Tüzün’ün teklifine göre, zimmet, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihalelere satımlara fesat karıştırma, bölücü terör, cinsel istismar, kadına ve çocuğa yönelik şiddet suçlarından cezaevine girenlere emeklilik için geriye dönük borçlanma hakkı tanınmayacak.

CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, kader mahkûmlarını, cezaevinden çıktıktan sonra ömür boyu açlığa mahkûm eden ve yeniden suç işlemeye özendiren düzenlemelerin değiştirilmesi için yasa teklifi hazırlayarak TBMM Başkanlığı’na sundu. Teklife göre, tahliye olan mahkûmlar, cezaevlerinde kaldığı süre kadar geriye dönük borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri emekliliklerine sayılacak. Ancak, zimmet, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihalelere fesat karıştırma,  bölücü terör, cinsel istismar, kadına ve çocuğa yönelik şiddet suçlarından cezaevine girenler bu haktan yararlanamayacak.

Tüzün, yasa teklifinin gerekçesinde, eski ceza infaz sisteminde cezaevlerinin, suçluların dört duvar arasında tutulduğu, suçluların toplumdan soyutlanarak yalnız cezaya değil, aynı zamanda unutulmaya da mahkûm edildiği yerler olarak kabul edildiğini belirtti.

Modern infaz anlayışına göre ise cezaevlerinin, suç işlemiş kişilerin topluma yeniden kazandırılması amacıyla eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin yapıldığı yerler olarak değerlendirildiğini vurgulayan Tüzün, şu görüşlere yer verdi:

“Bu anlayış çerçevesinde, hükümlü ve tutuklular, özgürlükten mahrum bırakılmanın sonucunda kaybettikleri haklar dışında, diğer bütün insan haklarına sahip olmaya devam ederler. Türkiye, tam üyeliği hedeflediği Avrupa Birliği normları çerçevesinde cezaevlerinin fiziki durumundan yönetimine ve tutuklu-hükümlü haklarına kadar çok sayıda düzenleme yapmasına karşın sosyal güvenlik haklarıyla ilgili mevzuatta eksiklikler ve çelişkiler bulunmaktadır.”

Tüzün, yürürlükteki mevzuatta yer alan ‘çalıştırma’ ibaresi fiilen çalışmayı ifade ettiğinden, tutuklu ve hükümlülerin kendileri cezaevinde iken dışarıda bir işverenin işyerinde zorunlu sigortalı gösterilmelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kabul edilmediğini vurguladı.

Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmalarından dolayı 5510 sayılı yasa kapsamında 4/b sigortalısı olanların, tutuklandıklarında veya hüküm giydiklerinde 4/b sigortalılıklarının devam edip etmeyeceği ile ilgili olarak SGK il müdürlükleri arasında uygulama birliği bulunmadığına belirten Tüzün, bu çelişkili uygulamanın mağduriyetlere yol açtığına dikkat çekti.

Tüzün, hükümlülerin cezaevinden tahliye olduktan sonra hükümlülük sürelerini geriye doğru borçlanma hakkı bulunmadığını, ancak, “sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır” hükmü bulunduğunu belirterek, “Kanun metnindeki bu hükümler nedeniyle, mahkûmların infaz sonrası, cezaevlerinde kaldığı süreleri borçlanma hakkı olmadığı gibi, bu sürelerde sigortalı olma hakları da bulunmamaktadır. Bu durum, mahkûmların infaz sonrası ömür boyu cezalandırılması gibi çağdışı bir uygulamaya yol açmaktadır” dedi.

Tahliye olanların büyük bölümünün iş bulma zorluğunun yanı sıra sosyal güvenlik hakkının da tanınmamasının bu kişileri yeniden suç işlemeye teşvik ettiğini vurgulayan Tüzün, düzenlemenin sosyal devlet ilkesinin gereği olduğunu belirtti.

Tüzün, Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle Anayasanın 76’ıncı maddesinde sayılan zimmet, ihtilâs, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma,  bölücü terör, cinsel istismar, kadına ve çocuğa yönelik şiddet suçlarından cezaevine girenlerin teklifin kapsamı dışında tutulduğunu kaydetti.

CHP’li Tüzün’ün, “Tutuklu ve Hükümlülerin Sosyal Güvenlik Hakkı” teklifi şöyle:

“Madde 1- Anayasanın 76’ıncı maddesinde belirtilen yüz kızartıcı suçlar ile bölücü terör, cinsel istismar, kadına ve çocuğa yönelik şiddet suçları hariç olmak üzere tutuklu ve hükümlülerin, tutukluluk ve hükümlülükte geçirmiş oldukları süreler kadar geriye dönük borçlanma hakkı tanınır ve sigortalılıktan sayılır.

Madde 2 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 3- Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.” 

Editör: TE Bilişim