Anayasa değişikliği sonucunda yapılacak olan düzenlemelerin adil bir sistem ile düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Tıkız, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilen referandum ile Anayasa’da önemli bir değişikliğe gidilmiştir. Yapılan anayasa değişikliği, yönetim şekli değişikliğini getirmiş ve ülkemiz “Parlamenter Sistem”den “Cumhurbaşkanlığı (Başkanlık) Sistemi”ne geçmiştir.
Bu değişiklik, ülke idaresini şekillendiren bütün yasalarda gerekli düzenlemeleri ve değişiklikleri zorunlu kılmıştır. Kamuoyunca uyum yasaları diye adlandırılan bu düzenlemelerin en önemlileri hiç şüphesiz seçim kanunları ve siyasi partiler kanununda yapılacak değişikliklerdir.
Uyum yasaları yapılırken adalet ve kaliteli bir yönetim şekli ön şart olarak benimsenmeli ve sistemin bu yönlerini muhafaza edecek mekanizmalar geliştirilmelidir.
Ayrıca yapılan anayasa değişikliği ve ona bağlı düzenlemelerin sürdürülebilir olması ve kaliteli bir yönetim şeklini teşekkül ettirebilmesi için siyasi partilerin, düşünce kuruluşlarının, sivil toplumun, akademisyenlerin, kısacası toplumda düşünce üreten her kesimin söz konusu sürece katılımları temin edilmelidir.
Saadet Partisi olarak, ülkenin yönetimini şekillendiren ve dolayısıyla toplumsal barışı ve huzuru esas itibariyle ilgilendiren seçim kanunları ve siyasi partiler kanunlarındaki değişiklikleri çok önemsiyoruz.
Bu meyanda uyum yasaları çerçevesinde yapılacak düzenlemelerle ilgili olarak konunun uzmanlarıyla birlikte onlarca çalışma incelenmiş ve bunlardan istifade ile genel yaklaşımlar olarak tekliflerimiz belirlenmiştir. Bu çalışma ile tekliflerimizi kamuoyuna arz ediyoruz.
Siyasi partiler, demokratik siyasal toplumun vazgeçilmez unsurlarıdır. Ancak bu vazgeçilmezliğin amacı etkili olabilmektir. Partilerin etkili olabilmesi için, varlıklarını koruyup geliştirebilmeleri ve kuruluş nedenlerini doğrulayıcı en etkin araç olan seçimlere katılıp halkın oluruna görüş, öneri ve eleştirilerini sunabilmeleri zaruridir.
Partilerin serbest çalışmaları ve olağandışı engellere bağlı tutulmamaları demokratik hukuk devletinin doğal gereğidir. Bu sebeple, siyasi partilerin çalışmalarını düzenleyen kanunlarda getirilen sınırlamalar seçme ve seçilme hakkının kullanılmasını engelleyici olamazlar. Ancak maalesef bugün var olan uygulamalar bu durumdan oldukça uzaktır.
Bu sebeple anayasa değişikliği sonucunda yapılacak olan düzenlemeler, “adil bir seçim sistemi” oluşturacak şekilde yapılmalıdır. Zira “adil bir seçim” ancak oluşturulacak “adil bir sistem” ile mümkün olacaktır. Adil bir sistem ise, rekabetçi siyasi yapının teşekkülü, güçlü ve temsilde adaletin olduğu bir meclisin varlığı ve temiz medyanın temini ile ancak olabilir. Adil bir seçim sisteminin oluşumu için;
• Engelli bir seçim sistemine sebep olan ve seçmenin iradesini ve siyasi özgürlüğünü zedeleyen yüzde10 seçim barajı tamamen kaldırılmalıdır.
• Seçime katılma imkanı yakalayan bütün partiler, hazine yardımından kendi paylarını alabilmelidirler.
• Partiler birbirleriyle güç birliği yapabilmeli ve seçimlerde birbirlerine destek verebilmelidirler.
• Seçmenin, tercihine müdahale eden için yönlendirici ve güdüleyici bilgilendirmeye maruz kalmaması için temiz medya imkanları oluşturulmalıdır.
• Cumhurbaşkanı adayı göstermek için gerekli olan imza süreci, seçime katılma hakkını zedelemeyecek ve makul ölçüyü aşmayacak şekilde düzenlenmelidir.
• TBMM içtüzüğü, güçlü ve etkin bir meclisi oluşturacak şekilde düzenlenmelidir.
Sonuç olarak, sağlıklı bir seçimin yapılabilmesi için sağlıklı bir sistemin oluşması gerektiğine inanmaktayız. Sağlıklı bir seçim ise, sağlıklı bir demokrasiyi beraberinde getirecektir. Yukarıda özetini sunduğumuz, Sağlıklı sistem, Sağlıklı seçim çalışmamızın detayını da kamuoyu ile paylaşmaktayız. Biz Saadet Partisi Bilecik İl Başkanlığı olarak başta tüm siyasi partilerimize, yerel medyamızla, sivil toplum kuruluşlarımıza ve arzu eden herkesle bu çalışmamızı paylaşmış olmaktan memnuniyet duyacağız. Saygılarımızla...”
