Bilecik Belediyesi ve Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı işbirliğinde gerçekleştirilen Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumu’nun 4.gününde ülkemizdeki ve ilimizdeki tarım sektörü masaya yatırıldı.

Moderatörlüğünü Şeyh Edebali Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç.Dr. Hüseyin Tevfik Gültaş’ın yaptığı Gıda, Tarım ve Hayvancılılık sempozyumuna konuşmacı olarak; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Durali Koçak, Hollanda Türkiye Ticaret Odası Başkan Vekili, Ukrayna-Türkiye Ticari İşbirliği Derneği Başkanı, Uluslar arası Gıda Tarım Konfederasyonu Doğu Avrupa Bölge Başkanı Onur Kurtay ve Bilecik İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hacı Dursun Yıldız Katıldı.

“Bilecik’imizle ilgili ne kadar övünsek az”

İlk konuşmayı gerçekleştiren Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Durali Koçak,tarım sektörünün bugün olduğu gibi yarında önemli olacağına vurgu yaptığı konuşmasında şunları ifade etti:

“Tarım bizim için çok önemli öncelikle şunu söyleyeyim. Hem geçmişte önemliydi, bugün de önemli, gelecekte de önemli olacak. Tarım hiçbir zaman önemini yitirmeyecek. Hangi bakımdan, halkımızın yeterli, dengeli beslenmesi ve gıda güvenliğimizin temini bakımından. İstihdam oluşturma bakımından, bugün hala çalışan nüfusumuzun beşte biri yaklaşık yüzde 20’si tarımda istihdam edilmektedir. Tarım makro ve mikro düzeyde ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bugün bizim tarımsal hâsılamız;161 Milyar TL. Bu küçümsenecek bir rakam değildir. Tarımın önemi bakımından bir başka kavram, bazı sanayi kollarına biz hammadde sağlıyoruz. Bu yönüyle de tarım önemlidir. Tarım aynı zamanda kültür demektir. Kültürümüzü de şekillendiriyor. Tarımı aynı zamda strateji kabul etmek durumundayız. Hepimizin bildiği gibi, enerji su ve gıda, bunun hiçbir zaman modası geçmeyecek. Çünkü neden? Hepimiz üç öğün sofraya oturuyoruz, tarım ürünleri ile besleniyoruz, tarım ürünleri ile giyiniyoruz.Hamdolsun biz bu yönüyle çok şanslıyız.Ben hep şunu söylerim:ceddimizden Allah razı olsun.Bize öyle güzel bir mekanı toprak yurt edinmişler ki yani ancak bu kadar ekolojik farklılık,kıta ülkelerinde olur. Biz bir kıta ülkesi değiliz.Ama buna rağmen sanki bir kıta ülkesiymiş gibi,farklı coğrafyalarımız,farklı iklimlerimiz var.Stratejik bakımdan o kadar güzel bir coğrafya ki,ben ilk defa Mersin,Adana tarafına gittiğimde çok şaşkınlık yaşadım.Ankara’dan çıkıp gitmiştim,Ankara’da daha tarım arazilerinden kar yeni kalkıyorken,Adana tarafına gittim ki,buğdaylar hasat edilmiş,karpuzlar arabalara yükleniyordu.Buradan şuraya geleceğim; Mayıs’ta bizim ülkemizde hasat başlıyor,Kasım ayına kadar hasat devam ediyor.Yani şunu söylemeye çalışıyorum; kıtlık bakımından herhangi bir sıkıntımız yok.Böyle bir coğrafyadayız.Yani bazı sektörlerden vazgeçebiliriz ancak, tarımdan hiçbir zaman vazgeçemeyiz.Ülkemiz sahip olduğu toprak,su,iklim ve ekoloji bakımından bize eşsiz fırsatlar sunmaktadır.Özellikle bu alanda ülkemizi küçümsemeyelim.Biz tarım-sal Gayri Safi Milli Hasıla ile Avrupa’nın birincisiyiz.tarımsal dış ticaretimiz geçen yıl; 16.2 Milyar Dolarlık ihracatımız,11 Milyar Dolarda ithalatımız var.Dolayısıyla biz tarımda net ihracatçıyız.ülkemizde tarım yapılan alan 23.7 Milyon hektar.Bitkisel üretim olarak,toplam tahıl üretimimiz;35.2 Milyon,meyve üretimimiz;18.9 Milyon,sebze üretimimiz ise; 30.2 Milyon ton üretimimiz var.Büyükbaş hayvan varlığımız;14.2 Milyon,Küçükbaş hayvan varlığımız;41.3 Milyon,hayvansal süt üretimimiz 18.4 Milyon ton.Kırmızı et üretimimiz;1 Milyon 173 ton,tavuk üretimimiz 1.8 Milyon ton,yumurta üretimi; 18 Milyar,bal üretimi 105 bin ton,su ürünleri yetiştiricilik üretimimiz de 240 bin.

Bilecik ilimizde de üç ovamız koruma arlına alındı. Bozüyük Ovası, Gölpazarı Karaağaç Ovası, Gölpazarı ovası buda;87 bin dekara tekabül ediyor. Bilecik’imizle ilgili ne kadar övünsek az. Bilecik çok küçük gibi gözüküyor arazi yapısı bakımından fakat tıpkı Türkiye gibi öyle bir özelliğe sahip ki, bütün büyük şehirlerin tüketim yerlerine çok yakın. İkinci bir özelliği ise iklim özellikleri. Bilecik’te gördüğüm kadarıyla suda fena değil.Çünkü Bilecik’te balık bile yetiştiriliyor.Dolayısıyla Bilecik tarım bakımından tıpkı Türkiye gibi çok önemli potansiyele sahip.Bunu iyi değerlendirmemiz lazım.Sonuç olarak ülkemizin bağımsızlığı için tarım hiçbir zaman önemini kaybetmeyecek.Tarım geçmişimizde olduğu kadar aynı zamanda geleceğimiz.Bilgi ve teknolojiyi etkin kullanmalıyız.Bulunduğumuz alanlarda işbirliği yapma zorunluluğumuz var.”

“İlimizde 80 çeşit ürün üretiliyor”

      Bilecik Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hacı Dursun Yıldız ise kürsüye gelerek ilimizdeki tarımsal verileri ortaya sunan bir konuşma gerçekleştirdi. Müdür Yıldız konuşmasında özetle şunları ifade etti:“İlimizde bir çiftçi 56 dekar kullanıyor bunda da parsel sayısı çok. Neredeyse Şanlıurfa’ya eşit sayıda. Bu da tarımı zorlaştırıyor. Arıcılık ve hayvancılık ilimizde de daha da geliştirilmeli.

bu sene 1,065 ara kovanı ve yem bitkisi dağıttık destek olabilmek için.

5 yıldır kıvırcık koyununu ıslah etme projesi yapıyorduk. Bunları halkımıza dağıttık.

Meyve fidanı dağıtıyoruz, bunları yaparken de çiftçimizin de elini taşı altına koymasını istiyoruz. %70’i biz %30’u onlar karşılıyor.

İlimizde 80 çeşit ürün üretiliyor. Narenciye hariç her şeyi ürete biliyoruz. 150 bin ton domates, 70 bin ton karpuz, 6 bin ton nar, 8 bin ton ayva, 10 bin ton kiraz civarı üretimimiz mevcut. Çevrecimizde ki illeri besleyebiliyoruz. Bu illerin sanayi bakımından gelişmiş olması bizde dezavantaj. Çünkü bizim ürettiğimiz ürünler oralarda paketleniyor. Bu da ekonomik kayıp oluşturuyor. İlimiz de böyle tesisler olsa rantı düşürür.

İlmimizde ki kanatlı varlığı 1,5 milyondan 5,5 milyona çıktı. İhracatımıza da etki etti. Küçükbaş varlığı 116 bin 518, Büyükbaş varlığı 33 bin 505 civarında. Bunlar güncel rakamlar.

Kültür ırkı ve melez oranı %90’ın üzerin de bu verimin artmasına neden olan bir şey. Yumurta ve et üretimi artmış durumda.

6 tane mezbaha hizmette

ilimiz de 3 yılda hayvan hastalıklarıyla son derece mücadele ettik. İyi bir gelişme kat ettik.

Bakanlığımız 2018 yılını buza ölümünün son yılını ilan etti. Biz de bu oran %1. Bursa %6,2, Eskişehir %5,1 oranında.

İlimizde 5 tane su ürünleri üretim tesisi var.12 ülkeye Bilecik’ten ihracat yapıyoruz. Buğday ithal ediyoruz ama ithalimizden daha çok makarna ihraç ediyoruz.

2017 yılında 136 tane genç çiftçi projesi uygulandı. Güzel bir çalışma yaptık. Bilecik olarak en büyük sorunumuz ürettiğimiz ürünleri paketleme ve satma. Bunu yapabilirsek iyi bir yol kat edeceğiz.  315 alanda Gölpazarı’nda kara buğday üretimi yaptık.

Bilecik’in eni 2 bin tonla şerbetçi otudur. Çünkü sadece Bilecik’te üretiliyor.

“Markalaşmak çok önemli”

Hollanda Türkiye Ticaret Odası Başkan Vekili, Ukrayna-Türkiye Ticari İşbirliği Derneği Başkanı, Uluslar arası Gıda Tarım Konfederasyonu Doğu Avrupa Bölge Başkanı Onur Kurtay ise, sektöre ilişkin yaptığı değerlendirmelerde şunları ifade etti:

“Ukrayna da bir tarım ülkesi bizim gibi. Ülkemizin genel sorunları olarak biz bir ürünü ürettikten sonra pazarlamada sıkıntılar yaşıyoruz. Bunun nedeni alıcının üreticiyle direk muhatap olamaması. Bizim öncelikle olarak üretici olarak ürünü kendimizin satacağı teşkilatlanmayı yapmalıyız. Bir diğer nokta ürün yetiştiriyoruz ama eğitim alanında, markalaşma alanında sıkıntılar yaşıyoruz. Markalaşmak çok önemli. Yoksa ürünlerimiz de ki katma değerler de hiçbir sıkıntı yok narenciyede çok iyiyiz.”

Editör: TE Bilişim