Kentimizin en sevdiğim yanlarından biri de Sonbahar mevsimidir. Bilecik gibi doğal güzelliği çok fazla olan bir kentte Sonbahar’ı tadıyla yaşamamak imkansız. Pelitözü’nden Ulupınar’ına, Küçük Elmalısı’ndan Bozcaarmut’una, Gölpazarı Yedigöller’inden,  İnhisar nar bahçelerine, Kızıldamlar Köyü’nden Osmaneli Sakarya Kenarına kadar Sonbahar’ın resmini çizen öyle çok güzel yeri var ki ilimizin, adeta “doğa şiir yazmış” dedirtiyor insana. Tüm bunların yanı sıra Sonbahar’ın en önemli günlerinden birisi 24 Kasım Öğretmenler Günü’dür ki; o gün gelince hep Cemal Süreya’yı anımsarım.

Birçoğumuz belki bilmez ama Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden ve 2.Yenicilerin kurucularından olan Cemal Süreya’nın İstanbul Beyoğlu’nda başlayan ilkokul eğitim hayatı Dersim İsyanı sebebiyle 3. Sınıfta Bilecik’te devam etmiştir. Hatta 24 Kasım 2017 yılında Ertuğrulgazi Lisesi’nde açılan Eğitim Tarih Müzesi’nde büyük şair ve yazar Cemal Süreya’nın Bilecik’te geçen okul yıllarındaki resmide arşivlerden çıkartılarak müzedeki yerini almıştı.

Eğitim hayatının bir kısmı Bilecik’te geçen şair Cemal Süreya yine kendisi gibi şair olan Ece Ayhan ile bir sohbeti sırasında söyle bahsetmişti Bilecik’ten:

“Ortaokulu bir serçe kentte okudum. Bilecik'te.

Ailemiz sürgündü orada.

Parasız yatılıydım.

Yani hem sürgün,

hem parasız,

hem yatılı.”

Cemal Süreya, okul yıllarını hüzünlü de bahsetse ne güzelde resmeder bu sözleri ile Bilecik'i.  Sonbahar'ın şu son vakitlerinde o sakinliğin ve huzurunun yaşanması dileklerimle tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü kutlarım.

Tuğba Topseven

Editör: TE Bilişim