Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanı Ömer Yel, 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimden, 4+4+4 kesintili zorunlu eğitime geçilmiş olması sebebiyle birtakım hukuksuzluklar olduğunu belirterek, bu konuda açıklama yaptı.

         Birçok okulda öğretmenlerin mağdur edildiğini, Sendika olarak bu öğretmenlerle ilgili Valilik Makamına 13 Eylül ve 23 Eylül tarihlerinde 2 yazı yazdıklarını ve ayrıca İl Milli Eğitim Müdürüyle de defalarca görüştüklerini belirten Yel, her seferinde yapılan hukuksuzluğun düzeltilmesini istediklerini fakat bir sonuç alamadıklarını söyledi.

         Yel, bu durum karşısında yaptığı basın açıklaması ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'e seslenerek, 'Sayın Bakanım, bir anne olarak 2 yaşında bir çocuğu olan bu bayan öğretmenimize reva görülen bu haksızlık içinizi sızlatmıyor mu? Bu İl Milli Eğitim Müdürüne “DUR” demeyi düşünüyor musunuz?',

         Vali Halil İbrahim Akpınar'a seslenerek, 'Sayın Valim… Muhtemelen bu hukuksuz işlemlerden sizin bilginiz yoktur. Yardımcınızın da yanlış yönlendirildiği veya bilgilendirildiği düşüncesindeyim. Bu konuda sizin de söyleyecekleriniz var mı? Yetkinizi kullanmayı düşünüyor musunuz?' ve İl Milli Eğiitm Müdürü Süleyman Şişman'a  seslenerek, “Sayın İl Milli Eğitim Müdürüm…  Siz tüm eğitim çalışanlarının gerçekten Milli Eğitim Müdürü olduğunuzu düşünüyor musunuz?


         Bazı sendika yöneticileri için esirgemediğiniz imzanı-zı neden hakkı olanlar için kullanmıyorsunuz? Siz, görevinizi adaletli bir şekilde yürüttüğünüze inanıyor musunuz? Gece başınızı yastığınıza koyduğunuz da rahat uyuyabiliyor musunuz? Vicdanınız gerçekten rahat mı? İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?” dedi.

Ömer Yel, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “Değerli Basın Mensupları… Bugün buraya sizleri ilimizde yapılan hukuksuz bir işlem hakkında bilgilendirmek için toplamış bulunmaktayız. Sizler aracılığıyla Bilecik kamuoyuna, Sayın Milli Eğitim Bakanımıza, Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza, Sayın Valimize ve Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüze sesleneceğiz.

         Ancak; önce yapılan hukuksuzluk hakkında bilgilendireceğiz. Değerli Basın Mensupları; Sizlerinde çok iyi bildiği gibi Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkartılan 6287 Sayılı İLKÖĞRETİM VE EĞİTİM KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN gereği 2012 – 2013 öğretim yılından itibaren 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimden, 4+4+4 kesintili zorunlu eğitime geçilmiştir. Ben bugün burada bu yeni sisteme geçiş sebebiyle iyi olmuştur veya kötü olmuştur diye bir görüş belirtmeyeceğim. Ancak, bir durum tespitinde bulunmak istiyorum.


Okuttukları sınıf sayısı beşten dörde düşmesi sebebiyle sınıf öğretmenlerinin yaklaşık % 20 si norm fazlası duruma düşmüştür. Sınıf öğretmenlerinin bu norm fazlalığının önüne geçmek adına ilkokula başlama yaşı ay olarak öne çekilmiş, bu yeterli olmayınca sınıf öğretmenlerine alan değişikliği yapma hakkı verilmiş ve böylece onbinlerce öğretmen yan branşlarına alan değiştirmiştir. Buna rağmen, sınıf öğretmenliğinde norm fazlası durumuna düşen çok sayıda öğretmen olmuştur.  Bu sebeple de 2012 yılı yaz aylarında yapılan öğretmen tayinlerinde sınıf öğretmenleri yer değiştirememiş, bir çok aile ayrı yaşamak zorunda kalmıştı. 2013 yılı yaz aylarında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl yapılmakta olan öğretmen nakilleri sırasıyla il içi, iller arası ve özür durumu şeklinde yapılmıştır. 2013 yılı Haziran ayında yenilenen normlara göre atamalar gerçekleştirilmiş olup, ilimiz Bozüyük ilçesinden iller arası atama sonuçlarına göre Mehmet Akif Ersoy İlkokulu, Saffet Şeker İlkokulu, Çitosan İlkokulu ve İçköy İlkokulumdan birer sınıf öğretmeninin ataması başka illere yapılmış ve bu okullarda birer sınıf öğretmeni normu açılmıştır.

Ancak; iller arası atamaların hemen ardından özür durumu atamaları için tüm boş normların açık gösterilmesi gerekirken Bozüyük İlçesinden Çitosan İlkokulu ile İçköy İlkokulundaki boş normlar açık gösterilmiş, Mehmet Akif Ersoy İlkokulu ve Saffet Şeker İlkokulundaki boş normlar açık gösterilmeyerek saklanmıştır. Özür durumu atamalarında Muratdere İlkokulunda görev yapan bir arkadaş daha İnegöl'e tayin olmuş, dolayısıyla yüksek puanlı 3 sınıf öğretmeni arkadaş bu okullara atanmıştır. Bozüyük' teki 2 okulun açık gösterilmemesi sebebiyle bu okullara hiç kimse atanamamıştır. Bunlardan bir tanesi de kendisi Şırnak ilinde çalışan, eşi ise yaz aylarında Bozüyük ilçesine rotasyonla gelen Dilek Öğretmendir. Dilek öğretmen de özür durumu atamalarında Bozüyük' te açık gösterilen 2 okul ve açılması muhtemel olan 7 okulu tercih etmiştir. Kendisinin 151 puanı vardır ve ataması yapılamamıştır. Ancak; Bozüyük' te saklanan 2 okul da açık gösterilmiş olsaydı, Bozüyük ilçesinde tercih ettikleri okullardan birine puanı yeterli olacak ve atanabilecekti.


Milli Eğitim Bakanlığı bu durumda olan ve Ağustos ayında özrü nedeni ile iller arası ataması yapılamayan 3527 öğretmenin atamalarının yapılabilmesi için 5 Eylül 2013 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüklerinden norm fazlası olarak atanabilecekleri okul ismi istemiş ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin ismini vermiş oldukları bu okullara 3507 öğretmenin atamasını 6 Eylül 2013 tarihinde yapmıştır. Ataması yapılanlar arasında Dilek öğretmen de vardır ve maalesef ataması tercihleri arasında bulunmayan ve il milli eğitim müdürlüğünün layık gördüğü Bursa' nın İznik İlçesi ile sınır olan Osmaneli ilçemizin Oğulpaşa Yeşilçimen İlkokuluna yapılmıştır. Ne gariptir ki, atananlar arasında maalesef kanser olması sebebiyle tedavi olabileceği Eskişehir iline tayin isteyen Bozüyük Saffet Şeker İlkokulu sınıf öğretmeni bir arkadaş da vardır. Yani, aynı gün Saffet Şeker İlkokulunda bir kadro daha boşalmıştır. Ancak Dilek öğretmenin ataması Bozüyük'e yapılması gerekirken, burada tercih ettiği okullara puanı yeterli iken bu hakkı bizzat İl Milli Eğitim Müdürü tarafından elinden alınmıştır. İlimizin değişik yerlerinde çalışan ve özür durumu atamalarında tayin isteyen bir çok öğretmenimiz açık gösterilmeyen okullar ile ilgili resmi yollardan dilekçe ile müracaatlarda bulunmuştur. Bu arkadaşların dilekçelerine olumsuz cevaplar verilmiş olup, bazıları yasal haklarını kullanacak ve idare mahkemesine dava açacaklardır.


Çok kıymetli basın mensupları… Sendika olarak biz de mağdur edilen bu öğretmenlerle ilgili Valilik Makamına 13 Eylül ve 23 Eylül tarihlerinde 2 yazı yazdık. İl Milli Eğitim Müdürümüzle defalarca görüştük. Her seferinde yapılan hukuksuzluğun düzeltilmesini istedik. Bir sonuç alamayınca durumu bir yazı ile Genel Merkezimize ilettik. Genel Merkezimiz Milli Eğitim Bakanlığına 30 Eylül 2013 tarihinde bir yazı yazarak ilimizde yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden ilgililer hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını ve mağduriyetlerin giderilmesini istemiştir.

Bu yazıdan sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü biraz reaksiyon göstermiş ve ilgili kaymakamlıklara bir yazı yazarak durumu sormuş, tabir caiz ise  topu taca atmıştır. Kendi yaptığı hukuksuz uygulama için Kaymakamlıkların ne bilgi vermesi beklenebilir. Onlarda mevcut durum hakkında bilgi vermişlerdir. Bozüyük Kaymakamlığı boş olan kadrolara norm kadro fazlası öğretmenler ile ücretli öğretmenler görevlendirildiğini, Osmaneli Kaymakamlığı ise Oğulpaşa' ya atanan Dilek öğretmenin ilçe merkezindeki Balaban İlkokuluna görevlendirildiğini bildirmiştir. Daha sonra İl Milli Eğitim Müdürlüğü sendikamıza 2 cevap yazısı göndermiştir. Gönderdiği cevabi yazılarında, özür durumu atamalarında açık gösterilmeyen 2 norm kadrodan bahsedememişlerdir. Bir çok öğretmeni neden mağdur ettiklerine cevap verememişlerdir.179 puanı olan Vural Öğretmenden hiç bahsedememişlerdir. 151 puanlı Dilek öğretmen için ise Bozüyük' teki Saffet Şeker İlkokuluna hizmet puanının yetersiz olması nedeniyle atanamamıştır, demişlerdir.

Değerli Basın Mensupları… Ben 24 yıllık bir matematik öğretmeniyim. Bu güne kadar okuttuğum öğrencilerimden özür diliyorum. Çünkü, ben onlara yanlış öğretmişim. Meğer 50, hem 179 dan hem de 151 den büyükmüş. 179 puanlı Vural Öğretmenin veya 151 puanlı Dilek öğretmenin puan yetersizliğinden atanamadığı Saffet Şeker İlkokuluna daha birkaç gün önce 50 puanlı bir öğretmen arkadaşı atadılar. Nasıl oluyor demeyin, İşte Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüzün tasarrufu.

 Değerli Basın Mensupları… Şimdi sizler aracılığıyla Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi AVCI ile Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Sayın Yusuf TEKİN'e seslenmek istiyorum. Sayın Bakanım, Sayın Müsteşarım; Sizler ayrı illerde yaşamak zorunda kalan eşleri bir araya getirmek için elinizden geleni yaptınız. Şartları sonuna kadar zorladınız ve tüm atamaları gerçekleştirdiniz. Tüm eğitim camiasının olduğu gibi bizlerinde takdirini kazandınız. Ancak, bazı il milli eğitim müdürleri sizi algılayamadı. Size ayak uyduramadı. Bunlardan bir tanesi de maalesef Bilecik İl Milli Eğitim Müdürüdür.  İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Süleyman ŞİŞMAN, 2013 yılı özür durumu atamalarında hem boş olan normları açık göstermeyerek hem de 6 Eylülde yapılan atamalarda eşi Bozüyük' te çalışan öğretmen için Bakanlığa yanlış okul ismi vermesi sebebiyle ilin öbür ucuna atamasının yapılmasını sağlayarak mağdur etmiştir. Tüm ısrarlarımıza rağmen yapmış olduğu hatayı düzeltmemektedir. Üstelik şimdi de Kaymakamlık Dilek Öğretmeni Osmaneli Merkezdeki bir okulda görevlendirdiği için mağduriyetinin sona erdiğini iddia etmektedir. Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüzün makam arabası vardır. Birçok zaman evine gidiş gelişlerinde makam aracını kullanmaktadır. Sanırım müdürümüz, tüm öğretmenlerin makam arabası ve şoförü var zannetmektedir. Dilek Öğretmen her gün Bozüyük'ten Osmaneli'ne iki otobüs değiştirerek gitmektedir. Dersi bitince eve dönüş içinde yine iki otobüse binmek zorunda kalmakta, dolayısıyla zamanının büyük çoğunluğu yollarda geçmektedir.. Tabi bu durum Dilek Öğretmeni hem maddi olarak hem de manevi olarak yıpratmaktadır. Yine Dilek öğretmenin 2 yaşında bir oğlunun olduğu da düşünüldüğünde bu öğretmenden nasıl bir verim alınması beklenmektedir. Üstelik Bozüyük' te derslere de ücretli öğretmenler girmektedir. Ama Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüze sorarsanız mağduriyet giderilmiştir.

Değerli Basın Mensupları… Buradan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN' e de seslenmek istiyorum. Sayın Bakanım, bir anne olarak 2 yaşında bir çocuğu olan bu bayan öğretmenimize reva görülen bu haksızlık içinizi sızlatmıyor mu? Bu İl Milli Eğitim Müdürüne “DUR” demeyi düşünüyor musunuz?

Sayın Valim… Muhtemelen bu hukuksuz işlemlerden sizin bilginiz yoktur. Yardımcınızın da yanlış yönlendirildiği veya bilgilendirildiği düşüncesindeyim. Bu konuda sizin de söyleyecekleriniz var mı? Yetkinizi kullanmayı düşünüyor musunuz?

Sayın İl Milli Eğitim Müdürüm… Siz tüm eğitim çalışanlarının gerçekten Milli Eğitim Müdürü olduğunuzu düşünüyor musunuz? Bazı sendika yöneticileri için esirgemediğiniz imzanızı neden hakkı olanlar için kullanmıyorsunuz? Siz, görevinizi adaletli bir şekilde yürüttüğünüze inanıyor musunuz? Gece başınızı yastığınıza koyduğunuz da rahat uyuyabiliyor musunuz? Vicdanınız gerçekten rahat mı? İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?

 

                                                                                            Ömer YEL Şube Başkanı

Editör: TE Bilişim