Bir önceki döneme göre MHP’nin oylarını neredeyse 3 kat arttırmasında büyük rol oynayan Şensoy, Selim Yağcı’nın oy farkının sebeplerinden, CHP’nin seçim dönemindeki MHP’ye karşı
  tutumuna,  parti içi muhalefetten, çok tartışılan cemaat oylarına, Bilecik basınının seçimdeki rolünden, önümüzdeki dönem milletvekili adayı olup olmayacağına kadar pek çok sorumuza içtenlikle cevap verdi.

Gazetemiz Editörü Cafer Elmas’ın, Bilecik siyasetinin yeni ve kuvvetli aktörlerinden Hüseyin Şensoy’la gerçekleştirdiği röportajı Bilecik gündemine oturabilir.

Cafer Elmas; Hüseyin Bey seçimlerde ikinci parti oldunuz. 30 Mart seçimlerini değerlendirebilir misiniz?”

Hüseyin Şensoy;“Konuşmama başlamadan önce teşekkür edeceğim yerler var. Öncelikli olarak, Milliyetçi Hareket Partimizin il ve ilçe başkanları ile kurul üyelerine, teşkilatımızda görev yapmış kadın kollarımıza, ülkü ocaklarına, siyaset deyince Bilecik’te siyasetin duayeni olan Sayın Bahattin Şeker’e yapmış olduğumuz birliktelik ve çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Tabi en önemli teşekkürü Bilecik halkına veriyoruz. Bilecik halkımızın bize vermiş olduğu teveccühe, bize olan güveni karşısında da böyle bir oy aldık. Çalışmalarımızı da, onlardan almış olduğumuz enerjiyle en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştık. Ben bu yönden de Bilecik halkına teşekkürlerimi iletiyorum. Baktığımız zaman, seçim sürecinde basın mensuplarımızın çok önemli görevler üstlendiğini gördük. Basının önemini burada çok daha iyi anladık. Ve bunların içinde de tarafsız kalabilen Yarın Gazetesi’ne de özellikle teşekkür ediyorum. Diğer gazetelerimizin de, gerek internet gazeteciliği yapan arkadaşlarımızın da bu seçim sürecinde önemli görevler üstlendiğini düşünüyorum. Gerçi bazılarının ticari kaygılardan dolayı birtakım taraf tuttuklarını da gördük ama bunlar olağan şeyler. Türkiye’de de oluyor, Bilecik’imizde de olması gereken bir olaydı herhalde. Bunu buraya bağlamak lazım diye düşünüyorum. İnşallah, bu seçimlerin sonuçlarının Bilecik’imize hayırlar getirmesini diliyoruz. Biz seçim çalışmalarımıza başlarken, geçmişe söyle bir döndüğümüz zaman, ben Eylül ayında karar vermiştim. Yapmış olduğumuz istişareler sonucunda, Milliyetçi Hareket Partisi’nin adayı olarak üzerimizde birleşilmişti. Ve bunu da en iyi şekilde yerine getirmek ve sonuca ulaşmak adına çalışmalara erken başlayan bir adaydım ben. Bu adaylık sürecinde tanıdığımız dostlarımız oldu. Yeni dostlar edindik. Bize her türlü desteği sağlayan bu dostlarımızla ilişkilerimiz de şu an hala devam etmekte. Bu da bizi sevindirmekte.”


“AK PARTİ BELEDİYE’NİN İMKANLARINI ÇOK İYİ KULLANDI”

“Tabiki seçim sürecini değerlendirirken şöyle bakmak lazım; karşınızda 10 yıllık bir Belediye Başkanı, evet belki yapmaya çalıştığı bazı konulardan dolayı yıpranmışlığı da vardı ama, tabiki güçlü bir aday. Güçlü bir iktidar var karşınızda. Belediyenin imkanlarını çok iyi kullanan, bu arada seçim çalışmalarına da yansıtan bir başkan adayı vardı karşımızda. Ben burada bunları söylerken,“Yapması mı gerekirdi?”, “Ben olsam yapar mıydım?” şeklinde de irdelemek gerekir ama, bir haksız rekabetin olduğu, bu imkanlar dolayısıyla da kendisi zaten bir adım önde başlamıştı bu konuda. Bizim amacımız yetişmek, sonrasında da ipi göğüslemekti. Burada yapılanlardan bahsetmek istiyorum: Kongre merkezinde ‘Belediye Etkinlikleri’ adı altında yapılan kendi projelerini her mahalleyi toplayarak, mahalledeki bayanları toplayarak, sunumunu reklamını yapması bizim için tabiki bir eksiydi. Ayrıca Müftülüğün karşısındaki Belediye billboardlarına kendi projelerini tanıtmak amacıyla afişler asıldı. Gerçi biz bu duruma itiraz ettik ve itirazımız neticesinde Seçim Kurulu tarafından kaldırıldı ama bunlar kaldırılıncaya kadar da bir zaman geçmişti. Bunun gibi, yapılacak olan bir takım çalışmaları ifade etmesi kendisi için daha önemli oldu. Bizlerin de yaptığımız iş şu oldu; yaklaşık 14 bin ev ve Bilecik’teki iş yerlerinin %80’ine yakınını gezme imkanımız oldu. Gittiğimiz her yerde bir takım şikayetlerle karşılaşıyorduk, ve bizimle birlikte daha iyi olacağına ilişkin bir düşünce vardı. Bu bize pozitif bir enerji veriyordu ve bizi daha iyi çalışmaya sevk ediyordu. Bu çalışmalar bizim umudumuzu daha da arttırdı. Ancak her seçimde olduğu gibi bu seçimlerde de bir takım engellemeler oldu. Dediğim gibi, belediyenin imkanlarından çok iyi bir şekilde yararlanıldı. Gerek erzak dağıtımı, gerek kömür dağıtımı, gerekse bir takım yardımlar belediye bünyesinde dağıtılıyormuş gibi gösterilmesine rağmen, bunlar tabiki seçimlere de yansıyan bir olguydu. Bunu zaten Türkiye’nin her yerinde görebiliyoruz. Şu anki iktidarın her zaman yaptığı bir mesele bu. Ama tabiki bunu halka anlatamıyorsunuz. Biz halka da baktığımız zaman, bu gibi yardımlara ihtiyacı olan bazı insanlar var, bunlar tabiki normal. Ama bunların seçim yatırımı olarak kullanılması bizleri baya bir etkiledi.”


“CEPHEYİ İKİYE BÖLMEK ZORUNDA KALDIK”

“Bizim bu seçimlerde önemli ölçüde iktidarla, yani mevcut başkanla olan uğraşımız söz konusuyken, baya da bir mesafe almıştık aslında, bir baktık ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin mevcut yöneticileri sürekli bize engel olmaya çalıştılar. Biz o zaman tabiki cepheyi ikiye böldük. Bir tarafta Cumhuriyet Halk Partili, bakın CHP demiyorum, Cumhuriyet Halk Partili yöneticilerle, diğer tarafta ise mevcut iktidarla mücadele etmek durumunda kaldık. Bunlar tabiki bazen hızımızı kesti ve kararsız seçmen üzerinde de çok etkileyici oldu.”

Seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’yle anket polemiği oldu. Anketler seçimleri bu kadar etkiliyor mu sizce? CHP bir önceki seçimlerde MHP’nin oyunun 3000 olduğunu ve yükselemeyeceğini, kendilerinin 9000 oyunun ise yükselebileceğini söylediler. Bu seçmeni etkiledi mi sizce?

“Tabiki bir etkisi oldu. Özellikle sanal anketler, biz kendimizi her ne kadar anlatsak da, özellikle tarafsız seçmen üzerinde çok etki yarattı. Cumhuriyet Halk Partisi 2009’da 111 oyla kaybetmişti. O dönemde almış olduğu oy oranı %37’ydi. Ama 30 Mart seçimlerinde oy oranı %27’ye düşmüş durumda. Almış oldukları oyların içerisinde ‘CHP önde’ düşüncesiyle verilen çok oy olduğunu biliyorum. Bu yönde etrafımda da, aslında bize çok yakın olan kişilerde ‘CHP öndeymiş’ deyip oy veren ama Cumhuriyet Halk Partili olmayan birçok kişiyi tanıyoruz. Hatta bir grup, ulusal basında da ‘AKP olmasın, CHP öndeyse CHP’ye, MHP öndeyse MHP’ye oy verin’ diye bir konu da oldu biliyorsunuz.”

Cemaat diyelim ona. Bilecik’te cemaat sonuçları etkiledi mi? Cemaat kime oy verdi?

“Şimdi biz cemaat bize oy verdi ya da vermedi diyemeyiz. Onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum ama, yaratmış olduğu bir algı var. Bilecik’te CHP’den Sungur Turan önde diye ulusal basında çıkan bir haber var. Bu da, Bilecik’te bize gelmesi gereken oyların önünü kesmiş oldu. Bizim seçimden bir hafta önceki cumartesi günü yapmış olduğumuz 3700 kişilik bir yürüyüş var. Seçim ertesi gün olmuş olsa belki de biz seçimi kazanmıştık. Ama bir haftalık o süreci iyi yönetemedik. Ya da bununla ilgili önlemleri alamadık çünkü o grubun Bilecik’te etkin olduğu düşünülüyor. Etkin olmasıyla beraber, yaratmış olduğu algı oradaki tarafsız seçmenleri olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi’ne yöneltti. Bizim almış olduğumuz oylar, tamamen bana ve ekibime güvenenlerin oyları. Ben onlara kısaca ‘helal oylar’ diyorum. Biz bu oyları aldık. Ben burada şunu gördüm, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticileri, AKP’nin değirmenine su taşıdılar. Bu seçim böyle geçti. Bir önceki seçimlerde aldığımız 3000 oyumuz da, tabiki o dönemki adayımız da elinden gelen çalışmayı yapmış. O dönem Cumhuriyet Halk Partisi, her kesimden oy alan bir Bilecik adayı şeklinde iktidarın karşısında 111 oyla seçimi kaybetmiştir. Ancak bu dönemi o dönemin bir devamı şeklinde nitelemek yanlış. Çünkü ben zaten seçimlerin 6 ay öncesinde aday olarak çıktım. O misyonu ben üstlenmiştim. Biz Bilecik’in adayı olarak çıktık. Benim geçmişimi biliyorsunuz. Milliyetçi Hareket Partisi’ne katılımım yeni oldu. Biz her kesimden oy almak hedefiyle seçimle girdik. Ve Bilecik’te o birlik ve beraberliğin sağlanması için bir fırsattı bizim adaylığımız. Çalışmalarımız da hep bu yönde oldu. Biz katıldığımız her yerde Milliyetçi Hareket Partisinin de bir potansiyeli olduğunu da gördük. Hakikaten önemli bir potansiyel.”


“AK PARTİ’NİN YAPMASI GEREKEN MUHALEFETİ CHP YAPTI”

Bir de şu var; en azından bizim bu dönem bir milletvekilimiz var. Sayın Bakanımız var. Güçlü bir isim. 2009’da da Cumhuriyet Halk Partisi’nden Yaşar Tüzün vardı. O da güçlü bir isimdi. Yani bu dönem Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkı bu kadar yanıltıcı çalışmalar içerisinde olmasını ben açıkça anlamış değilim. Bu yanıltmayı ben kendi kendime söylemiyorum. Bu, Seçim Kurulu tarafından belgelenmiş bir yanıltmadır. Hatta hatırlarsanız, seçimin son haftasında bir takım broşürler basıldı. Billboardlara asıldı 111 oy meselesi. Bizim şikayetimiz doğrultusunda, Seçim Kurulunun almış olduğu kararla, ‘halkı yanıltmaya yönelik işlem’ olarak nitelenerek toplatıldı bunlar. Sanıyorum Seçim Kurulu Başkanımız tarafından savcılığa verildi ve sanıyorum mahkeme süreci devam edecek. Yani bu da tescillidir. Bu yalnız benim söylemim değildir. Seçim Kurulu tarafından tescillidir. Burada Bilecik halkımız maalesef yanıltıldı. Biz gelebilecek oylar, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yöneltildi. Ha bunun bir senaryo olduğu düşünülebilir. Bunu bize karşı Ak Parti’nin yapması gerekirdi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticileri yapınca Selim Bey’de herhalde son haftayı rahat bir şekilde geçirme imkanı buldu.”

Bazı basın kuruluşları tarafından, sizin Doğru Yol tabanlı olmanız ve sonradan MHP’ye geçmenizle ilgili spekülasyonlar yapıldı. Hüseyin Şensoy, bu seçimlerde MHP tabanından gereken desteği aldı mı?

“BENİM DEMOKRAT PARTİ’DEN GELMEMİN HİÇBİR ÖNEMİ YOK”

“Ben, Teşkilat bazında ortak isimde buluşulan bir kişiydim. Geçmişte Doğru Yol Partisi’nde belediye meclis üyeliği yaptım. Anavatan Partisi ile birleşerek Demokrat Parti olduk. Oranın bir üyesiydim. Sonuçta bu ülkeyi seven, memleketini seven, Bilecik’e hizmet etmek isteyen bir kişiyim. Bunun adı Demokrat Parti olmuş, Milliyetçi Hareket Partisi olmuş… Böyle bir görevin bana tebliği edilmesinin ardından, bunu kabul edip kaçmamak benim en büyük düşüncemdi. Ben zaten bu görevi kabul ederken bu sorumluluğu taşıdım.  ‘Bilecik sevdamız’ dedik. Bilecik’imize en iyi şekilde hizmet etmek, Bilecik’teki bir takım şikayetlerin önüne geçebilmek, ekip halinde Bilecik’e daha iyi hizmet vermek adına düşüncelerle ben bunu kabul ettim. Ben, Milliyetçi Hareket Partisine en kolay bir şekilde uyum sağlayıp, bu işle ilgili en fazla koşup çabalayarak seçimi kazanmayla ilgili ekibimize bir örnek teşkil ettim. Yani şunu söylemek istiyorum, biz tabanımızda böyle çok büyük bir rahatsızlık hissetmedik. Bana bu rahatsızlık hissettirilmedi. Böyle 3 kişi 5 kişi çıkabiliyor. Biz bazı konularda bir takım serzenişler olmamıştır ama, onların da gerekli desteklerini verdiklerine ben inanıyorum. Yani burada aktif olamamış olabilirler. Her seçimde birileri aktif olur birileri pasif kalır. Sonuçta biz Bilecik’i kucaklayan, Bilecik’te Milliyetçi hareket Partisi’nin bayrağını dikmek üzere görev aldık. Ve bu görevi de en iyi şekilde yerine getirmekle ilgili ivme almışız. Bakıldığı zaman başarılı olduğumuz görünüyor. Biz görevimizi en iyi şekilde yerine getirdiğimize inanıyoruz. Partiyle bir bütünlük oluşturduğumuzu ve benim Demokrat Parti’den gelmemin hiçbir mahsuru olmadığını düşünüyorum. Çünkü, orada da çok güzel arkadaşlıklar edindik. Seçim arifesinde bizim adaylığımızla birlikte, biliyorsunuz Demokrat Parti olsun, Büyük Birlik Partisi olsun hatta Demokratik Sol Parti olsun aday çıkarmadı. Bunları da atlamamak lazım. Bu çok gözden kaçan bir konu oldu. Bunu illa bize destek olma anlamında söylemiyorum, ama bize olan sempatisi ve desteğini gösteren konulardı bunlar. Biz bu yönden de tabiki onurluyuz. Herkesin adayı olarak çıktık. Çalışmalarımızda da kimseyi kırmadık. Siyaseti çirkinleştirici birtakım konulara da girmedik.”


Seçim sonrası, parti içerisinden bazı isimlerin sosyal paylaşım sitelerinden olsun, basın aracılığıyla olsun, size ve Milletvekili Bahattin Şeker’e karşı eleştiriler oldu. Bununla ilgili Bahattin Bey de basın açıklaması yaptı. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

“MHP’Lİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”

“Bunu söyleyenlerin de Doğru Yol Partisi’nden geldiğini biliyorsunuz. O, 94’te gelmiştir ben de 2014’te gelmişim. Bahattin Bey 2011’da gelmiş. Konunun büyütülecek bir konu olduğunu düşünmüyorum. Oradan gelmiş, buradan gelmiş… Önemli olan insanın memleketini, vatanını sevmesi. Dürüst bir şekilde siyaseti yapabilmek. Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatının bana böyle bir görevi tebliğ etmesi, hakikaten hem onur verdi, hem de çok önemli bir iş yaptıklarını düşünüyorum. Bakıldığı zaman Bilecik’te de bu tuttu. Yani bunu diğer partilerin de yapabilmesi gerekir. Halk nezdinde backgroundu olan kişiler varsa bunlar üzerinde bunların yapılabilmesini önemli olarak görüyorum. Ben Milliyetçi Hareket partili olmaktan da şu anda gurur duyuyorum.  Evet oraya yeni girdim ama, oradaki arkadaşlığı ve birlikteliği de gördüm. Ve bu yönden bu seçimlerde çok büyük haz aldık. Hiçbir tartışmamız olmadı. Güzel bir çalışma sergilediğimize inanıyorum. O arkadaşlarımız tarafından Vekilimize ve bana basın yoluyla bazı göndermeler yapıldı ama, burada biz hedefe kilitlenmişiz, dedik ki kazanmaya oynuyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin bayrağını dikmek bizlerden çok onları onurlandırırdı. Çünkü bu davaya gönül vermiş, yıllarını vermiş ve bizim partimizde geçmişte hakikaten çok zorluklar çekmiş o kadar çok partilimiz var. Gözyaşlarına hakim olamayanları da gördük. Mesela bir yürüyüş yaptık. Seçimden bir önceki cumartesi, güzel bir birliktelik sağlandı orada. Çok duygulanan insanlar oldu. Dediğim gibi ertesi gün belki seçim olsaydı biz kazanmıştık ama son haftada yaşadığımız, yineliyorum Cumhuriyet Halk Partili yöneticilerin yaptığı “3000 oyları var”, “Bir ilçe kadar oy alamazlar” gibi, siyasette olmaması gereken ve bana göre etik olmayan saldırılar oldu. Sanki biz onlara destek olmak zorundaymışız gibi bir ortam yaratmalarını biz anlamış değiliz. Gerçi onlar da iyi oynadılar. Ama sonucu gördük. Bakın seçimden önceki cumartesi günü genel başkan geliyor. Sayın Kılıçdaroğlu geliyor. Gerçekten bir parti için çok önemli. Orada da yine kazanmaya yönelik hedefleri var. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 3’üncü parti olacağı belliydi. Bu dönem daha baştan belliydi. Ama kazanma hırsı, hala 2009’da kalmaları, bana göre iyi olmadı. Sonucu bize patladı.”

Cumhuriyet Halk Partisi’nden bazı isimlerin size destek olduğu gibi bazı iddialar da var.

“Ona bakılırsa, MHP’li bazı kardeşlerimizin de CHP’ye destek verdiği gibi bir takım dedikodular oldu. Hatta listemizde yer alan belediye meclis üyelerimize CHP’ye oy verilmesi konusunda direkt olarak temasa geçildiğini biz de biliyoruz. Yani bu her dönemde olur. Milliyetçi Hareket Partisinde olur, Cumhuriyet Halk Partisi’nde olabilir, Ak Parti’de de olabilir. Doğru tekdir. Doğruyu görmüşlerdir. Böyle bir oy verme ihtiyacı hissedilmiştir. Ben bunun çok büyük rakamları etkilediğini düşünmüyorum.”


Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi kendi içinde çekişirken Selim Yağcı oy farkı yaptı diyebilir miyiz?

“Bunu da diyebiliriz. Ancak şu var, buna rağmen biz yine kazanabilirdik. Özellikle menfaat grupları daha etkili oldu. Geçmişte de her seçimlerde bazı menfaat grupları etkin olmuştur ama bu dönem çok daha fazla oldu. Ben çalışmalarımda gidiyorum yanlarına, şikayetçiler hallerinden. Ama bir bakıyorsunuz Ak Parti’nin konvoyundalar. Yada bir şekilde destek veriyorlar. Biz de dedik ki “Yahu bu nasıl şikayet?” Şikayetçi olan bir insanın tepki koyması lazım. Bazen aklıma şu geliyor; Timur’un filleri gibi, acaba Bilecik’teki bu arkadaşlara bir fil daha mı gönderse. Ama bakın, bu da belli bir oranda yani %20’yi geçmez. Tabi ki Bilecik’te artık Ak Parti’nin bir tabanı oluşmuş. Bunun üzerine tarafsızları yada diğer grupları kim çekiyorsa seçimi o kazanıyor. Tabiki şu an güce gitmek daha kolaydır. Kimisi diyor ‘düzenim bozulmasın’, kimisi diyor ‘şu işlerim var, kredim var’, Türkiye genelinde durum böyle.”

“SEÇİMLERİ YERELE ÇEVİREMEDİK”

“Biz seçimleri aslında yerele çeviremedik. Seçimler biliyorsunuz genel seçim havasında geçti. Ve baktığımız zaman da Bilecik’te yine, Türkiye genelinin 5-6 puan altında bir oy aldı Ak Parti. Bilecik Türkiye ortalaması olan %45’e ulaşmış değil. Seçimler genel seçim havasında oluca, bir de Başbakan oluyor karşınızda. Yani bizim seçimlerimiz daha farklı bir havada cereyan etmiştir.”

Şensoy’a bakıyoruz, düğünlerde, cenazelerde ve etkinliklerde. Siyaseti sevdi veya epeyce bir ısındı. Hüseyin Şensoy bundan sonra siyasetin neresinde olacak? Bahattin Şeker’in bir açıklaması var “Artık ben Bilecik siyasetinde yokum” şeklinde. Yapılacak genel seçimlerde Hüseyin Şensoy milletvekili olmayı düşünüyor mu?

“Dediğim gibi, biz 6 ay öncesinde Bilecik’i gezmeye başladık. Ben şu an, seçimlerden sonra bir yerden bir yere giderken baya bir zaman da alıyor gitmem. Sağ olsunlar, gerek seçimleri bir konuşma, gerekse destek verenlerin bize karşı gösterdikleri teveccüh, ya da destek vermek isteyip de CHP öndeymiş diye CHP’ye oy verenlerin günah çıkarması gibi konuşmalarımız oluyor. Şu an siyasette devamlılık esas. Bir partinin içerisindeyseniz o sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmek zorundasınız. Mesele aday olmak olmamak değil. Mesele takım halinde, o birliktelik içerisinde o parti ruhuyla hizmet edebilmek. Bunu her şeyden daha önemli olarak görüyorum. Evet Sayın Bakanımızın bu açıklaması bizi üzdü. Ama daha önümüzde çok zaman var. Tabi yarın ne olacağını bilemeyiz. Biz Bilecik siyasetinde bir iz bırakabildiysek, 30 Mart seçimlerinde kişilerin gönüllerine taht kurabildiysek bizim için mutluluk bu. Ben Bilecik siyasetine girerken mal varlığını açıklayan bir adaydım. Bunun sebebi aslında birilerini sıkıştırmak değildi. Aslında elimizde çok done vardı. Bilecik halkı bu konuları çok iyi biliyor. Biz o doneleri de kullanabilirdik ama biz asla böyle bir şeye tenezzül etmedik. Bizim mal varlığımızı açıklamamızın sebebi ise, siyasette etik olan bir olayı gerçekleştirmekti. Çünkü ailenizle ortaya çıkıyorsunuz. Her şeyinizi da halkın bilmesi gerekiyor. Biz bu düşüncelerle böyle bir açıklamaya gittik. Allah’a şükürler olsun seçim zamanında olsun seçimden sonra olsun, hakkımızda olumsuz tek bir kelime işitmedik. Bu onur bize yetiyor. Böyle bir onura ulaştık. Yani Bilecik’te siyasete heyecan getirdiğimizi, Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu kadar oyu nasıl alabileceğini göstermiş olduk. Ve Milliyetçi hareket Partisi’nin Bilecik’te çok büyük bir potansiyeli olduğunu görüyoruz. Bakıyorsunuz ilçeler nezdinde il genel meclisi oylarında %33, Cumhuriyet Halk Partisi’ne bakıyorsunuz %20, Ak Parti’ye bakıyorsunuz %40 civarında. Bu da şunu gösteriyor, demek ki Bilecik’te önümüzdeki dönemde iki sağ parti olacak. Daha çok zamanımız var ama, ben Cumhuriyet Halk Partisi yöneticilerinin önümüzdeki seçimlerde oy isterken nasıl oy isteyeceklerini merak ediyorum.”

Ben hala sorumun cevabını alamadım…

“Sorunuzun cevabı şöyle; sonuçta büyüklerimiz bilir, teşkilat bilir. Biz buradayız. Görev düşerse biz yine istişare ederiz. Birileri biliyorsunuz istişareye karşıydı, belediye başkanı oldu. Biz yine istişaremizi yaparız. Bu istişarelerde de en iyi şekilde çıkacak sonuca uyarız. Bu A olur B olur, kim olursa. Ama yine değdim gibi, önemli olan Bilecik’e en iyi şekilde hizmet edebilecek, sorunlarını gündeme taşıyabilecek, sorunlarını çözebilecek arkadaşlarımızın ya da büyüklerimizin bu yerlerde olması gerektiğini apaçık ortada olduğunu düşünüyorum.”

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Başkan Yağcı’ya 5 yıllık çalışmalarında  başarılar diliyorum

“Ben buradan bir kez daha Bilecik halkına seçimlerde bize göstermiş oldukları teveccühlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Özellikle bize destek veren oy veren Bileciklilere buradan teşekkür ediyorum. Tabi oy vermeyerek pişmanlık duyanlara da ‘hayırlısı inşallah’ diyoruz. Başka döneme diyoruz. Ayrıca seçimin üzerinden 2 aylık bir süre geçti, sizlerle böyle bir röportaj gerçekleştirdik. Tabi ki taşlar yerine oturuyor şu anda. Ayrıca seçilen Belediye Başkanımız de inşallah 5 yıl görev yapma imkanı bulur. Kendisi 5 yıllığına seçilmiştir. Ona da başarılar diliyorum.”

 

Editör: TE Bilişim