Korkmaz Kesik

Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin Vicdan ve Adalet nöbeti 37. buluşmasına, Eczacıbaşı Bozüyük Vitra tesislerinde çalışan ve silikozis teşhisi konan işçiler de katıldı.

İstanbul-Taksim’de Galatasaray Lisesi önünde toplanan meslek hastalığına yakalanan işçiler ve aileleri, “Çalışırken yaralanmak, hastalanmak, ölmek istemiyoruz!” “Meslek hastalığı dram değil suç… Ölüm ve hastalık değil cinayet!” pankartı açtılar.

Bozüyük’te Eczacıbaşı'na ait seramik fabrikasında çalışırken silikozis hastalığına yakalanan emekli işçi Gürhan Yüksel, fabrikada kendisi gibi hasta olmasına rağmen çalışmaya devam eden yüzlerce işçi olduğunu aktardı. Fabrikaya yönelik 20'nin üzerinde suç duyurusu, 40'tan fazla tazminat davası olduğunu belirten Yüksel, “İşveren önlem almayarak işçilere zulmediyor. Silikozis hastalarının umutları, hayalleri ölmüştür” dedi. Yüksel konuşmasında şunları aktardı:

“Silikozis hastalarının umutları ölmüş”

“6 ayda bir Bozüyük’te akciğer filmi çekiliyor, işçilerin çoğu kendi imkânları ile Bozüyük Devlet Hastanesinde hasta olduklarını öğrendiler. İşyeri önlemleri almamış ve insanlar hasta olmuş. Bu insanların çoğuna söylememişler. 6-7 yıl hastalık için önlem almamışlar. En sonunda devlet zoruyla önlem aldılar. Suç ortadayken bunun gereğini devlet yapsın istiyoruz.

Örneğin bir tavuk dönercide insanlar zehirlenseler, midelerini yıkatsalar sonra herkes kendi hayatına dönse yine kıyamet kopar. Tavuk dönerciye, ‘Sen ne yapıyorsun?’ derler. Bu insanları niye zehirledin diye hesabını sorarlar. Bu hastalığın da sonu ölümdür. Silikozis hastaları için de şu anlaşılmasın; ölüm korkusu falan değil. Silikozis hastalarının umutları ölmüş. Silikozis hastalarının geleceği ölmüş. En önemlisi silikozis hastalarının hayalleri ölmüştür. Bir insanın hayal kurmaması ne demektir? Silikozis hastasının hayalleri yoktur. Bir tane fabrikada silikozis hastalığına yakalanan yüzlerce işçi var.” 

Editör: TE Bilişim