CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, iddianame bile hazırlamaya gerek duymadan verdiği “kovuşturmaya yer olmadığı” kararıyla yeniden dokunulmazlığa kavuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’ün dokunulmazlığının kaldırıldığı dosya konusunda , “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Başsavcılığın iddianame bile hazırlamaya gerek duymadan verdiği karar sonrasında Tüzün, yeniden dokunulmazlık hakkına kavuştu.
Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç, geçen yıl Meclis’te yaşanan bir gerginlikten sonra, kendisine haksız suçlamalar yönelttiği gerekçesiyle, CHP’li Yaşar Tüzün hakkında şikâyette bulunmuştu. Tüzün, Bakan Kılıç’ın açtığı 50 bin liralık manevi tazminat davasından beraat edince bu kez Bakan “hakaret ve iftira suçu işlediği” iddiasıyla ceza davası açılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vermişti.
Başsavcılığın hazırladığı fezleke Meclis gündeminde beklerken, TBMM’de kabul edilen Anayasa değişikliği sonucu çok sayıda milletvekili ile birlikte Tüzün’ün de dokunulmazlığı kalktı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aynı iddia ile açılan tazminat davasının reddedilmesini de dikkate alarak, Bakan Çağatay’ın iddiasını kanıtlayacak delil bulunmadığı için “kovuşturmaya gerek olmadığına” karar verdi.
Başsavcılığın iddianame bile hazırlamaya gerek duymadığı bu kararla birlikte Tüzün, yargılanmadan, duruşmaya çıkmadan yeniden milletvekili dokunulmazlık hakkına kavuştu.
Tüzün, savcılığın “kovuşturmaya gerek olmadığına” kararını değerlendirirken şunları söyledi:
“Bugüne kadar dokunulmazlık zırhına sığınıp siyaset yapmadım. Halkın arasında, halk için siyaset yaptım. Bunu yaparken suç olabilecek hiçbir faaliyetin içinde olmadım, olmam da. Her zaman alnım ak, başım dik siyaset yaptım. Bu suçlamadan aklanacağım konusunda hiçbir şüphem yoktu. Ama gizli ya da açık suç işleyenler, yargı önünde hesap vermekten korkanlar, kendileri ile ilgili
dosyaları gizleyenler, bizim fezlekelerimizi Meclis’e getirerek bir anayasa değişikliği ile bizim dokunulmazlığımızı kaldırıp kamuoyunda bir algı yaratmak istediler. Bilecik’te de bunu kullanmaya kalkışanlar oldu. Ancak amaçlarına ulaşamadılar.”
