmemek için Cumhur İttifakı ile müttefiki Bahçeli ile danışıklı dövüş yaparak erken seçim çağrısında mı bulundu? Bunlar bir olasılık tabii ama ülkede işlerin iyi gitmediği ortada.

Seçimler yapıldıktan sonra diyelim ki Cumhur İttifakı kazandı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi geldi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Ne fark edecek? Zaten 15 yıldır direksiyon başında o yokmu? Hele son 2 yıldır OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnameler ile yönetilen Türkiye’de ne değişecek inanın merak ediyorum. Zaten tüm yetki sizde ne deseniz oluyor, bakın OHAL yeniden uzatıldı ve seçime OHAL’de giriliyor.

Diğer bir senaryo ise herkesin konuştuğu, derinden ama hızla büyüyen ve ilgi gören Meral Akşener'in partisi İYİ Parti’yi seçime sokmamak. Bu da demokrasiye vurulan bir pranga olur ve bence ters teper çünkü Türk halkı duygusaldır ve her zaman mağdurun yanında olmuştur. Bunu da en iyi şu anki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bilir. Recep Tayyip Erdoğan, Siirtt’e okuduğu bir şiir nedeniyle 2002 Yılında yapılan seçimlerde siyasi yasaklı olduğu için katılamamıştı. Seçimden sonra kurulan Abdullah Gül Başbakanlığında Ak Parti hükümeti döneminde TBMM’de kabul edilen bir yasa ile Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağı kalktı. 9 Mart 2003 tarihinde ise Siirt Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Bir süre sonrada Abdullah Gül’ün çekilmesi ile Başbakan oldu.

Lütfen bu erken seçimin nedenini iktidar partisi AK Parti veya müttefiki MHP yetkilileri bana anlatırlarsa sevinirim, tabii kendileride anladılarsa...

Herkes seçime hazır... Demeçler iddialı... Fakat seçimde halen adaylar eksik, AK Parti’nin ve MHP’nin adayı belli: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. İYİ Parti’nin de adayı belli: Meral Akşener. Fakat CHP’nin adayı halen belli değil.Bu konuda değişik senaryolar da üretiliyor ancak seçime 64 gün kaldığını hatırlatmak gerekiyor. Süre çok kısa, bir anda gelir anlayamazsınız.

Gelelim Bilecik'e... Kimler aday olabilir?Kanaatimce erken seçim işine en fazla üzülenlerin başında mevcut Milletvekillerimiz Halil Eldemir ve Yaşar Tüzün olmuştur. Halil Bey sesini çıkartamaz çünkü seçimi onun lideri istedi, üzülse de içinde atacaktır çünkü erken seçim kararı çıkmadan önce secime 19 ay vardı ve kararın ardından vekilliklerinin bitme durumu söz konusu. Eğer kendileri isterse ve Genel Merkezleri de uygun görürse yeniden aday olarak yeni bir yarışa girecekler. Halil Bey de henüz vekilliğe yeni ısınmıştı. AK Parti’nin yine en önemli aday adaylarından biri olabilir ve olmak da en doğal hakkı bence...

Diğer vekilimiz Yaşar Tüzün ise bence tam bir isyanda. 3 dönem Milletvekili seçilen Yaşar Tüzün, yıllarca ana muhalefet partisi olmaktan istediği, arzuladığı vekilliği yapamamıştı. Bilecik’e faydalı olabilecek en güzel makama seçildi, Türkiye’nin dördüncü adamı oldu, TBMM Başkanvekilliği gibi bir makamda ilimizin gururu oldu. Daha aldığı ve taktigi frağı bile kirlenmeden Meclis Başkanvekilliği bitecek. O da onun şanssızlığı.

Fakat inanıyorum ki Tüzün, bu potansiyeli ile yeniden seçilir, yeniden o makama oturur. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Şimdi bazıları diyecek ki o Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı Muharrem İnce’nin yanında yeraldı. asay yapolmaya bilir Siyasette bu tür şeyler her zaman olur ama CHP Tüzün’den vazgeçemez. Kılıçdaroğlu da bunun farkında. Eğer Bilecik’ten bir Milletvekili istiyorsa Yaşar Tüzün’ü gözden çıkartmak gibi bir riske girmez bence. Hatta daha da iddialı konuşayım; Yaşar Tüzün bu seçimlerde CHP’yi Bilecik’te 1’inci parti yaparsa kimse şaşırmasın. Partili partisiz herkes Yaşar Tüzün’ü sevip sayıyor ve oy veriyor.

Yaşar Tüzün varken ben başka birilerinin adaylığa çıkacağına pek umut vermiyorum. Tabii ki herkesin gönlünde aday olmak vardır ve aday olabilmek için de çaba vereceklerdir en doğal haklarıdır ama bence zor bir ihtimal.

AKP'nin "Cumhur İttifakı" MHP'de de sürpriz bir aday adayı çıktı.Pazaryeri'nde bir fabrika sahibi olan İbrahim Bağ MHP'den aday adaylığını açıkladı.Kimse kusura bakmasın ama ben şu konjöktürde Bilecik'ten Devlet Bahçeli dahi aday gösterilse bile MHP'nin Bilecik'ten milletvekili çıkartabileceğine inanmıyorum.Bunun yanı sıra MHP'den çıkacak iyi bir adayın Ak Parti'den oy çalacağını ve bununda CHP'ye ve İYİ Parti'ye yarayacağı düşüncesindeyim.

Gelelim İYİ Parti’ye... Derinden ve yavaştan oldukça başarılı çalışmalar ile farklı bir oluşum içerisine girdiler. İYİ Parti’nin İl Kongresi’ne gittiğimde gördüğüm manzara 2002 yılındaki AK Parti’nin oluşumu gibi her partiden, her kesimden insanlar gördüm. Bir halk hareketi gibiydi. Fakat şu ana kadar herhangi popüler siyasi bir ismi partilerine katabilmiş değiller. Bilecik’teki adaylarının kim olacağı halen muamma. Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu’nun adı Milletvekilliği adaylığı için geçiyor. İYİ Parti’nin kurulduğu ilk günden beri hatta öncesindeki oluşumunda öncülük eden ve kurulduktan sonra MHP’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçen Belediye Başkanı olarak emeği büyüktür. Fakat onun farklı illerden de söz aldığı gelen iddialar arasında. ıyi partidende iddiali aday adaylari çıkabilir.

Bence yine aday bolluğu iktidar partisi AK Parti’de yaşanır. Mevcut Milletvekili Halil Eldemir'in yanısıra yeni aday adayları da çıkabilir. Özellikle geçtiğimiz günlerdeki çıkışı ile ulusal basında geniş yankı uyandıran ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a biat ettiğini bence biraz yanlış bir ifade kullanarak anlatmaya çalışan Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı da Milletvekilliğini arzuladığını ve aday olmayı düşündüğünü açıkça belirtmişti.

3 dönem Belediye Başkanlığı yapmasının ardından Milletvekilliği olma arzusu her siyasetçinin hakkıdır.

Başkan Yağcı bence aday olmayı istiyor fakat bu durumda Belediye Başkanlığından istifa etmek zorunda. Genel Merkez ile hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp bu kararı alacaktır. Bu riske başka türlü giremez ama aday olursa kazanma şansı nekadar olur onu bilemem. Son zamanlarda o da oldukça yıprandı, dahada yıpranabilir benden demesi.

Diğer yandan nöbetçi adaylar da çıkabilir. Gerçi birçoğuiyi bir koltuk ve iyi bir makam kaptılar. Örneğin; sonnzamanlara kadar siyasi kulislerde hep adi gecem Bilecik siyasetinden hic kopmaya çalisan her olaydacadi geçen AK Parti eski Milletvekili Fahrettin Poyraz, iyi bir makam olan Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü görevine getirildi, hemde çok iyi maaşla. Aday olmayı düşünmez bence, yine her seçimde aday adaylığını açıklayan Ankara Bilecikliler Dernek Başkanı Üzeyir Yıldırım, Ankara İŞKUR Müdürlüğü koltuğunu bırakıp aday olmaz artık sanırım.

Adı yine siyasi kulislerde konuşulan eski Bakan Nabi Avcı’nın yeğeni bir bankanın Müdürü olan Hüsnü Bayrakçı’nında aday adaylığı söz konusu olabilir.

Son olarak benden size çok iddialı bir bomba. AK Parti’nin Milletvekili aday adayı hatta adayı bile olabileceği siyasi kulislerde konuşulan bir isim, Nabi Avcı’nın eski danışmanı şuanda Başbakan Binali Yıldırım’ın Başdanışmanı Pazaryeri’li Fatih Dut aday olursa kimse şaşırmasın Cafer yazmıştı dersiniz.