Ticaret ve Sanayi Odası Ocak ayı genişletilmiş Meclis toplantısı, Şeyh Edebali Üniversitesi İİBF Konferans Salonu’nda düzenlendi.

Üniversite ile iş dünyası arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirmek ve yeni işbirliklerinin temelini atmak amacıyla Üniversite’de gerçekleştirilen toplantıda, akademisyenler tarafından üniversitenin teknolojik altyapıları ve Bilecik sanayisine sunabilecekleri katkılarla ilgili sunumlar yapıldı.

Rektör Prof. Dr. İbrahim Taş’ın ev sahipliği ve TSO Meclis Başkanı Hakkı Aynur’un başkanlığında gerçekleşen toplantıda sanayici ve işadamları Üniversite’den beklentilerini akademisyenlere iletme fırsatı yakaladılar.

Toplantıya; Rektör Prof. Dr. İbrahim Taş, TSO Meclis Başkanı Hakkı Aynur, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurgül Özbay, Bilecik TSO Meclis ve Komite Üyeleri, Sivil Toplum Kuruluşları Yöneticileri, Meslek Odaları Yöneticileri, Kamu Kurumu İdarecileri, İşadamları ve Akademisyenler katıldı.

Toplantıda söz alan akademisyenlerden Fen Bilimleri Enstitüsü ve Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Cihan Darcan, Endüstriye Dayalı Mesleki Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlayan Açıkgöz, Merkezi Araştırma Laboratuvarı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fatih Apaydın ve Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Karakurt, işadamlarına Üniversite bünyesinde faaliyet gösteren araştırma ve uygulama merkezleri hakkında detaylı bilgiler verdi. Toplantıda işadamları merak ettikleri soruları sorarak cevap alma fırsatı da yakaladı.

Rektör Taş, yaptığı konuşmada, Üniversite-sanayi işbirliğinin güçlendirilerek daha ileri seviyelere ulaşılması gerektiğinin altını çizdi ve fikir alışverişinin önemine vurgu yaptı. Öncesi de olmak kaydıyla son bir yılda bu konuda önemli adımlar atıldığını söyleyen Rektör Taş, “asıl amacımız, üniversite-sanayi ilişkisinin ve bağlantısının daha güçlü bir şekilde devam ettirilmesini sağlamak ve daha ileriye yönelik adımlar atabilmek. Herkesin arzu ettiği şey; daha ileriye gidebilmek, daha ilerisini görebilmek, daha fazla sonuç alabilmek” dedi.

Rektör Taş, konuşmasına şöyle devam etti:

“GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİR BULDUĞUMUZ FİKİR VE ÖNERİLERİ HEMEN HAYATA GEÇİRMEYE BAŞLAYACAĞIZ”

“Buradaki sorunların birçoğu, birçok üniversitede veya birçok şehirde yaşanan sorunlar. Burada ele alınan bazı konuların çözümleri sadece Bilecik çerçevesinde veya sadece Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi çerçevesinde çözülebilecek konular da değil. Başka şehirlerde de, başka üniversitelerde de sanayi-üniversite işbirliklerinde ortaya çıkan sıkıntıların benzerleri aslında. Bu yüzden, bazı şeylerin daha yüksek iradeyle çözülmesi gerektiğini söyleyebiliriz ama her şeyi yukarıdan beklemek de doğru değil tabii ki. Dolayısıyla burada ele alınan görüşler, fikirler, öneriler bizim için çok kıymetli. Bunlardan uygun olanlarını, gerçekleştirebilir bulduklarımızı hemen hayata geçirmeye başlayacağız ve bununla ilgili çalışacağız. Biz her zaman sanayinin merkezine, işyerlerine, fabrikalara gitmeye hazırız, bundan sonra da gideceğiz. Mümkün mertebede de sanayicilerimizi üniversitemize davet edeceğiz.”

2017 yılında 40’a yakın sanayicinin Üniversiteye davet edildiğini ve Üniversitenin imkanları ile ilgili bilgilendirildiğinin altını çizen Taş, “sanayicilerimiz öğrencilerimizle de biraraya getirildi. Yine devamında 3+1 uygulamasıyla şu anda 2 yıllık meslek yüksekokullarında eğitim gören öğrencilerimizin, doğrudan okulda geçirecekleri bir dönemlerini sanayide, fabrikalarda geçirmelerini sağlıyoruz. Amacımız; onların mezun olduktan sonra da yine şehrimizde katma değer üretmeleri. Bu iş yerlerinde çalışmalarını sağlamak. Bu ve benzer çalışmalarımız bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da artarak devam edecek” dedi.

“ANAOKULUNA İHTİYAÇ VAR”

Konuşmasında Üniversite olarak Bilecikli sanayicilerden beklentilerini de dile getiren Rektör Taş; “sanayici arkadaşlarımızı birarada bulmuşken bizim bazı ihtiyaçlarımızı ve taleplerimizi karşılıklı fikir alışverişi içinde değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemizin içerisinde geçen yıl hizmete giren bir anaokulumuz var. Gülümbe Köyü ve diğer köylerden gelen velilerimizin de çocuklarını burada eğitime aldık. Şuanda anaokulunda 50’ye yakın öğrencimiz var.


 

Bildiğiniz gibi kampüsümüzün yakınına bir devlet hastanesi yapılacak. Aynı zamanda OSB’de çalışanların çocuklarının da faydalanabileceği anaokulu ve kreş ihtiyacını çok iyi biliyorum. Yarın OSB ve devlet hastanesinin hizmete girmesiyle anaokulu ve kreş ihtiyacı burada fazlasıyla hasıl olacak. Benim bu konuda sizlerden istirhamım; bizi bu konuda desteklemeniz. Bir anaokulu inşaatını üniversitemize merkez olarak kazandırabilirsek, hatta anaokulunun öncesinde bir kreş yapabilirsek önemli bir açığı kapatmış oluruz diye düşünüyorum” dedi.

Merkezi Araştırma Laboratuvarı Müdürü Yrd. Doç. Dr. Fatih Apaydın ise sanayiciler ile işbirliğini geliştirme amacıyla gereken adımların atılmaya başlandığını dile getirerek, “yapılan uygulamalarla üniversite-sanayi işbirlikleri gelişecek. Çünkü kurduğumuz altyapı, sanayinin de bize ihtiyaçlarını iletmesiyle yolunu bulmuş olacak. Sanayi ziyaretlerimiz devam ediyor. Onların da problemlerini öğrenmeye çalışıyoruz. Biyoteknoloji alanında arkadaşlarımız doktora çalışmalarına, yüksek lisans çalışmalarına da aktif bir şekilde devam ediyor” dedi.

Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi faaliyetleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Üniversite Genel Sekreteri Doç. Dr. Cihan Darcan ise, Bilecik’in farklı alanlarda kullanılmaya müsait endemik bitkilerinin değerlendirilebilmesi için laboratuvar ortamında bilimsel bir çalışma içinden geçmesi gerektiğini belirtti. Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi ile bu faaliyetlerin gerçekleştirilebildiğini kaydeden Darcan, aynı zamanda ihtisaslaşmanın da önemine dikkat çekti. Üniversitenin Biyoteknoloji ve Enerji Teknolojileri alanında ihtisaslaşmaya gittiğini dile getiren Darcan, biyoteknoloji ve alt dalları hakkındabilgilendirmelerde bulundu.

AÇIKGÖZ: “KALİFİYE ELEMAN YETİŞTİRMEK İÇİN EĞİTİM VERİYORUZ”

Endüstriye Dayalı Mesleki Eğitim ve Uygulama Merkezi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Çağlayan Açıkgöz ise, “Endüstriye Dayalı Mesleki Eğitim ve Uygulama Merkezi, makine elektronik bölümlerinin yani Teknisyen,  Tekniker, Mühendis bazında bütün çalışanları ilgilendiren bir merkez. Otomasyon sistemleri ile işleyen fabrikalarınızda otomasyonun ana beyni olan temel eğitimi bugün sanayide kullanılan teknoloji merkezimizde eğitim setleri ile gelen kursiyerlerimize verilmekte.

Temel eğitimi olan mezunlarımızın gelip 3 günlük toplamda 20 saat derslerle otomasyon sistemine adapte olabileceği kursları veriyoruz. Bir de robotik ve mekatronik eğitimleri veriliyor. Sanayicilerin içerisinde eğer otomasyon sistemleri ile çalışanlar varsa, elektrik elektronik alanında çalışanlarını buradaki merkezimizde eğitime yollayabilirler.

Üniversitelerimizde olsun, yüksekokullarımz da olsun teorik bazlı eğitimler veriliyor. Sizin sanayide çalışan elemanlarınızın biraz daha kalifiye olması, sistemin arızasını kendisinin anlayabileceği düzeye gelmesi veya daha hızlı gelişen sistemleri geliştirebilmesi için büyük bir katkı sağlıyor” ifadelerine yer verdi.

KARAKUZU: “AKREDİTASYON SÜRECİ ZAMAN ALIYOR”

Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Karakurt ise, Sürdürülebilir Doğaltaş Teknolojileri Araştırma Merkezi hakkında şu bilgilendirmelerde bulundu:

“2015 yılında faaliyete geçen bir birimiz. Bilecik ve çevre illerin mevcut doğaltaş kaynaklarından analiz taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Bugüne kadar çeşitli analiz taleplerine gereken cevaplar verildi. Ancak akreditasyon sürecinin tamamlanması gerekiyor. Bu süreçle ilgili olarak da üniversitemizle birlikte çalışmalar yürütmekteyiz. Şu anda yeni bir bina yapılmakta. Akreditasyon süreci başlamıştı ancak bina taşıma işlemi gündeme geldiğinden dolayı bunu biraz beklemeye aldık. Laboratuvarımız,  Merkezi Araştırma Laboratuvarıyla birlikte aynı çatı altında bulunacak. Bina tamamlaması yapıldıktan sonra akreditasyon süreçleri burada gerçekleştirilerek akredite analiz taleplerine cevap verebilecek hale gelmesi hedeflenmekte.”

Toplantı, sunumların ardından görüş alışverişinde bulunulması ile sona erdi.

Editör: TE Bilişim