Ankara İş Kur Müdürü ve ayrıca Ankara Bilecikliler Derneği Onursal Başkanı olan Üzeyir Yıldırım, AK Parti’den Belediye Başkanlığı aday adaylığına başvurusunu yaptı.
AK Parti İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın açıklaması ile aday adaylığı başvurusunu yapan Üzeyir Yıldırım, Ankara’da görev yapmasına rağmen hiçbir zaman Bilecik ile bağını kopartmadığını ve Bilecik’in kültürel ve sosyal belediyeciliğe ihtiyacı olduğunu aktardı.
Aday Adayı Yıldırım, konuşmasına özgeçmişi ile başlarken aday adaylık sürecine ilişkin şöyle konuştu:
“1965 Gölpazarı doğumluyum. Ortaokulu Bilecik’te okudum. Sonra lise Bursa İmam Hatip, Ankara İlahiyat Fakültesi derken Ankara’da göreve başladım. Siyasette her zaman ifade ettiğimiz gibi AK Parti’yi Bilecik’te kurarak başladık. Teşkilatlandırma yapısını sağladık. Ben il başkanı olmak istemedim o zaman. Çünkü resmi görevimde vardı, ben ticaretle uğraşıyordum daha sonra milletvekilliği adayı oldum. Daha sonra ki seçimlerde her zaman hep yanınızda oldum. Ben Bilecik ile hiçbir zaman bağımı koparmadım, parti hareketleri aynı zamanda bir dava hareketleridir. Siz bir olaya bakışınızda buradan biraz menfaatleşeyim, daha sonra değişirim derseniz bu particilik değildir.
Bu bir partinin dava hareketi. Ben 2001’den beri siyasete zaten AK Parti’de başladım, dava hareketi olarak gördüm. Çünkü dava hareketi olarak görmeseydim 2002’yi de düşünün 2018’e kadar Belediye Başkanı da olmadım, milletvekili de olmadım. Ben yanınızdayım sizin, ben normal bir adamım. Normal bir adam da dava hareketinde böyle olmalı. Çünkü Cumhurbaşkanımız 2001 01 Kasım’da saat 08.00, 08.35 arası görüştüğümüzde ben aslında siyasete devam etmeyeceğimi hep ifade ediyorum etmeyeceğim de demiştim. Bana “olmaz” dedi ve “Bilecik’i maddi ve manevi sana emanet ediyorum” dedi. Bugün ben burada var isem Cumhurbaşkanımıza 01 Kasım 2001’de vermiş olduğum sözden dolayıdır. Ben AK Parti var olduğu sürece Bilecik’te hep yanınızda olacağım, maddi ve manevi desteğimi esirgemeyeceğim.
Bu seçimde de biliyorsunuz Belediye Başkanımız Selim Yağcı’nın 3 dönemi tamamlandı. Nihat Can kardeşimizi seçtik. Nihat Can ile devam ediyor ama 3 dönem kuralından dolayı Selim Yağcı da milletvekilliğine geçmek istedi. Kendileriyle de görüşüyoruz. Geçmiş dönemde Fahrettin bey milletvekilliği yaptı, Halil bey yaptı. Biz hiç birisiyle problem yaşamadık. Biz bir büyüğümüzün ifadesiyle diyor ki, ‘yaptığın her işi aşk ile yap, ne iş yaparsan yap aşk ile yap’ diyor. Şimdi bu yemek pişirirken de hanımlar bunu aşk ile yaparlarsa daha lezzetli oluyor. Bizde bu siyaset işlerinde olsun, ticaret işlerinde olsun, bürokrasi işlerinde olsun ben hepsinden parça, parça yapıyorum biliyorsunuz. Yüz bine yakın tam yüz bin olmadı ama yüz bin insanın işe girmesine katkımız oldu. En son da bin kişiyi şehir hastanelerine yerleştirdik. Bize fırsat verilirse fırsat verirseniz inşallah verirsiniz. Teşkilat noktasında problemimiz yok. Genel Merkezimizde evet der, sonra halkımıza gideriz, farklı bir belediyecilik yapacağız inşallah. Çünkü bizim bakışımızı hani her zaman kullandığımız gibi geçmişteki yaptıklarımızı da bugüne aktarabilirsiniz. Bilecik’in bundan sonra kültürel ve sosyal belediyeciliğe ihtiyacı var, gençler çok önemli. Bilecik’teki en büyük sıkıntı içerisinden üniversite gençliği. Üniversite gençliğinin bugün durumuna çözüm bulma sosyal ortamları, eğitim ortamları var zaten. Kadınlarımızı iş hayatına kazandırırken biz İŞ KUR’da da programlar düzenliyoruz. Onlarla ilgili, engellilerimizle ilgili, yaşlılarımızla ilgili şeyler belediyelerin işidir. Bu noktada bunu biz projelerimiz var, parasız da yapacağız bunları. Hükümet bütçesinden para da almayacağız.Avrupa Birliği fonlarını kullanarak bizim yıllarca bu alanda çalışmış arkadaşlarımız var. Biz Avrupa Birliği’ne para verip, paraları kullanamayan bir ülkeyiz. O verdiğimiz paraları kullanacak ekiplerimiz var. Benim farklılığım şu; ben 35 yıldır Ankara’dayım ama Bilecik’ten hiç kopmadığım için Ankara ile Bilecik’i harmanlıyorum. Büyük şehrin imkanları var, küçük şehrin de ihtiyaçları var. Bunları ben çok iyi biliyorum. Bu noktada teveccüh gösterin inşallah, beraber çalışacağız. Benim hiç kızma demeyim de insan kızar ama böyle kin tutma özelliğim hiç yok, hiç bunu yapmadım. Yarın her şey bitecek ben hissediyorum. Ben biraz önce Orhangazi camisinde namazımı kıldım. Sonra buraya geldim. Herkesin bir adayı olabilir normaldir bu. Bu seçim arifesinde olur, biter ondan sonra biz kardeşiz. Burada kesinlikle AK Parti olarak bu Belediyeyi 3’üncü ve 4’üncü dönem olarak AK Parti’ye kazandıracağız. Bu noktada bende elimden geleni yapacağım. Benim iddiam şu; ben yüzde 50 oy ile kazandırırım ama inşallah önümüzdeki 31 Mart’ta yapılacak olan seçimlerin ilimize, ülkemize ve tüm dünyaya hayırlar getirir, çünkü biz lokomotif bir ülkeyiz.”
Mevlana’nın sözleri ile konuşmasını tamamladı
Ben sözlerimi Mevlana’nın sözleriyle tamamlayayım. “Ben hakkı ve hakikati ayakta tutacağım, adil olacağım. Hizmeti de aşk ile yapacağım. Adaletli bir yönetim sergileyeceğim.” Belediyeciliğe bakışım da kültürel ve sosyal belediyecilik olacak.”
Konuşmasının ardından İl Başkanı Fikret Karabıyık’a başvurusu yapan Üzeyir Yıldırım’ birçok partili hayırlı olsun dileklerini iletti.
