Cafer Elmas

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’na imzaya sunulan Bilecik – Söğüt Alan Başkanlığı projesine ilişkin Belediye Başkanı Selim Yağcı, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.

Alan Başkanlığı’nın Türkiye’de yeni bir kavram olduğunu belirten Yağcı, tarihi öneme sahip projenin sadece Bilecik'in değil Türkiye’nin projesi olduğunu söyledi.  Başbakan tarafından imzalanması durumunda Kuruluştan Kurtuluşa Bilecik'in tarihi misyonunun yeniden canlanacağını ve ilimizin turizm açısından büyük bir ivme yakalayacağını belirten Başkan Selim Yağcı, projenin onaylanma aşamasında başta AK Parti Milletvekili Halil Eldemir'in, Vali Ahmet Hamdi Nayir'in ve Şeyh Edebali Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan'ın büyük gayretleri olduğunu ifade ederek, Müsteşar Haluk Dursun'un proje fikrinin hızlı bir çalışmayla bu noktaya geldiğini belirtti.

Kendisinin ben büyük isteği ve hayali olan Osmanlı Yaşam Adası’nın bu proje kapsamında hayata geçirileceğini  savunan Belediye Başkanı Selim Yağcı, tüm Türkiye’nin bu proje kapsamında Bilecik’i ziyaret edebileceğini sözlerine ekledi.

        “Bilecik tarihi referansını ve kimliğini derli toplu çalışmayla gösterebilmiş değil”

        Başkan Yağcı, Alan Başkanlığı’nın hassas olan bölgelerin yönetiminin daha düzenli bir şekilde tek elden yapılması için bir uygulama şekli olduğunu belirterek, Bilecik’in Osmanlı Devleti’nin kurulduğu tarihi topraklar olmasına rağmen tarihi referansını ve kimliğini derli toplu çalışmayla gösteremediğini vurguladı.

        Yağcı, “hassas olan bölgelerin yönetiminin, daha düzenli bir şekilde tek elden yapılması için bir uygulama şekli. Bu ilk olarak Çanakale için yapıldı ve oraya da henüz Alan Başkanı atanmadı.

Bilecik Osmanlı Devleti’nin kurulduğu tarihi topraklar ama maalesef Bilecik tarihi referansını ve kimliğini derli toplu çalışmayla gösterebilmiş değil. Bugüne kadar Belediye Başkanlarımız müstakil olarak çalışmalar yapıyorlar ama bir bütünlük oluşmuyor. Söğüt Şenliklerini bile o değeri karşılayacak düzeyde kutladığımızı düşünmüyorum. Eğer burası Türk toylarının toplandığı yerse, burada Yörüklerin toplandığı kadar, Türki devletlerdeki insanların da olacağı ortamların da hatırlanması lazım. Ama mekanımızın ve imkanlarımızın yeterli olmaması bu etkinliği geniş kapsamlı olmaktan uzak tutuyor.

Sayın Müsteşarımızla Rektör Bey ayrılmadan önce katıldığı kültür sohbetleri programında yaptığımız konuşmada, Bilecik’in değerleriyle ilgili neler yapabileceğimizi konuştuk. Bilecik’te değerlerin çok olduğunu ama bu değerlerin ortaya çıkmaması için güçlü bir kaynağın olması gerektiği ve tek elden yürütülmesi gerektiğini, belediyelerin bunları karşılama imkanı olmadığını belirttik. Ve Çanakkale örneğini vererek, burada bir alan başkanlığı kurulmasının Bilecik’in tarihi kimliğinin ortaya çıkması için büyük faydası olacağını ifade ettik. Müsteşarımız da bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapacağını söyledi” dedi.

“Bilecik’te yapılan çok önemli yatırımlardan birisi”

Belediye Başkanı Selim Yağcı, Alan Başkanlığı projesinin yanısıra Osmanlı Yaşam Adası projesini de Müsteşar Haluk Dursun’a anlattığını belirterek, Türk kültürünün tüm detaylarını yansıtacak güzel bir proje yapılması gerektiğini fakat 50 milyon liranın üzerinde bir kaynağa ihtiyaçları bulunduğunun altını çizerek, Bilecik Belediyesi imkanlarıyla böyle bir projenin yapılamayacağını, devlet gücünün de olması gerektiğini ifade ettiklerini belirtti.

Bu projenin Bilecik’te yapılan çok önemli yatırımlardan birisi olduğunu belirten Selim Yağcı, “Osmanlı Yaşam Adası projemizi de anlattım. 3 bin dönümlük bir alana Osmanlı kültürünün, Türk kültürünün tüm detaylarını yansıtacak güzel bir proje yapılması gerektiğini ama 50 milyon liranın üzerinde bir kaynağa ihtiyacımız olduğunu, Bilecik Belediyesi imkanlarıyla böyle bir projenin yapılamayacağını, devlet gücünün de olması gerektiğini ifade ettik. Müsteşarımız bu notları aldı. Bu konuyla ilgili sayın milletvekilimiz Halil Eldemir beyi de bilgilendirdik.

Bilecik Söğüt Tarihi alan başkanlığı demek, Bilecik bölgesindeki tarihi yapıların ve geleceğe dönük projelerin Kültür Bakanlığı bünyesinde tek elden yürütülmesi demek. Bu sayede belediyelerin üzerinden %30’luk bir yük kalkacak. Başka bir bütçeyle bu yönlendirilecek. Kendisine ait bütçesi olan, başında Alan Başkanı sıfatıyla yetkili birinin olduğu bir çalışma olacak. Daha dinamik, daha aktif, daha gerçekleştirici, kaynakları genel bütçeden daha hızlı temin edebilecek bir çalışma olacak. Aynı zamanda burası yeni bir çalışma alanı olduğu için şehrimizde yeni bir istihdam alanı da açılacak.

Bu proje bugün belki fark edilmeyebilir ama, bana göre Bilecik’te yapılan çok önemli yatırımlardan birisi. İnşallah şu an Başbakanımızda imza aşamasında. Sayın müsteşarımız buradayken biz Alan Başkanlığına Sayın Azmi Özcan Bey’in uygun olacağını söyledik, kendisi de bir açık kapı bıraktı ama kendi durumları nedir bilemiyoruz. Buraya atanacak yetkili ve etkili bir alan başkanımızla belediyelerimiz ve valiliğimiz el birliği içinde çalışacak” dedi.

“Bizim Bilecik olarak en önemli marka değerimiz tarihimiz”

Bilecik’in Osmanlı Devleti’nin kurulduğu topraklar olması nedeniyle en önemli referansı ve marka değerinin tarihi olduğunu belirten Başkan Selim Yağcı, proje fikrinin hızlı bir çalışmayla bu noktaya gelmesinin güzel olduğunu ifade ederek, “bizim Bilecik olarak en önemli referansımız, en önemli marka değerimiz tarihimiz. Osmanlı Devleti’nin kurulduğu topraklar olması. İşte bu marka değerimizi parlatacak, ortaya çıkaracak ve projeleri gerçekleştirme niteliğine sahip bir formül bu. Bu yüzden çok önemsiyorum. Bu anlamda katkısı olan başta sayın Milletvekilimiz Halil Eldemir beye, bu teklifin yapılmasında birlikte olduğumuz ve takip eden sayın Valimiz Ahmet Hamdi Nayir’e, Rektörümüz Prof. Dr. Azmi Özcan beye teşekkür ediyorum. Bu ciddi bir kazanım. Tabi ki en büyük teşekkürlerimizden birisi de sayın Müsteşarımız Haluk Dursun beye. Proje fikrinin hızlı bir çalışmayla bu noktaya gelmesi güzel oldu.

Biz sayın İl Başkanımız da olmak üzere, siyaseten bu işlerde bir bütünüz. El birliği ile bu işler gerçekleşiyor. Kazanan Bilecik olsun. Güzel bir çalışma, şimdiden hayırlı olsun. Emin olun 2-3 yıl içerisinde bunun meyvelerini hep birlikte göreceğiz.

Yaşayan Osmanlı Adası çalışmalarımız devam ediyor. Kalkınma Ajansımıza da bunu bir proje olarak getirdik. Şuan orada da biz fizibilite çalışması yapılıyor. Eğer olursa bunun güdümlü projeler kapsamında başlangıcını yapmak istiyorum. Bilecik-Söğüt arasında bir noktada olacak. Bu proje İstanbul’u, Ankara’yı Bilecik’e getirecek. Türkiye’nin her yerini Bilecik’e getirecek özel alanlar olacak. 

Biliyorsunuz biz geçen ay Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri’ne fahri hemşehrilik verdik ve ben burada aldığımız bu kararı Ankara’da kendilerine takdim ettim. Onlar da tüm Türki Cumhuriyetlerin temsilcilerini de çağırmışlar. Orada da söyledim, biz bu adada her Türk Devleti’nin kendini tanıtabileceği alanlar da vereceğiz. Mesela Azerbaycan’a 3 dönüm, Türkmenistan’a 3 dönüm… Orada her devlet kendi kültürüne ilişkin tesisini kuracak. Siz de oraya gittiğinizde Kazak kültürünü o alanda göreceksiniz. İleriki dönemde de Söğüt Şenliklerimizi bu alanda kutlayacağız. Ertuğrul Gazi döneminde anlayışa uygun olarak tüm Türk boylarının toplanacağı bir şölen havası içerisinde olacak. Bu sayede toy geleneği de gelişmiş olacak. Belki de bu alan tarihi kıyafetler giyilecek bir alan olacak. Burada bir Türkiye projesi oluşacak” görüşlerini belirtti.  

Editör: TE Bilişim