Korkmaz Kesik

İlimizde üretim yapan Şişecam’a ait Camiş Madencilik A.Ş.'ye bağlı Fabrikası’nda çalışan 8 işçi sendikal faaliyetlerden dolayı işten çıkarıldı. Eylül ayından bu yana sendikal faaliyetlerin sürdüğü Camiş Madencilik Fabrikasında işten atılan işçilerin sayısı 16’ya yükseldi.

İşten çıkarılan işçiler sabah 8’den akşam 16.00’a kadar fabrika önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. İşten çıkarılan Sezgin Kaygılı,  sendikal faaliyetlerinden dolayı işveren tarafından işçiye baskı yapıldığını belirtti. Kaygılı şu açıklamalarda bulundu:

“6 ay önce Eylül ayında Kristal-İş sendikasına üye olduğumuzdan dolayı işveren tarafından baskı görmüş, mobbing uygulanmış ve devamında 8 arkadaşımız işten çıkarılmıştır. Sürecinde devamında baskılar sürmüş, sendikal faaliyetlerin devamından dolayı rahatsız olan işveren baskıları sürdürüp ben dâhil 8 kişi işten çıkarıldı. Bunun devamını pişkinlikle dile getiren işveren, baskıları sürdüreceğini ve Kristal iş sendikasının burada örgütlenmesini istemediğini dile getiriyor. Biz bu sürede mücadele ediyoruz.”

Oturma eyleminin ardından 16.15’te fabrika önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya fabrika işçileri sloganlarla destek verirken, basın açıklamasını gerçekleştiren Kristal-İş Sendikası Bursa temsilcisi Ali Şıracı, toplamda 16 sendika üyesinin işten çıkarıldığını belirtirken, işverenin işten çıkarmalarda kadro fazlalığını öne sürdüğünü söyledi. Şıracı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:


“Yine işçi kıyımı, yine hukuksuzluk, yine Şişecam...

Uzun süredir örgütlenmeye çalıştığımız Şişecem'a ait Bilecik Camiş Madencilik işyerinde arkadaşlarımız, 2014 Eylül ayında sendikamız Kristal-iş'e üye olarak, uzun yıllar süren hasrete son vermiş oldular. Ne yazık ki hemen her örgütlenmede olduğu gibi işçilerin sendikamıza üye olmasını Şişecam işvereni de kabul edemedi. Sonrasında işçi kıyımı ve hukuksuzluklar başladı. Eylül 2014'te sekiz üye arkadaşımız ve 31 Ocak 2015'te sekiz üye arkadaşımız olmak üzere toplamda on altı arkadaşımız işten çıkartıldı.

Her iki dönemde de Şişecam işvereni işten çıkartma sebebi olarak kadro fazlalığını öne sürdü. İşten çıkartılan arkadaşlarımız sendikal örgütlenmenin önderliğini yapan arkadaşlarımızdır. İşten çıkarmalar sendikal örgütlenmemizi boşa çıkartmak için Şişecam işvereni tarafından yapılan hamlelerdir. Her ne hikmetse kadro fazlalığı, verimsiz işçiler ve işkolu sorunu arkadaşlarımız sendikamıza üye olduktan sonra ortaya çıkıyor.

Bir taraftan sendikamızın bakanlıktan almış olduğu çoğunluğa itiraz edilmiş bir taraftan da işkoluna itiraz edilmiştir.

Kadro daralması koca bir yalandır. Kadro daralıyor ama üretim düşmüyor aksine artıyor. İşten çıkartılan işçilerin yeri fazla mesailerle dolduruluyor. Bu nasıl kadro daralması? Kadro daralması ile ilgili yasanın aradığı hiç bir önlem alınmamış tek tedbir işten çıkartma olmuştur. Bu bile işverenin kötü niyetli olduğunu gösteriyor.

Çoğunluğa ve işkoluna itiraz da anlamsız ve boşa bir çabadır. İşyerinde çalışan işçilerin hepsi sendikaya üye olmuşken çoğunluğa itiraz etmenin ne manası olabilir ki? Yasa çoğunluk için işçilerin yarısından bir fazlasının sendikaya üye olmasını yeterli görürken, işçilerin neredeyse yüzde yüzü sendikamıza üye oldu.

İşkolu itirazının da manası yoktur. Bu işyeri kurulurken belirlenen işkolu o günden bugüne hiç değişmemiştir. Yani ilk günden beri 11 numaralı iş kolunda olan bir işyeri sendikal örgütlenme başladıktan sonra değiştirilmek istenmektedir. Bakanlık biz örgütlenene kadar 11 numaralı işkolunda yer alan bu işyerinin, Şişecam'ın başvurusu üzerine yayımlanan bir tebliğ ile 3 numaralı İşkolunda yer almasına karar verdi ve örgütlenmemizi engelleme yolunda işverenin yanında yer aldı. Hükümet ve onun organları her zaman olduğu gibi yine işçi sınıfının karşısında sermayenin yanında yer almaktadır. Daha yakın zamanda özgür toplu pazarlık hakkımıza müdahale ederek grevimizi erteleyenler bugün de örgütlenmemizin önüne yeni engeller koymaktalar. Bunun neresinde özgürlük, neresinde hukuk var? Hepsinden önemlisi de işkoluna itiraz son yasal düzenlemeler ile yetki sürecinde bekletici neden olmaktan çıkartılmıştır. Yetki sürecini uzun ve meşakkatli bir yola sokarak sendikamızı ve üyelerimizi yıldıramayacaksınız.

Bilecik Camiş Madencilik ve Şişecam işverenine sesleniyoruz.

İşçi kıyımı, sendikal faaliyetlerin engellenmesi, yasaların arkasından dolanmaya çalışmak yasal ve anayasal suç işlemektir. Bunların hiç birisine asla göz yummadık ve yummayacağız.

Camiş Madencilik’te üye olan arkadaşlarımızın sonuna kadar arkasında duracağız. İş güvencelerini temin etmek ve en kısa zamanda toplu iş sözleşmesi yaparak haklarını almaları İçin sonuna kadar mücadele edeceğiz. Camiş Madencilik’te çalışan arkadaşlarımız, cam işçisinin ve Kristal-iş’in bir parçası olmuştur. Bundan sonra bizden bir tek parçanın dahi koparılmasına müsaade etmeyeceğiz.

Bunca yıllık hukukumuzu gözeterek soruna barışçıl çözüm bulunmalı. İş barışını tesis ederek huzurlu ve barış içerisinde bir çalışma yaşamı tesis etmeliyiz. İşçi kıyımı son bulmaz, yasal haklarımız yok sayılırsa, demokratik meşru hukuk mücadelemizi haklarımızı alıncaya kadar sürdüreceğiz.”

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilişim