Cafer Elmas
Osmaneli’de Yüksek Hızlı Tren şantiyesinde bilgilendirme toplantısına katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, gazetemizin Mısır’da yaşanan olayları nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusuna, Mısırda Yaşananlar büyük bir faciadır.” şeklinde cevap verdi. “Hiçbir idare, ister askeri idare olsun ister diktatörlük olsun, kendi halkına silah doğrultamaz.” diyen Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:
“Arkadaşlar Mısır’da yaşananlar büyük bir faciadır. Büyük bir katliamdır. Yüzlerce, binlerce insanı gözünü kırpmadan katledemez. Bu bir insanlık suçudur. Bunu direnişçileri hizaya getireceğiz diye hiza etmek başka bir çılgınlıktır. O da kabul edilemez. Mısır halkının hangi taraftan olursa olsun birbirine düşürülmeye çalışılması, ülkenin iç savaşa sürüklenmesi büyük bir felakettir. Çünkü Mısır bölgenin yüz milyona yakın nüfusuyla en etkin ülkesidir. Afrika’nın ve Orta Doğu’nun en etkin ülkesidir ve uluslararası camia, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere Avrupa Birliği, Amerika bir kez daha çifte standardı bırakıp insan hayatının değerinin ne olduğunu bu vahim olay karşısında tekrar değerlendirmesi gerekir. Herkesin aynı kararlılıkla mevcut idareyi en etkin şekilde uyarması lazım. Bu hiçbir zaman Mısır’ın iç işi gibi düşünülemez. Eğer dünyanın neresinde bir insan ölüyorsa, buna duyarsız kim kalıyorsa, öldürenler kadar da sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk dünyanın, insanlığın imtihan edildiği bir süreci de beraberinde getiriyor. Şunu söylemek istiyorum, Türkiye olarak başından beri biz Mısır’da demokrasinin tekrar kurulması, vatandaşın taleplerinin bir an önce yerine getirilmesi, tutuklu bulunan, başta seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi olmak üzere bütün liderlerin serbest bırakılmasını bekliyoruz ve Mısır’la ilgili sorunun çözümü için de başından beri yaptığımız katkıyı bundan sonra da yapacağımızı bir kez daha burada ifade ediyorum. Bizim gayet tabi ki şu anda orada yatırımcılarımız var, taşımacılık yapan firmalarımız var. Burada yaşanan olaylardan dolayı olumsuz etkilendikleri şüphesiz, onu biliyoruz. Tedbirlerimizi de buna göre alıyoruz.
