İnsanlar ihtiyaçlarının karşılanması ile mutlu olur. İnsan mutlu olursa, onun oluşturduğu toplum da mutlu olacaktır. Devlet, insanın bazı ihtiyaçlarını karşılarken bazı ihtiyaçlar ise ancak kişinin yakın çevresi, yani ailesi ve arkadaşları tarafından karşılanabilir. Toplumlarda kültür, töre, örf ve adetler tabii bir olgu olarak bu ihtiyaçların giderilmesine yardımcı olur. Bu ihtiyaçlar bir şekilde karşılanmadığında sağlıksız hatta sapık toplum yapıları ortaya çıkmaktadır. İşte sivil toplum örgütlerine, dolayısıyla vakıf ve derneklere burada görev düşmektedir.

Ülkemizin her yöre, il, ilçe, hatta köyünün kendine özgü kültürü vardır. Bir insan Karun hazinelerine bile sahip olsa, isteklerinin tümü karşılanmıyorsa mutlu olması mümkün değildir. Çok zengin aile çocuklarının mutluluğu esrar, alkol veya başka kötü alışkanlıklarda aradıklarını biliyoruz. Eğer insanlarımızı haz duydukları müzik, folklor, güzel sanatlar veya yöresel kültür ile doyurabilirsek daha sağlıklı bir toplum yapısının oluşacağı ve korunacağı muhakkaktır. Sağlıklı bir toplum için insanlarımız madden ve manen tatmin edilmeli, çocuklarımız sevmesini ve sevilmesini bilmelidir.

İşte bu ihtiyaçların karşılanması amacıyla kurulmuş olan vakıf ve derneklere sahip çıkıp desteklemek ülkesini milletini hatta çocuklarını seven her vatandaşımızın görevi olmalıdır.

 “Veren el alan elden daha hayırlıdır” sözünden yola çıkarak sivil toplum örgütleri özellikle dernek ve vakıflar insanımıza maddi manevi bir şeyler vermeyi prensip edinmeli faaliyetlerini bu doğrultuda yoğunlaştırmalıdırlar. İyiliksever insanların sayılarının fazlalığı oranında daha mutlu ve sağlıklı toplum yapısının ortaya çıkacağı unutulmamalıdır.

Bilecik Dernekler Müdürü Cemal Kaya, Bilecik’teki derneklerin yapısı ve faaliyet alanları hakkında yaptığı açıklamada Bilecik’te şu anda aktif olan dernek sayısının 379 olduğunu ve bunların dağılımının Bilecik merkezde 124 ve ilçelerde 255 dernek şeklinde olduğunu belirtti.

“Dernekçilikte gönüllülük esastır”

 “Dernekçilikte gönüllülük esastır.  Burada kar zarar yoktur, burada kazanç paylaşımı yoktur, ticaret yoktur. Karşıdakinin mutluluğuyla mutlu olmalısınız.” diyen Kaya, “Dernek kurmak için en az yedi kişinin bir araya gelmesi gerekiyor. Üst sınır yok. Bu yedi kişi amaçların yer aldığı bir tüzük hazırlayacak. Bu yedi kişi bu tüzüğü imzalayacak. Biz onlara dernek kuruluş bildirimi formu veriyoruz, onu dolduruyorlar. Adres ile birlikte getirip bize teslim ediyorlar ve biz bu dernekleri kuruyoruz.  Dernek kurmak için mülki idare yada herhangi bir yerden izin almaya gerek yok.  Yedi kişi bir araya gelip evrakları hazırladıktan sonra Valiliğe verecek. Valiliğe verdiği gün, saat itibarı ile tüzel kişiliği kazanmış oluyor. Herhangi bir yerden izin almasına gerek yok. Sivil toplumun güzel tarafı bu.

Dernekler eğer  faaliyetlerini sürdüremez iseler ya yönetim kurulu kararı ile ya da iki sene üst üste toplanıp genel kurulunu yapamaz ise idare mahkemeye gönderir mahkeme de resmen bu dernekleri kapatır. Derneklerin kapanması çok kötü. Biz hiçbir derneğin kapanmasını istemiyoruz.”

Derneklerin kapanmaması için yapılan çalışmaların olup olmadığını sorduğumuz Kaya; “derneklerin kapanması bizden kaynaklanan bir şey değil. Dernekler bağımsız Sivil Toplum Kuruluşlarıdır. Kendi organları var. Derneklerin devamına da kapanmasına da o organlar karar verir. Bunların tamamı bizim bilgimiz dışında gerçekleşiyor. Bize sadece kapandı diye evraklar geliyor. Biz bütün derneklerle birebir görüşüp kapanmaması hususunda kendilerine yardımcı olmaya çalışıp telkinler veriyoruz. “

Derneklerin amaçları var. Mesela sosyal yardımlaşma dernekleri. Bu derneklerin amaçları fakru zaruret içinde bulunan vatandaşlarımıza yönelik çalışma yapar.  Kaynak olarak da proje hazırlar, bağış alırlar ve üye aidatları vardır. Dernek aidatı da derneklerin tüzüklerindeki miktara göre üyelerin ödemesi gereken paradır. Üyelerin bu miktarı ödemeleri zorunludur.  Yada işadamlarına gidip bağış talep e

derek makbuz keserek gelir elde ederler.  Yalnız vatandaşımız makbuzu görmeden bağış yapmamalı ya da direkt olarak banka hesap numarasına bağış yapabilirler.

Bir derneğin harcama yapabilmesi için yönetim kurulu üyelerinin tamamının imza atması gerekir, karar alınması gerekir. O karar olmadan ödeme yapılamaz.  Yapılırsa suç teşkil eder. Bu da bizim denetlemelerimizde ortaya çıkar ve mahkeme gerekeni yapar. Dernekleri sürekli olarak denetliyoruz.

Derneklerin yanında lokaller ve öğrenci yurtları da var, bunları da biz denetliyoruz.  Lokaller ve yurtlar derneklerin eklentisidir.  İlimizde 16 tane öğrenci yurdu var.

İlimizde en fazla derneğin dini dernekler olduğunu belirten Kaya, ikinci sırada ise spor derneklerinin yer aldığını belirtti. İl genelinde 89 tane cami ve hayır derneği, 82 tane spor derneğimiz var.”

“Dernekler aktif değil”

Derneklerin aktif olmadığını belirten Kaya, “Bizim derneklerimiz fazla aktif değiller. Bazen bağış toplamak için gezen cami dernek yetkililerini görürsünüz, bunlar da emin olun dışarıdan geliyorlar. İlimiz derneklerinden değiller.  İlimizde en aktif olan dernekler yurdu olan dernekler.

Ben herkesi dernek kurmaya davet ediyorum.  Mevcut kurulmuş, şu anda faaliyetine devam eden derneklerin kapanmamasını istiyoruz.  Gelin size proje hazırlayalım diyoruz. Yoksa kimse kimseye kolay kolay para vermez. Projeni getir paranı vereyim diyorlar artık. İçişleri Bakanlığı her sene ödenek koyuyor. Bu sene koyduğu para on milyon beş yüz bin lira. Bu para derneklere dağılıyor.  Ben buraya geleli bir buçuk yıl oldu. İçişleri Bakanlığı’ndan 3 tane proje ödenek aldı.  Bir tanesi şu anda yapılan kadın sığınma evlerinin malzemesi için, Sevgi Anneleri  Derneği 70 bin lira proje yapıldı, Bakanlığa gönderildi ve ödenek alındı. Eğitim Derneği var, SBS öğrencilerine burs hazırladılar yine aynı şekilde.

“Derneklerin Projelerini bekliyoruz”

Şimdi tekrar proje hazırlıyoruz, ama maalesef derneklerimiz proje hazırlamıyor. Daha doğrusu dernekçiler buraya bile gelmiyor. Biz onlarla zar zor irtibata geçiyoruz. İdareden kopuklar, benim en çok üzüldüğüm bu. Bir dernekçi işi varsa geliyor, buraya uğramadan gidiyor. Gelin, tanışalım diyoruz ama maalesef Bilecik genelinde böyle bir sıkıntı var.  Biz dernek başkanlarımızı, yönetim kurulu üyelerini, hepsini bekliyoruz. Onlar bir adım gelirse emin olsunlar ki biz otuz adım gideriz. Onlardan en büyük ricamız şu; dernek iş ve işlemlerini mevzuata uygun yapsınlar.

Bilecik’te sivil toplum kuruluşları fazla gelişmemiş. 379 dernekten 89 tanesi cami derneği, 82 tanesi spor derneği, insani yardım derneklerimiz var ama maalesef gelirleri yok, bu yüzden sadece isimde kalıyor. Paraları olmadığı için aktif değiller. 1 tane engelli derneğimiz var, çocuk derneğimiz hiç yok, Kamu kurumları destekleyen derneklerden 7 tane var ama şu anda hiçbir çalışmaları yok. Yıllar önce kurulmuş, dernek kapanmasın diye sadece genel kurul toplantısı yaparak faaliyet gösteriyorlar.

Derneklerin kapanması için bazı şartlar var. Üyelerin en az üçte ikisi toplanır, eğer dernek kapatılacaksa karar alınır ve kapatılır, derneği kapattıktan sonra yönetim kurulu tasfiye işlemlerini yapmak zorunda, derneğin varsa gelir giderinin çalışmasını yapar, bunu da tutanağa bağlar. Eğer ki kapatılacak derneğin mal varlığı var ise, tüzüğünde belirtilen bir hüküm varsa buna göre hareket edilir, yoksa o amaca en yakın derneğe devredilir.  Mülki İdare dernek kurabiliyor ama kapatamıyor, izin almadan dernek kurulabiliyor, ama Valilik onayı ile bile dernek kapatılamıyor. Ya Genel Kurul kendisi kapatacak, ya da bir usulsüzlük görüldüyse Mülki İdare amiri tarafından, o zaman mahkemeye gönderilerek mahkeme tarafından kapatılır.”

Editör: TE Bilişim