Ülkemizin tüm dünyaca tanınan en önemli aikido ustası Nebi Vural, bir dizi eğitim semineri vermek için hafta sonu ilimize geliyor. Dünyada en ileri seviye Türk aikidocu olan Vural, Küba, Türkmenistan, Azerbaycan, İsrail, Polonya, Slovakya gibi dünyanın farklı yerlerindeki ülkelerde verdiği eğitimlerle tanınan çok önemli bir isim.

Aikido ve Budo Federasyonu (ABF) tarafından düzenlenen Aikido Semineri, 31 Ocak-1 Şubat 2015 tarihleri arasında Atatürk Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek. Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden çok sayıda sporcunun katılması beklenen etkinlikte; dünyadaki en ileri seviye Türk Aikidocu olan ve sayılı hocalar arasında bulunan Nebi Vural’ın yönetiminde; katılan sporcuların eğitimleri gerçekleştirilecektir.


Japon savaş sanatları arasında bulunan, samuray geleneği ve çalışma disiplinin en önemli öğretilerinden biri olan Aikido, denge, koordinasyon, akıcılık, kılıç, bıçak ve uzun sopa kullanımı pratiklerini içeriyor. Etkinlik sırasında Aikido’yu tanımak ve deneyimlemek isteyen tüm savunma sanatı meraklıları ile fotoğrafçılar için eşsiz karelerin yakalanma imkanı bulunacak.

Temel düzeyde Aikido eğitimi almış, sağlık problemi olmayan kişilerin de derslere katılabileceği etkinlikte, sporcu belgeleriyle birlikte sporcuların kayıt masalarına başvuruda bulunması gerekiyor. İki gün devam edecek eğitimler; 31 Ocak Cumartesi günü 10:00-12:00 ve 16:00-18:00 saatleri arasında ve 1 Şubat Pazar saat 10:00-12:00 arasında gerçekleşecek. Ayrıntılı bilgiyi Aikido ve Budo Federasyonu’nun internet sitesi olan “www.abf.org.tr” adresinden edinebilirsiniz.

 

Nebi Vural kimdir?

Savaş sanatlarıyla henüz 15 yaşındayken tanışan Nebi Vural, 1951 yılında Türkiye’de doğmuştur. Yüksek tahsiline devam etmek üzere gittiği Fransa’da, 1973 yılında Nobuyoshi Tamura Shihan ile tanışmış ve o tarihten itibaren Tamura Shihan’ın öğretisine kendini adamıştır. Japon ustalara çok yakın, çalışkan ve Hocasına yürekten bağlı bir öğrenci olan Nebi Vural Sensei, mükemmel bir takipçi ve forma saygı örneği olarak tanınmıştır. Türkiye Aikido ve Budo Sanatları Federasyonu Teknik Direktörlüğü görevinin yanı sıra, birçok ülke federasyonunda “Teknik Danışman” olarak görev almaktadır. En önemli görevi, Aikido eğitmenlerinin eğitimlerini vermektir. Uzun yıllardır, Aikido’yu yaymak ve eğitmenleri eğitmek için her hafta, Avrupa ve Asya’nın farklı bir ülkesinde eğitim vermektedir.

 

Aikido Nedir?

Aikido Morihei Ueshiba (1883-1969) tarafından kurulmuştur. Gelişimi 1920’li yıllardan hayatının sonuna kadar sürmüştür. Ortaya çıkışı geçen yüzyılda olduğu için Budo’nun modern bir yorumu olarak da görülebilir. Bu-do (Bu:savaş, savaşçı,; do ise yol anlamına gelmektedir) Japonca’da savaş sanatları için kullanılır ve savaş yolu, savaşçının yolu anlamına gelir. Budo’nun savaşçı için “yol” olarak görülmesinden dolayı Japonya’dan dünyaya yayılmış pek çok savaş sanatı sonunda “do” ifadesini taşır (karate-do, ju-do, teakwan-do, ken-do). Aikido da uyum (ai) ve enerji (ki) yolu (do) olarak Türkçe’ye çevrilebilir.

Aikido’nun diğer ülkere yayılışı daha Ueshiba (O’Sensei- Büyük öğretmen) hayattayken başlamıştır. İlk kez 1951 yılında Fransa’ya, sonra 1953 yılında A.B.D.’ye, 1955’de İngiltere ve İrlanda’ya, 1965’de de Almanya ve Avusturalya’ya götürülmüştür. Daha sonra dünyaya yayılımı hızlanmış ve pek çok ülkede Aikido dersleri verilmeye başlanmıştır. Türkiye’de ise resmi olarak 1982 yılında başlamıştır.

Budo Samurai ve diğer Japon savşçılarının kullandığı beceri ve teknikleri kullanır. Aikido’da teknikler silahsız olmasının yanı sıra tahta kılıç (bokken), sopa (jo) ve tahta bıçak (tanto) ile de yapılabilir.

Ancak Aikido’da ateler’in (tekniği yapanların) birbirleriyle güç çatışmasına girip, birbirlerine direnç göstermeleri beklenmez. Tam tersine Aikido’nun, terim anlamında da olduğu gibi, saldırıyla uyum içine girerek, ona karşı koymadan sadece vücut hareketleriyle yönlendirip saldırı yapana geri göndermesi şeklinde yapıldığı söylenebilir. Burada en önemli şey saldırı yapanın dengesinin bozulmasıdır. Uke’nin dengesinin bozulmasıysa onun en sağlam ve dengeli olduğu merkezine girip bu dengeyi yitirmesini sağlamaktır. Bu ise sabit durarak değil,sürekli haraket halinde olarak sağlanabilir.


Aikido’da yeni öğrencilere öncelikle kendilerine teknik yapıldığında nasıl tepki vermeleri gerektiğini ve yere güvenli bir şekilde nasıl düşebilecekleri öğretilir. Ancak yeni başlayan birinin ileri seviyedeki birine uyumlu bir uke olması beklenemez. Bu yüzden pratik yapılırken teknikler hep uke’nin seviyesinde olmalıdır ve buda nagenin bu seviyede teknik yapabilme becerisine (hızını ve kuvvetini ukenin karşılayabileceği bir seviyede tutmaya) bağlıdır. Aikido’nun sadece savunma sanatı olduğunun düşünülmesi çok da doğru değildir. Nage’nin tekniklerini gerçek hızında uygulandığında ciddi sakatlıklar, hatta ölüm kaçınılmaz olabilir. Ancak, Aikido aynı zamanda karşındakine zarar vermeme felsefesini içerir. İşte bu “zarar verebilecekken, vermemeyi öğrenebilme ve isteme” durumu aikido’yu aynı zamanda bir sevgi yolu da yapmaktadır.

O’Sensei Aikido’da çalışmalarında öğrenciler arasında turnuvalar düzenlenmesine karşıydı. Çünkü bazı teknikler fazlasıyla tehlikeliydi ve turnuva karşılaşmalarının öğrencilerin karakterlerinin gelişiminde iyi olmayabileceğini düşünüyordu. Karşısındakine zarar vermeme düşüncesinin buna yol açtığı söylenebilir.

Aikido’da turnuva anlayışı olmadığı için diğer bazı budo sanatlarında olan teknik kurallarından bahsetmek mümkün değildir. Temel haraketleri öğrenen öğrenci sürekli gözlemleyerek ve pratik yaparak tekniklerini mükemmelleştirmeye çalışırlar. Tekniki kurallar dışında “Etiket” diye adlandırılan ve Budo sanatlarının uyduğu bir dizi kurallar vardır. Savaşçının yolu bu kurallarla belirlenmiştir. Bunlardan temel olarak “disiplin” adı altında da bahsedilebilir. Bir grubu kendine zarar vermeden devam ettirebilmek için kurallar konması gereklidir. Etiket ve disiplin bu ihtiyaçtan doğmuştur ve kuralların devamlılığını sağlarlar Etiket “ben” dediğimiz kimliğimizi kontrol eder ve onu içgüdülerle değil de ahlaki değerlere uygun davranmasını sağlar.

“Aikido’yu takip edecek ve bu yolda yürüyecek insanlara sesleniyorum:
Aikido başkalarını doğru yola getirmek değildir;
o kendimizi doğru yola getirmektir.”
-Morihei Ueshiba (Aikido’nun kurucusu)

 

Editör: TE Bilişim