Korkmaz Kesik

İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hacı Dursun Yıldız, 1- 30 Aralık 2014 tarihleri arasında yoğun kar yağışı sonrasında Eskişehir’deki seracılara daha çok yardım yapılması hakkında açıklamalarda bulundu. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden basın mensupları ile kahvaltıda bir araya gelen Yıldız, yapılan yardımlarla ilgili gündeme gelen soruları cevapladı.

CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, afet sonrası yapılan çalışmalarda Eskişehir ilçelerinde hasarın %60 olduğu, Bilecik sınırlarındaki hasarların ise %80 ile %100 arasında olduğunu ancak yapılan tespitler sonucu Eskişehir bölgesine dönüm başına 10 bin TL ile 14 bin TL arası ödeme yapıldığı halde, Bilecik bölgesine 1.500 TL ile 2.000 TL arası ödeme yapıldığını gündeme getirmişti. İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hacı Dursun Yıldız, konuya ilişkin açıklamalarda bulunarak, kendilerine eleştiriler geldiğini ancak yardımı AFAD’ın yaptığını kendilerinin sadece yardımı seracılara ulaştırdığını belirtti.

Yıldız, AFAD’dan gelen yardım sonrası Eskişehir’e fazla yardım gitmesinin sebebini sadece sera alanlarını değil buğday alanlarını da AFAD’a bildirdiklerinden dolayı olduğunu söyledi. Konunun tam anlaşılmadığı için tepkiler geldiğini belirten Yıldız,  konu ile ilgili ilçe müdürlerinden birisine dava açıldığını söyledi. Yıldız, konu ile ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Gerekli yerlere duyurularımızı yaptık”

“Hiçbir bakanlık dolayısıyla bakanlığa bağlı taşra teşkilatları bizim kadar geniş kapsamlı bir faaliyet alanına sahip değil. Eğitime bakarsın tek eğitim, sağlığa bakarsın tek sağlık, spora bakarsın tek spor. Ama bizim topraktan tutun gübresine, tohumuna, sulama suyunun yapısına, diğer tarafından hasarından meyve çeşidi oldukça fazla, diğer taraftan sebze çeşidi oldukça fazla. Bunların hastalıkları, beslenmesi, hasatları, hasattaki kayıplar, piyasanın oluşması yani her şeyde diğer taraftan gıda denetimleri başlı başına oldukça kapsamlı bir şey. Dolayısıyla basınımıza sürekli haber çıkıyor bizden. Tabi bu bazen eleştiri konusu da olabiliyor. Tabi ben sürekli şunu dedim kış oldu, kar yağdı, seralarımız çöktü. Biz gittik anında tespitlerimizi yaptık, gerekli yerlere duyurularımızı yaptık.

“Para bakanlıktan değil AFAD’dan geldi”

Bizim bakanlığımızdan para gelmedi, gelmez de zaten. Niye, bakanlığımız Taksim Sigortası dediğimiz sigortanın yüzde 50’sini bakanlığımız bölüyor. Yani tarım sigortası. İstiyor ki tarım sigortasına geçsin çiftçimiz, sigortasını yaptırsın, böyle durumlarda da sigortadan parasını alsın. Bu gelen para Başbakanlık’a bağlı  AFAD’dan gelmişti. Gayet adil bir şekilde dağıttık. Kimse ona fazla verdin buna fazla verdin demedi. Para hemen dağıtıldığı için seralar ayağa kaldırıldı, üretim sezonuna da yetişmiş oldu ve üretim yapıldı.

Aradan 3-4 ay geçti bizim Eskişehir İl Müdürlüğümüz, Bursa, Yalova müdürlerimiz bizzat beni aradı. Özellikle Eskişehir müdürü, “Müdürüm siz bir para dağıtmışsınız bu parayı nereden buldunuz” dedi. Biz de onlara ne yaptığımızı nasıl yaptığımızı izah ettik. Ondan sonra onlar da girişimde bulunmuşlar. Eskişehir’e bizden daha az zarar görmelerine ve çiftçi sayısının az olmasına rağmen bize 6 Milyon TL onlara da 4 ya da 5 Milyon TL gönderdiler. Çiftçi sayısı ve alanı az olmasına rağmen onlar sadece sera alanlarını değil buğday alanlarını da bildirmişler. Fakat Ankara’dan gelen yazıda AFAD sadece orada sera kelimesini kullandıkları için onu da sadece seradaki zararlara göre dağıttığından bizden daha fazla bir katkı aldılar. Ama biz mesela sezona yetiştirdik üreticimizi onlar daha alalı bir ay oldu ya da olmadı.

“Bizi mahkemeye vermişler”

Dolayısıyla tatsızlık olmuş gibi konunun içeriğini bilmeyenler, örneğin ben Söğüt Şenliklerine gittim. İlçe Müdürüm birisi mahkemeye vermiş Anayasa 1. Maddesine eşitlik ilkesine aykırılıktan mahkemeye de bizi vermiş. Başbakanlıktan gelmiş karar bakanlıktan gelememiş. Biz zarar ziyan tespitini yapmışız, gelen parayı idareli bir şekilde dağıtmışız ama Eskişehir’e giden paranın fazlalığından bizim müfettişimiz dertli.”

Editör: TE Bilişim