Cafer Elmas

Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanı Ömer Yel, gündemi sarsacak iddiaların yer aldığı basın açıklaması yaptı.

Yel, İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin bir takım yanlışlıklar yaptıklarını, uyarmalarına rağmen yetkililerin gerekeni yapmadığını, bazı müdürlerin kayırıldığını, cezalarının ertelendiğini ve uygulanmadığını iddia etti.

Ömer Yel, ayrıca Bozüyük Selahattin Şeker Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde, 9. sınıfa kayıtlı olupta okula gelmeyen öğrenciler için hayali olarak 9/C sınıfı açıldığını, sınıfın olduğunu fakat öğrencilerin devamsızlık yapmaya devam ettiğini ve öğretmelere olmayan sınıfa derslere girmeleri için teklifte bulunulduğunu iddia etti.

Ömer Yel'in “Millli Eğitim’de neler oluyor?” dedirtecek gündemi sarsacak şok iddialara ilişkin basın açıklaması şu şekilde:

“Bildiğiniz gibi 2014 yılı Mart ayında çıkartılan bir yasa ile ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları başta olmak üzere İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile birçok okul müdürü ve yardımcısı acımasızca görevden alınmıştı. Görevden alınan Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ile Söğüt dışındaki İlçe Milli Eğitim Müdürleri yerine yenileri görevlendirilmişti. Yine boş olan veya boşaltılan Okul Müdürlükleri yerine ise oluşturulan mülakat komisyonu marifetiyle yenileri görevlendirilmişti. Ayrıca, okulların müdür yardımcılıkları sendikal pazara düşürüldü. Öğretmenler, öğrenciler huzursuz edildi. Yaklaşık iki yıldır işlenen bu bürokrasi cinayeti sonrası durum her geçen gün daha da vahimleşmektedir. Şimdi sizlere Bilecik Milli Eğitiminin bir kısmının fotoğrafını çekeceğim. Sizler aracılığıyla bu fotoğrafı kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.

Öncelikle İlçe Milli Eğitim Müdürlerini ele alacak olursak, Bozüyük, Söğüt (eski ilçe milli eğitim müdürü) ve Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin öne çıktığını görmekteyiz. Osmaneli İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında bilinmeyen kişiler tarafından otomatiğe bağlanmış gibi şikâyet mektubu gönderilmekte olduğu ancak şu ana kadar bir ceza takdirinin yapıldığı haberi tarafımıza ulaşmamıştır. Son olarak sendikamız tarafından kendisi hakkında ciddi bir suç duyurusu yapılmış olup, sonucu yakından takip edilmektedir.

Bozüyük ve Söğüt (eski) İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin yapmış olduğu haksız, hukuksuz, kanunsuz uygulamalardan dolayı onlarca soruşturma açılmıştır. Yapılan inceleme/soruşturmalarda genellikle işlenen suç ile ilgili “SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMESİ” teklif edildiğini gözlemlemekteyiz. Eğer, şahitler ve belgeler olayı eksik bırakmayacak şekilde doğrular ve suç sübuta ererse yine de olması gerekenden daha düşük cezaların teklif edildiğine şahitlik etmekteyiz. Müfettişler tarafından teklif edilen bu cezalar Kaymakamlar tarafından uygulanmaktadır. Ancak, müdürler cezalara itiraz etmekte ve cezalar ya İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunda ya da İl Disiplin Kurulunda kaldırılmaktadır. Mesela; verdiği haksız puanlar sebebiyle 13 okul müdüründen 8 ini görevden uzaklaştırdığı, müfettiş raporu ile belgelenmiş olan İlçe Milli Eğitim Müdürünün cezası İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunca kaldırılmıştır. Yine, bir sürücü kursundan usulsüz bir şekilde yüklü miktarda para alan ve aldığı paraları nereye harcadığını belgelendiremeyen, ayrıca kendi çocuğuna makamını kullanarak haksız menfaat sağlayan ilçe milli eğitim müdürü hakkında müfettişler, görevden alınmasını teklif etmeleri gerekirken görev yeri değişikliği teklif etmişlerdir. Bunun yanı sıra Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmaları gerekirken bunu da yapmamışlardır. Böylece bu kişi ödüllendirilircesine il milli eğitim müdür yardımcılığı görevine getirilmiştir. Yine, disiplin yönünden almış olduğu cezalar da İl Disiplin Kurulu tarafından bozulmuştur. Bu vermiş olduğum örnekler görünen buz dağının sadece küçük bir kısmıdır. Maalesef bu süreçte, Sayın Teftiş Kurulu Başkanı kendi onayından geçmiş olan bu dosyaların neredeyse tamamına yakınına itiraz edenler lehine oy kullanmıştır. Teftiş Kurulu Başkanının soruşturduğu ve ceza teklif ettiği kişilerin itirazlarına da yardımcısı kabul oyu kullanmak suretiyle kendi kendilerine tezat oluşturacak davranışlara imza atmaktadırlar. İl Disiplin Kurulu ise birbiriyle hiç ilgisi olmayan konularda verilen cezalara “TEVHİD” uygulanmasını isteyerek ayrı bir skandala imza atmıştır.

Değerli Basın Mensupları… Okullara görevlendirilen yöneticilerin içinde görevini düzgün yapan arkadaşların yanı sıra maalesef bazı okullarda oturduğu koltuğun hakkını veremeyen, ama taraflı tutum sergileyerek çalışanlarına mobbing uygulayan, istemediği öğretmenlerin ders programını bozan, bazı öğretmenlerin norm fazlası olması için ders saatleriyle oynayan, elinde mevcut derslere girecek öğretmenler varken yeni norm açarak yeni öğretmen alımı yapılmasını sağlayan, böylece devleti zarara uğratan okul yöneticileri de bulunmaktadır. Yukarıda saydığım fiillerin bazılarını yapan yöneticilerin yanı sıra bunların tamamını uygulayan bir okulumuzda mevcuttur. Bu okulumuzun adı Bozüyük Selahattin Şeker Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesidir. Bu okul yöneticileri hakkında 2015 yılı Mayıs ve Aralık aylarında iki kez soruşturma talebinde bulunduk. Soruşturma şu an itibariyle hala sonuçlandırılmamıştır.

Değerli Basın Mensupları… Bugün buradan sizlerin aracılığıyla “bu kadarı da olmaz” dedirtecek türden yeni bilgiler paylaşmak istiyorum. Bozüyük Selahattin Şeker Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 9. sınıfta okula kayıtlı olup ta gelmeyen, devamsız öğrencilerin hepsi bir araya toplanarak 9-C adında bir sınıf oluşturulmuştur. Bu sınıfın adı vardır ama öğrencisi sadece kâğıt üzerinde vardır. Hiçbir öğrencisi okula devam etmemektedir. Okul müdürü ve Müdür başyardımcısı kendilerine maaş karşılığı olarak (2 şer saat) bu sınıftan ders almışlardır. Böylece derslere girmek zorunda kalmamışlardır. Ayrıca diğer müdür yardımcıları ve öğretmenlere de bu sınıftan dersler verilmiştir. Ancak öğretmenlere bu sınıfta derslerin sadece programda gözükeceğini derslere girmeyeceklerini dolayısı ile ek ders alamayacaklarını söylemişlerdir. Bu şekilde okul müdürü ve müdür başyardımcısı fiilen derse girmemektedirler. Ayrıca okul müdürünün branşı İngilizce olup aldığı dersler ise maaş karşılığı olmayan hatta yan alanı bile olmayan 1 saat müzik ve 1 saat sağlık bilgisi dersidir. O derslere de oluşturdukları sanal sınıfta öğrenci olmadığı için girmemektedir. Maaş karşılığı fiilen ders görevini yerine getirmediklerinden doldurmamış olmaktadırlar. Aldıkları ek ders ücretini ise hak etmemektedirler.

Ben buradan yetkililere sormak istiyorum. Şimdi, bu arkadaşların yaptıkları, nitelikli dolandırıcılık mıdır? Sahtekârlık mıdır? Yasalara takla attırmak mıdır? Yoksa, normal bir davranış mıdır? Bu arkadaşların görevden uzaklaştırılması için daha ne yapmaları gerekmektedir? Siz, bu arkadaşların yapmış olduğu bu davranışı doğru buluyorsanız diğer okul yöneticilerine de önerir misiniz?

Değerli basın mensupları… İşini düzgün yapan yönetici arkadaşları tenzih ederek diyorum ki bu işin cılkı çıkmıştır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü personeli bir yılı aşkın süredir yemek yardımı alamamaktadır. En son olarak yemek yiyebilecekleri mekân bulunmuş, mekânın tadilatı için yapılan ihale İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısının isteği üzerine iptal edilmiştir. Personel hala mağdur edilmeye devam edilmektedir. Ayrıca, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan ihalelerin sonuçları SGK ya bildirilmediği için Milli Eğitim Müdürlüğüne yüklü miktarda para cezaları kesilmiştir. Sonuç olarak, şu an itibariyle İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile Bozüyük ve Osmaneli ilçe Milli Eğitim Müdürlükleri iyi yönetilmemektedir. Söğüt ilçesi, eski müdürün ilçeden ayrıldığı günden bu yana nefes almaktadır. Siyasi erkle kol kola yürüyen ve İnhisar İlçe Milli Eğitim Müdürünün Söğüt’e gelmesi için kulis yapan birkaç yandaş sendikalı dışında herkes son derece memnundur. Maalesef bu kişiler, bugün itibariyle isteklerine ulaşmış gözükmektedir. İnşallah Söğüt’te eski günleri aratmazlar.

Eğitim gibi yıllar sonrasını ve geleceğimizi ilgilendiren bir konuda bile siyasi düşünenlerin, siyasilere boyun eğenlerin aldıkları vebalin ve ahların altında kalacakları inancıyla etkili, yetkili, görevli, siyasi ve sorumlu olan herkesi bir kez daha uyarıyorum. Bu şehrin çocuklarına yazık etme hakkına kimse sahip değildir. Artık biat edenin göreve geldiği değil, liyakatin, çalışkanlığın ve başarının ön planda tutulduğu bir anlayış istiyoruz. Yani adalet, sadece adalet istiyoruz. Haksızlıklarda ısrar edilmesin istiyoruz. Kanunsuz icraatlarda ısrar edilmesin istiyoruz. Hukuksuzluklarda ısrar edilmesin istiyoruz. Milli Eğitim Bakanının memleketinde artık bu işler son bulsun istiyoruz.

Şu da bilinmelidir ki hâkim gücün “bir şekilde” yanında yer alarak elde edilecek makamlar meşru olsa bile kamuoyunun vicdanında şaibeli olmuştur ve olacaktır. Yalan dünyanın bazı görevlerinde yetkili ve makam sahibi olabilirsiniz. Ancak unutmayın ki hüküm sadece ve sadece yüce Allah’ındır. Ayrıştırmanın, hukuksuzlukların, haksızlıkların son bulmasını diliyoruz. Saygılarımla…”

Editör: TE Bilişim