Cafer Elmas

CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, esnaf ve sanatkârların ödediği Bağ-Kur primlerine yapılan astronomik artışı Meclis kürsüne taşıyarak, hükümete “insaf” diye seslendi.

TBMM Genel Kurulu’nda esnaf ve sanatkârların yaşadığı sıkıntılarla ilgili gündem dışı konuşan Yaşar Tüzün, “2002'de esnaf ve sanatkâr 49 lira prim ödüyor, aynı yıl alınan maaş ise 261 lira. Yani ödediği primin 5 kat fazlasını alıyor. Şimdiyse 568 lira prim ödüyor, buna karşılık 1.200 lira maaş alıyor yani esnaf ve sanatkârımız AKP sayesinde on üç yılda 7 kat fakirleşmiş” dedi.

Tüzün, konuşmasında öncelikle Bakanların Meclis’e gelmemesini ve konuşmalara cevap vermemelerini eleştirirken Meclis’in itibarsızlaştırıldığını belirtti. 26. Dönemde Bakanların bunu alışkanlık haline getirdiğini milyonlarca insan ve esnaf için en önemli olan konuda yaptıkları konuşma ve sorularda Hükümet ve Bakanlardan cevap alamadıktan sonra ne zaman alacaklarını soran Tüzün, kendilerinin yasama ve denetim görevlerini yerine getirdiklerini ortada ne Bakanın ne de bir hükümet görevlisinin olmadığını ayrıca konuşmalarının sadece kürsüde tutanaklarda kaldığını belirtti. Tüzün, Bakanların bu şekilde duyarsız kalmasını da kınadığını belirtti.

AK Parti iktidarı döneminde 2 milyon esnaf ve sanatkârın dükkânını kapattığını anlatan Yaşar Tüzün, ekonomik sıkıntılarla boğuşan ve “hiç olmazsa emekli olana kadar direneyim” diyen esnafın aylık 568 lira prim ödemek zorunda kaldığını söyledi.

Tüzün’ün, TBMM’deki konuşması Meclis tutanaklarına şöyle yansıdı:

“Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; konuşmama, başta Meclis Başkanımızı ve Meclis Başkanlık Divanını bu kürsüde dokuz yıl görev yapmış bir arkadaşınız olarak bir uyarıyla başlamak istiyorum.

Bugün, birbirinden değerli üç arkadaşımız gündem dışı söz aldı. Benim aldığım söz; milyonlarca insanı, esnaf ve sanatkârlarımızı ilgilendiren bir konu... Böylesine önemli bir konuda, -bakın, Sayın Meclis Başkan Vekilimiz, Başkanlık Divanı- böylesine önemli konularda Hükûmet, Bakanlar Kurulu üyesi bize cevap vermeyecek de ne zaman verecek değerli arkadaşlar? Biz yasama görevimizi ve denetim görevimizi yerine getireceğiz ama bakıyoruz, ortada bir tane bakan yok. 26'ncı dönemde, Bakanlar Kurulu -değerli arkadaşlar, sizin adınıza bunu konuşuyorum- bunu gelenek hâline getirdi. Meclisin itibarsızlaştırılması noktasındaki bu girişimlere Bakanlar Kurulunun mutlaka son vermesi gerekir.

Burada Anayasa'daki temel iki görevimiz; yasama ve denetim görevimizi yerine getirirken maalesef Bakanlar Kurulunun böylesine duyarsız davranmasını Meclis kürsüsünden bir kez daha haykırıyor ve kınıyorum.

Değerli arkadaşlarım, esnaf ve sanatkârlarımızın içinde bulunduğu zor durumu milletin kürsüsünde dile getirmek için söz aldım. Esnaf ve sanatkârlarımız ekonomik ve sosyal yapımızın, toplumumuzun temel direğidir, ekonominin önemli bir denge unsurudur, az yatırımla istihdama büyük katkı sağlar, üretimde azımsanmayacak kadar da bir paya sahiptir.

Esnaf demek dayanışma demektir. Esnaf tükenirse onunla birlikte toplumun temel yapısı da bozulur. İşte, bu nedenle Anayasa'mıza göre esnaf ve sanatkârları koruyup desteklemek Hükûmetin, iktidarların temel görevidir ama bırakın desteklemeyi Hükûmetin uyguladığı ekonomik politikalar nedeniyle esnafımız on üç, on dört yıldır ağır bir darbeyle mağdur edilmiştir.

Hemen her yerde, mahalle aralarında bile açılan büyük alışveriş merkezleri ve marketler zinciriyle rekabet edemeyen esnafımız, siftah bile yapmadan dükkânını kapatmak zorunda kalıyor. Esnafımız vergi borcunu, prim borcunu bile ödeyemiyor. Ya bankalara borçlanıp kredilerle boğuşuyor ya da kapısına kilit vuruyor, iş yerini kapatıyor. On dört yıllık AKP iktidarı döneminde -burası önemli değerli arkadaşlarım- 2 milyon esnaf ve sanatkâr dükkânını kapattı, 2 milyon esnaf ve sanatkâr AKP iktidarında. Bunun günlük ortalaması 350 iş yeri demek.

Değerli arkadaşlarım, sadece bu yılın üç ayında 23 bin esnafımız kapısına kilit astı. İş yerini kapatmak zorunda kalanlar arasında ilk sırada başta bakkallar, büfeler, kahvehaneler, berberler, lokantalar ve işini sonlandıran kamyoncu esnaflarımız var. Uygulanan dış politika sayesinde ilişkilerimizin iyi olduğu tek bir komşu ülke dahi kalmadı.

Değerli arkadaşlarım, hiç olmazsa emekli olayım, emeklilik hakkımı kazanayım diye direnen esnafımıza da sahip çıkmamız gerekir diye düşünüyorum. Çünkü primlerde yapılan olağanüstü artışlar esnafımızın belini oldukça büktü, sizlerin de bildiği üzere esnafımız gerçekten zor durumda. Asgari ücretin artırılması yükünü esnafımıza yüklediniz. Primlere yüzde 30 zam yaptınız.

Bakınız, sizin döneminizde resmî belge getirdim. Yani diyorsunuz ya "AKP iktidarından önce ve sonra" diye. AKP iktidara geldiğinde, 2002 yılında, esnaf ve sanatkârımız 49 lira prim ödüyormuş ama aynı yıl alınan maaş 261 lira; 2002'de esnaf ve sanatkâr 49 lira prim ödüyor, aynı yıl alınan maaş ise 261 lira. Yani 5 kat fazla alıyor, ödediği primin 5 kat fazlasını alıyor. Peki, AKP iktidarında ne olmuş? Şimdiyse esnaf ve sanatkârımız 568 lira yani 600 liraya yakın prim ödüyor, buna karşılık 1200 lira maaş alıyor yani esnaf ve sanatkârımız AKP sayesinde on üç yılda 7 kat fakirleşmiş gözüküyor.

Ben, esnaf ve sanatkârlarımız adına bugün bu duyarsız kalan, Meclis’te duyarsız kalan bakanı bir kez daha kınıyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.”

Editör: TE Bilişim