Ak Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, yüksekokulun inşasında yaşanan 4 yıllık gecikmeden paralel yapıyı sorumlu tutarak, “Cumhurbaşkanımız çıkıp da paralel yapıdan bahsettiği zaman, biz bu yapıyı farklı yerlerde arıyoruz. Yaşanan 4 yıllık kayıp, paralel yapının Bozüyük’e kazığıdır” dedi.

 “Bu aşamaya kolay gelinmedi. Biz bu programı belki 4 sene önce yapıyor olabilirdik” diyen Poyraz, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Şeker fabrikalarına ait olan bir alanımız vardı. Burasının kampüs alanı olmasını istedik. Gittik, özelleştirme idaresindeki arkadaşlarla ve şeker fabrikaları genel müdürüyle görüştük. ‘Şirketiz, cüzi bir rakam da olsa bir bedel almamız lazım’ dediler. ‘Tamam ihaleye çıkın’ dedik. İhaleye çıktılar ve ne oldu biliyor musunuz? Kendi menfaatini, Bozüyük ve ülkenin menfaatinden önde gören bir grup geldi, o düşük bedelle belirlenmiş olan arsanın tabir-i caizse üzerine çöktü.

Şimdi Cumhurbaşkanımız çıkıp da paralel yapıdan bahsettiği zaman, belki biz onu farklı yerlerde arıyoruz. Eğer Bozüyük’te üniversite anlamında paralel yapının kazığını ve zararını arıyorsanız, tam 4 yıl kaybettik. Şu anda Bozüyük Belediyesi olarak karar altık. Orasını resmi kurum alanına çevirdik. ‘Yapmayın, etmeyin. Biz buraya üniversite yapacağız. Bunun için ayarladık’ dedik. 3-4 yıl uğraştık ‘hayır’ dediler. Bizden buraya tahsis edilen ödemeye yakın bir talepte bulundular, ‘o kadar parayı öderseniz arsayı size devrederiz’ dediler. Halbuki onlar bunu 10’da 1 bedelle aldı. Bozüyük’ün bunu bilmesi ve bu insanları tanıması lazım. 4 yıl kaybettiysek gerekçesi budur. Yoksa bu çoktan yapılmıştı ve bitmişti.

Rektör Hocamız geldiği andan itibaren her konuşmasında, tıpkı şimdiki konuşmasında olduğu gibi Bozüyük’e nasıl sitem ediyorsa, o zaman da etmişti ve haklı da. Çünkü Bozüyük, Bilecik’in en büyük ilçesi. Türkiye’nin en büyük sanayi tesisleri burada ama biz bu sanayi tesislerinin Bozüyük’e katkısını nerede nasıl görüyoruz bu tartışılır. Yani biz diğer illere gittiğimiz, diğer illerdeki sanayi yatırımlarını, fabrikalarını, onların bulunduğu ile katkılarını gördüğümüz zaman, bir de dönüp Bozüyük’e baktığımız zaman açıkçası bu konuştuklarımızla orada gördüklerimiz arasında taban tabana zıt bir tablo çıkıyor ortaya. Yine iş başa düştü. Yani ne Bozüyük’teki fabrikalardan ne de bir kısım önde gelenlerden bir fayda gelmedi. Umarız ki bundan sonra gelir.

Sağolsun Maliye Bakanı’mız bu anlamda bizim Rektör Beyle ziyaretinde ricamızı kırmadı ve özel olarak bir ödenek tahsis etti. Rektör Hocam kalan kısmını tamamlama noktasında bir planlama yaptı. İnşallah biz burayı bitireceğiz. Ama istiyoruz ki bundan sonra özellikle işletmelerimiz eğitim noktasında katkı versinler. Çünkü buradaki bölümler doğrudan doğruya sanayici arkadaşlarımızın faydalanabileceği özellikle seçilmiş olan bölümler. Bunun da bilinmesi lazım. Ben emeği geçen, başta Türkiye’deki üniversite sayısı 76 iken şu anda 175’e çıkmasına yönelik bir proje yürüten, gayret sarfeden başta Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyorum. Her ilimizde üniversite oldu. Maliye Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. En azından bize özel bir tahsisat ayırdı. Hocamıza çok teşekkür ediyorum çünkü hakikaten Bilecik’te yapılanlar belli. Şu anda pek çok yeni kurulan üniversiteyle altyapı çalışmaları noktasında karşılaştırdığımız zaman, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi pekçok üniversiteye belki 10 yıl farkatmış durumda. Bu fark hem alt yapı noktasında hem de akademik personel noktasında eğitim noktasında. Belediye başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Merkezi yönetimle yerel yönetimin uyumlu çalışmasının somut göstergesidir bu.

Burada bir park alanı vardı ve park alanını kaldırmak hakikaten sıkıntılıdır. Ama hemen üst tarafta yaklaşık 500 dönüm bir alanı Kent Ormanı olarak Bozüyük’ün ve tüm Bilecik’in kullanımına açtık. Yeşil alan tahsis etme noktasında bir kaybımız olmadı tam tersine bir kazancımız oldu. Burada emeği olan ismini sayamadığım bütün arkadaşlara çok teşekkür ediyorum.

İşimiz daha yeni başlıyor onu söyleyeyim. Bu aşamaya zor geldiğimizi anlattık ama bizim hedefimiz sadece Bozüyük’te ve Bilecik’te bir üniversitemiz var demek değil. Bizim hedefimiz önümüzdeki 20 yıllık dönem zarfında Türkiye’de Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin adını duyurmak, tercih edilir bir üniversite haline getirmek ve ondan da öte büyük bir hedefimiz var. İnanıyorum ki önümüzdeki 30 yıllık dönem zarfında Türkiye’de Ortadoğu ve Balkanlarda bu üniversitemiz adından söz ettirecek. Emeği olan insanların yaptığı yatırımın ne kadar önemli bir yatırım olduğu o günlerde çok daha net görülecek.”

Editör: TE Bilişim