Bilecik Ülkü Ocakları, 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 613 sivil Azeri soydaşımızın Ermeni askerleri tarafından hunharca katledilmesi dolayısıyla bir panel düzenledi. Partililerin yoğun ilgi gösterdiği panele konuşmacı olarak, Milletvekili Bahattin Şeker’in danışmanı, Eğitimci Yazar Erkan Çakıcı katıldı.

Programın açılış konuşmaları İl Ortaöğretim Birim Başkanı Mehmet Akduman ve MHP İl Başkanı Ahmet Gürses tarafından yapıldı. Konuşmasına, 20 Şubat tarihinde Ege Üniversitesi’nde uğradığı bıçaklı saldırıda hayatını kaybeden 23 yaşındaki genç ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Mehmet Akduman, şu ifadeleri kullandı:

“Sözlerime başlamadan önce belirtmek isterim ki bildiğiniz üzere 20 Şubat'ta ülkücü hareketin şehitler kervanına bir kardeşimiz daha katılmıştır. 23 yaşındaki gencecik fidanımızı kara toprağın bağrına yollayan alçaklar, hainler, şerefsizler, kansızlar şunu bilsinler ki; ülkücü hareket bugüne kadar çok şehit vermiştir. Allah'ın izni ile bundan sonrada şehit vermeye devam, edecek yüce bir davadır. Unutulmasın ki; Mustafalar ölür, Velicanlar ölür, Fıratlar ölür. Allah davası ölmez, ilelebet yaşayacaktır. Bir ölür Bin diriliriz. Bugün burada 26 Şubat 1992'de Dağlık Karabağ'ın Hocalı kasabasında Ermenistan ordusunun katlettiği 613 soydaşımızı anmak için toplanmış bulunuyoruz. Çağdaş dünyanın gözleri önünde yapılan 20. yüzyılın en büyük soykırımı Hocalı Katliamı’nın 23'üncü yıl dönümündeyiz. 26 Şubat 1992 tarihi Azerbaycan ve Türk Dünyası için en acı günlerden biri olmasının yanı sıra, insanlık tarihi için de kara bir lekedir. Bir vahşetti yaşananlar, bir zulüm. Ne ortaçağda ne de çok uzağımızdaydı. Yakın bir tarihte ve bütün insanlığın gözleri önünde yaşanmıştı o kara gece. İnsanlığın o yüzkarası, Arkasına Rus desteğini alan Ermeni ordusu, dağlık Karabağ'ı işgal ederek Hocalı’da yaşayan çoğu silahsız kadın ve çocuklardan oluşan yüzlerce insanı vahşice yok etti o gece. İnsanların derilerini soyarak, hamile kadınların karnını yararak, çocukların cesetleriyle oyun oynayarak... Yüzlerce insan, o gece hunharca; barbarca öldürüldü. Hiç kimsenin aklına gelmeyecek işkence yöntemleri bu insanların üzerinde de-nendi. Hiçbir suçları yoktu. Gözü dönmüş katiller tarafından hunharca katledilmelerinin tek sebebi Türk olmalarıydı. Evet, bunun tek günahı Müslüman Türk olmaktı. Türk; yok edilmeye, soykırıma uğramaya ve sessiz kalmaya mahkûm bir milletin adı değildir. Türk, insanlığın, ahlakın, faziletin ve doğruluğun bütünleştiği bir milletin adıdır. Türk milleti tarihinin hiçbir döneminde soykırım gibi bir insanlık suçu işlememiştir. Ancak: arkasını her döndüğünde emperyalist güçlerin güdümündeki soysuzların katliamına maruz kalmıştır. Hocalı da bunun en acı örneğidir. Unutulmamalıdır ki zulüm asla payidar kalmayacaktır, bu kara günü dünya kamuoyundaki yanlış algıya rağmen unutmayacak ve unutturmayacağız. Kardeşlerimizin hunharca katlini unutmanın bir ihanet olduğu düşüncesindeyiz. Azerbaycan ve Türkiye; Teoride iki devlet hakikatte ise tek millettir. Yüreğimizi her defasında daha şiddetli sızlatan bu kara günde, Ermeni ve Rus işbirlikçilerini nefretle kınıyor, aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Türk dünyasının başı sağ olsun. ne mutlu Türk’üm diyene.”

Açılışın ikinci konuşmasını yapan MHP İl Başkanı Ahmet Gürses de, 26 Şubat gecesi Hocalı'da yapılanların yakın tarihteki en vahşi katliamlardan birisi olduğunu belirterek, olayı unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını ifade etti. Gürses şöyle konuştu:

“Bilecik Ülkü Ocaklarımızın Orta öğretim masasının düzenlediği Hocalı Katliamının 23. Anma yıl dönümü münasebetiyle bir araya geldiğimiz bu gecede, öncelikle bu geceyi düzenleyen kardeşlerime teşekkür ediyor, hepinizi en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Başta Başbuğumuz Alpaslan Türkeş olmak üzere, ülkücü şehitlerimizi yaklaşık bir hafta önce İzmir Üniversitesinde PKK teröristlerince katledilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimi de rahmet ve minnetle anıyor, Yüce Allah'tan rahmet diliyorum. 23 yıl önce Ermeniler tarafından hunharca katledilen Hocalı kenti mensubu Azerbaycan Türkü soydaşlarımızı da rahmetle anıyorum.

Sayın başkanım, değerli misafirler. 26 Şubat 1992'de Azerbaycan'ın Hocalı kentinde sivil halka karşı Ermeniler tam anlamıyla bir katliam uygulamışlardır. Bugün sözde soykırım iddialarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletini suçlayan Ermenistan'ın Devlet Başkanı Robert Koçaryan'ın direktifleri doğrultusunda Ermeniler Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde 7 bin kişilik nüfusa sahip ve coğrafi konumu itibariyle bölge için stratejik önemi olan Hocalı kentini ele geçirmek için 25 Şubat gecesi katliam gayesi ile harekete geçmiştir. Hocalı'nın işgali sonucu sivil, eli silahsız Azerbaycan Türkleri çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayrımı yapılmaksızın Ermeniler tarafından katledilmişlerdir. Resmi verilere göre o gece 613 kişi Hunharca katledilmiş, bunlardan 83'üpocuk 106'sı kadın acımasız yöntemlerle işkence yapılarak öldürülmüştür. Ayrıca 497 kişi ağır yaralanmış ve 1275 kişi ise rehin alınmıştır. Geri kalan nüfusta bin bir zorlukla canını zor kurtarmıştır. Ermeniler şehitleri özel acımasızlıkla, gözlerini oyarak, kafataslarının derilerini soyarak ve vücutlarının farklı organlarını keserek öldürmüşlerdir. Küçük çocukların gözleri oyulmuş, hamile kadınların karınları yarılmıştır. 26 Şubat gecesi Hocalı'da yapılanlar yakın tarihteki en vahşi katliamlardan biridir.

Kıymetli genç kardeşlerim. Şunu hiçbir zaman unutmayınız; dünya sahnesine çıktığı günden bu yana dünyaya hakkı, adaleti ve nizamı getirmek için mücadele etmiş olan Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur. Dün Kıbrıs'ta Rumlarca yine Bosna'da Sırplarca yine Hocalı'da Ermenilerce yapılan soykırımlar bugün Doğu Türkistan Türklerine Çin Devleti tarafından uygulanmaktadır. Dün ve bugün olduğu gibi bundan sonra Türk'ün soykırıma, zulme, eziyete uğramaması için yapılacak olan tek şey, birlik ve beraberliğin pekiştirilmesidir.

Tarih boyunca Türk'e uygulanan soykırımlar asla ama asla unutulmamalı ve unutturulmamalıdır. Onun için de çok okumalı ve dünya Türk tarihini çok iyi bilmeliyiz. Yüzyıllar boyunca İslam’ın, ahlakın, adaletin bayraktarlığını yapmış olan Türk Milleti ve kardeş Türk topluluklarının her konuda bir araya gelerek, birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde olmaları gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önderliğinde bir araya gelip birlikte hareket edecek olan Türk dünyası, dün olduğu gibi bugün ve yarınlarda da dünya üzerinde en güçlü devlet ve millet olacaktır. Sevgili gençler bunun içinde yapmamız gereken tek şey İslam'ın ahlak ve fazileti, Türklük gurur ve şuuruyla donanıp, geçmişimizi unutmadan çok okuyup çok çalışmaktır. Bir elinde Kur'an, bir elinde bilgisayar, gönlünde iman, zihninde ülkücülük ve Türk milliyetçiliği olan bir gençlik inanın ki dünyayı fetheder. Unutmayalım ki bizler, 21 yaşında İstanbul’u fetheden, bir çağı kapatıp yeni bir çağı açan Fatih’in torunlarıyız.

Sayın Başkanım, değerli hazirun, sevgili gençler, böyle anlamlı bir geceyi bizlere yaşatan Azerbaycan Türküne Ermenilerce yapılan katliamın hafızalarımızdan silinmemesine yardımcı olan arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Başta hocalı katliamında can veren soydaşlarımızı, beş bin ülkücü şehidimizi ve daha dün İzmir'de katledilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, hepinize en içten saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum. Ne Mutlu Türk'üm diyene”

Açılış konuşmaları ve duaların ardından Eğitimci Yazar Erkan Çakıcı’nın konferansı başladı. Yaklaşık bir saat süren konferansta yaşanan acı olayın detaylarını veren Çakıcı, salonda duygusal anlar yaşlanmasına neden oldu.

 

 

Editör: TE Bilişim