Tüketici Hakları Derneği Bozüyük Şube Başkanı Hayrettin Sabırlı, Cumhurbaşkanlığı ile ilgili dernek olarak bildiri yayınladı.

Yayınlanan bildiride şu görüşlere yer verildi:

19.06.2014 tarihli açıklamamızda; Cumhurbaşkanının yapacağı yemine sadık kalması gerektiği yönündeki  Derneğimiz Bozüyük Şubesinin  görüşünü açıklayacağımızı  Söylemiştik Cumhuriyetin niteliklerini tartışmaya açacak adayların tarafımızdan desteklenmeyeceği ve seçimde taraf olacağımızı vurgulanmıştık.                            

Derneğimizin nasıl bir Cumhurbaşkanı istediği, seçime ilişkin tavrımızın ne olacağı, Cumhurbaşkanı adayını belirleme görevi ve sorumluluğunun TBMM’deki milletvekillerinde olduğu, Derneğimizin görüşünü almayan siyasilerin bu sürecin doğal sorumlusu olduğu, bu nedenle toplumu rahatlatacak çalışmayı onların yapması gerektiği vurgulanmıştık.

Derneğimiz tüm bu süreçte, siyasi partilerden bağımsız olarak, toplumun güveni doğrultusunda aday isimleri üzerine bir açıklama yapmamış, ancak kuruluş ilkelerimize uygun değerlendirmeler de bulunarak Cumhurbaşkanı adayı niteliklerinin ne olması gerektiğini halkımızla paylaşmıştır.

Adaylar netleştikten sonra Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 11. maddesindeki “diğer kamu görevlileri” tanımlaması ve Anayasa’nın 128-1 de düzenlenmiş olan “diğer kamu görevlileri” tanımlaması birlikte değerlendirilmiş ve adaylar arasında bulunan, halen başbakanlığı yürütmekte olan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu görevden istifa etmesi gerektiği belirtilmişti.

 Cumhurbaşkanlığı konusunda önümüzde olan 4 seçenek (1- AKP’nin adayı 2- PKK- BDP-HDP’nin adayı 3-CHP-MHP-DSP-DP ve BTP’nin adayı. 4- Boykot)

Bu seçenekler, 30 Mart 2014 tarihinde yapılan yerel seçimlerin sayısal verileri, Cumhurbaşkanı seçiminin olası tüm olumsuzlukları ve önümüzdeki genel seçimlerin önemi ile birlikte değerlendirilerek, Cumhuriyeti bölmeyi ve dönüştürmeyi amaçladığı açıkça belli olan adaylara karşı sandığa yoğun katılımın sağlanması konusunda görüş birliğine varılmıştır.

Üstelik siyasi iktidarın, Cumhurbaşkanlığı oy pusulaları için ihaleye çıkılırken, nedeni belirsiz bir referandum için de ihaleye çıktığı haberleri basında yer almıştır.

Bu durum karşısında “Pek yararlı olacak bir cumhurbaşkanını bulmaktan daha önemli olan, çok zararlı olabilecek bir kişinin Cumhurbaşkanı seçilmesini önlemektir.” sözleri ne yazıkki bugün için de geçerlidir.

Bu dönemde Atatürkçülere düşen görev, sandığa giderek demokratik, laik, cumhuriyet yıkıcıları ve bölücülere karşı birlik olmaktır. Ancak bilinmelidir ki, aday belirleme sürecine ilişkin yapılan yanlışlıkların hesabı da, istenilen sonuç alınsın yada alınmasın, seçim sonrasında ilgili parti yöneticilerinden sorulacaktır. Bu bir yurttaşlık görevidir.

Derneğimiz partiler üstü bir çalışma anlayışına sahiptir. Atatürk ilke ve devrimlerinin savunucusu olarak bu seçimlerde, herhangi bir aday için açık ya da kapalı destek kampanyası yürütülmeyecek, çalışmalarımız kuruluş ilkelerimize uygun sürdürülecektir.

Örgütsel disiplin ve bütünlüğümüz, önümüzde bizleri bekleyen büyük mücadelelere hazırlık açısından son derece önemlidir.

Editör: TE Bilişim