Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, düzenlenen kokteylle 2013-2014 Akademik Yılının açılışını gerçekleştirdi. Üniversitenin spor salonunda verilen kokteyle; Bilecik Valisi Halil İbrahim Akpınar, 2. Jandarma Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Halit Zafer Koç, Belediye Başkanı Selim Yağcı, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Yaşar, Baro Başkanı Halime Aynur, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri ve akademisyenler katıldı.

Açılış töreninde konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Azmi Özcan, akademik yılın açılışıyla Kurban Bayramı’nın tarihlerinin birbirine yakın olması sebebiyle açılış ve bayramlaşma programlarını birlikte gerçekleştirdiklerini söyledi ve “Hem sevincimizi hem umudumuzu paylaşalım istedik.” dedi.


Akademisyen olmanın kendilerine verdiği sorumlulukları 3 maddede toplayan Özcan bunları; eğitim ve öğretim programını yerine getirmek, akademik araştırmaları yürütmek ve toplumu yarınlara taşıyacak değerleri geliştirmek ve onu gelecek nesillere taşımak olarak açıkladı. Özcan konuşmasına söyle devam etti:

“ Ne yazık ki dünyanın çok hızlı döndüğü 2000’li yıllarda giderek sorumluluklarımızın bir kısmını ihmal etmeye başladık. Bunu her geçen gün karşımıza çıkan öğrencilerin genel görünümünden de anlamak mümkün. O yüzden sevgili meslektaşlarım, özellikle rica ediyorum, derslerinizde ve programlarınızda bu ülkeyi bu toplumu geleceğe taşıyacak olan evlatlarımızı daha donanımlı yetiştirmek için, onlara sadece doktor mühendis olmanın gerekliliği üzerinde değil, aynı zamanda dürüst ve iyi insan, vatansever insan olmanın gerekliliği üzerinde tecrübelerimizi aktaralım. Eğer ellerine bilim silahı verilen insanlar, dürüst, doğru sorumlu ve vicdanlı olmazlarsa, dünyanın nasıl bir zulüm çemberine döneceğini, nasıl bir kan gölüne döneceğinin örneklerini yakın çevremizde görüyoruz. Bilgi çok güçlü bir silahtır. Ve bilgi ayrıca zalimlerin eline geçmemesi gereken bir silahtır. O yüzden bilgiyle donatacağımız gençlerin mutlaka vicdanlı olması için elimizden gelen gayreti göstermek zorundayız.

 

Üniversite dolayısıyla Bilecik’e bu yıl 4200 yeni gencin geldiğini söyleyen Özcan, bu gençlerin sosyal ve kültürel alanda gelişmelerinin sağlanması için bölge insanına da görev düştüğünü belirtti. Özcan, “Bu yıl lisansüstü programlar da dahil olmak üzere, üniversitemize 4 bin kişinin üstünde yeni kayıt aldık. Bu bölgenin demografisi düşünüldüğünde bu rakamın hiç de azımsanacak bir rakam olmadığı ortada. Bu gençlerin, bu evlatlarımızın hem sosyal, hem kültürel, hem eğitim alanında daha iyi yetişmeleri için bize sorumluluk düştüğü kadar bölge insanına da sorumluluk düşüyor. O yüzden ihtiyacımız olan gerekli altyapıların, kültürel tesislerin, ticari tesislerin hazırlanması noktasında, ilgililerimizden, yetkililerimizden ilgi ve şefkatlerini arttırarak devam ettirmelerini bekliyoruz.”


Üniversitenin geldiği noktada emeği geçen herkese teşekkür eden Rektör Özcan, “Hep söylüyorum, sanırım Türkiye’de bizim kadar şanslı bir üniversite yok. Bu iyi niyetli yaklaşım bakımından tüm çevreler heyecanımıza başından beri ortak oluyorlar ve bize destek veriyorlar.” şeklinde konuştu.


Akademisyen sayısının 350’ye ulaştığını söyleyen Özcan, “Bu muazzam bir rakam. Daha geçen hafta 4 arkadaşımız doçent unvanını aldılar. Aramıza yeni katılan profesör, doçent ve yardımcı doçent arkadaşlarımıza da hoş geldiniz diyoruz. Yeni açılan programlarımıza gelen öğrencilerimize de tekrar hoş geldiniz diyoruz. Allah huzur içinde, sağlık içinde sorumluluklarımızı bilecek bir şekilde yeni bir akademik dönemi başlatmayı ve tamamlamayı nasip etsin.” dedi.

Konuşmasının sonunda davetlilerin Kurban Bayramlarını kutlayan Özcan, geçtiğimiz hafta içinde kampüs önünde gerçekleşen 2 trafik kazasını hatırlattı ve bayramda ailelerinin yanına gidecekleri yolda dikkatli olmaları konusunda uyardı. Kazaların genelde aşırı hız nedeniyle gerçekleştiğini söyleyen Özcan, “Bir an önce sevdiklerimize ulaşmak için yapacağımız sürat, bir an önce sevdiklerimizden uzaklaşmamıza da neden olabilir.” ifadesini kullandı.


Açılışta kısa bir konuşma yapan Vali Akpınar, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin hızla büyüyen, hak ettiği yeri alan, mezunlarıyla da toplumda farkındalık yaratan güzel bir yere doğru gittiğini söyledi. Üniversitenin ileride daha iyi olması temennisinde bulunan Akpınar,

“Yeni eğitim öğretim yılının tüm öğrencilerimize, hocalarımıza, Bilecik halkımıza ve memleketimize hayırlı olmasını diliyorum. Bilecik üniversitesi inşallah her sene biraz daha büyüyecek, sağlam adımlarla ilerleyecek ve İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Eskişehir arasında adından söz ettiren güzel bir üniversite olarak hayatımızda yer alacak.” şeklinde konuştu. Vali Akpınar sözlerine tüm davetlilerin Kurban Bayramlarını kutlayarak son verdi.


Akademik Yıl açılışında öğrenciler adına söz alan Öğrenci Konseyi Başkanı Sezai Böyükkal konuşmasında üniversitenin ve okumanın önemine değindi. İlim ve bilim yuvası olan üniversiteler, toplumların en gözde kurumlarından biridir” diyen Böyükkal şöyle konuştu:

“İnsanlarda beynin işlevi ne ise toplum nazarında da üniversitelerin işlevi odur. Üniversiteler bireylere sadece meslek kazandıran kurumlar değildir, bireyin anlayışı, muhakemesi, özgür düşüncelere kavuşması üniversitede doğar gelişir ve yine orada beslenir ve yaşar.


Sevgili arkadaşlarım uzun süreli bir eğitim yılına başladık. Bu eğitim yılı içerisinde kendinizi her yönüyle geliştirmeniz gerekmektedir. Bunun için çok yorulacaksınız sınavlar verecek canla başla çalışacaksınız. Bunun için bol bol okumanız gerekmektedir.

Okumak kainatı, evreni ve dünyayı okuyabilmektir. Okumak aynı zamanda bir kitabı okuyabilmektir. Dünyayı yöneten kalem, mürekkep ve kağıttır.

Kitap demek bilgi demektir. Bilgi güç demektir. Güç ise efendilik anlamına gelmektedir. İşte bu güç bir zamanlar bize de ait bir güçtü. Bunu devletler düzleminde de ele almak mümkündür. Tıpkı şimdiki süper güçler gibi ilme ve ilim adamına layıkıyla muamele eden bir tablo vardı karşımızda.

Ve Fatih sultan Mehmet derki; İnsanlar benim huzuruma çıkarken tir tir titrerler dünyanın en güçlü hükümdarı olduğum için ama bende ne zamanki hocam Akşemseddin'in huzuruna çıksam ellerim ayaklarım tir tir titrerdi. Fatih’in bu titremesi karşısındaki kişinin biyolojik yada fiziki gücüyle alakalı değildir. Fatih’in titremesi ilmin büyüklüğü, izzeti ve şerefi karşısındaydı. Gördüğümüz üzere okumak büyüklük demekti. Okumak güç demekti. Okumak hayatı anlamak demekti. Değerli arkadaşlar okumak bir devadır anlamak bir şifadır! Kendinizi kainatı okuyup anlamak dileğiyle...


Bu sebeple eğitim için bizler için durmaksızın çalışıp bizlere böyle bir ortam ve üniversite oluşturduğu için emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Burada aldığımız eğitim ile ülkemizin gücüne güç katacağız. Unutmamamız lazım ki bu ülkenin gücü ve geleceği biz gençleriz.

Yük omzumuzda ülkenin geleceği ellerimizdedir. Kendimiz için ailemiz için ülkemiz insanlık için çıkılan bu yolda tüm öğrenci arkadaşlarıma 2013 - 2014 eğitim öğretim döneminde başarılar diliyor okulumuz açılış törenine katılarak bizleri onurlandırdığınız için tüm konuklarımıza teşekkür ediyorum.”

Editör: TE Bilişim