Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi  (BŞEÜ)Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen Üniversite-Sanayi İşbirliğine Dayalı Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğinde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede,  mekanik ürünler üretmenin Türkiye için enteresan bir durum olmaktan çıktığını ve yeni dönem ile birlikte Türkiye’nin insansız araçlar üretebilme gücüne ulaştığını söyledi.

BŞEÜ ev sahipliğinde gerçekleşen programa; Vali Bilal Şentürk, Milletvekili Selim Yağcı, Üniversite Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, farklı disiplinlerde faaliyet gösteren Ar-Ge merkezlerinin ve sanayi kuruluşlarının temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Programda Üniversiteli gençlere yönelik konuşan  Bakan Yardımcısı Büyükdede;  “Yazılımda Türkiye ve gençlik bu işi sevdi. Yeni gençlik çok aktif ve yeni gençliğin yapısına uygun bir altyapı yapmak gibi bir görevimiz de var.  Artık otomobil yok, otomobilin dışında bir teneke kutu var ama esas otomobil içindeki yürüyen bilgisayar. Yeni dönem, mekanik bir şey üretmek değil o mekaniğin içerisindeki techizatı, gelişim teknolojilerini kullanarak dijitalleşmiş ortamda araçlar, donanım ve ekipman üretmek anlamına geliyor. Her şey uzaktan kumandalı hale gelecek. Artık insansız hava araçlarını yaptığımız bir süreçte Türkiye, insansız otomobilleri de yapabilecek güce geldi. Bunun altyapısı var. İnşallah yeni üretmeye çalıştığımız otomobilimizde yürüyen bilgisayarı yapmaya gayret ediyoruz. Bu konuda çok iyi bir yol aldığımızı da söylemek istiyorum, ciddi bir yazılım erifesindeyiz. Aracın mekaniğini yapmak enteresan olmaktan çıktı artık, Türkiye için en kolay işlerden bir tanesi. Artık ondaki yazılım, donanım ve ekipman birinci sıraya geçti. Eskiden otomotiv endüstrisine, seramik endüstrisine makineler yapardık, daha kolaydı. Mekaniğini yapardınız elektrik elektronik ve yazılım bunun içinde çok küçük bir paydı. Artık küçük pay olmaktan çıktı. Ben buna mekaniğe ruh vermek diyorum. Mecazi anlamda; yazılımcılar, mekaniğe bir ruh veriyor. Bir yazılımla onların hareketlerini tayin ediyorssunuz. Türkiye’nin işin mekanik tarafını halletmesi çok kolaylaştı.

Yeni gençliğimizin, üniversitelerimizin yapısının bu yeni dünyaya ayak uydurabilir hale gelmesi gerekiyor. Bakanlık olarak biz de bu altyapıya ayak uydurmaya çalışıyoruz ve hızla orayı destekleyecek mekanizmalar geliştirmeye çalışıyoruz. Ülkelerin ekonomik kalkınmışlığı ve toplumsal refah düzeyini arttırmanın yolu, küresel rekabet gücünden geçmektedir. Bu alanda yaşanan rekabetin amacı, dünya ekonomisinden daha fazla pay almaya yöneliktir. Bu payın temel belirleyicisi bilgi üretip teknoloji geliştirerek küresel rekabete uygun yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünler üretmektir. Katma değeri yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin geliştirip üreten bir toplum haline gelmesinin yolu da insan kaynağının niteliğini yükseltmekten ve araştırma yapısını geliştirmekten geçmektedir. Bu noktada ülkemiz sanayisini rekabet gücünün ve verimliliğinin artması, gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı kapatmasını sağlayacak en önemli husus, bilim ve teknolojide sağlayacağımız ilerlemedir. Bilhassa özel sektörün Ar-Ge ve İnovasyon kültürünün  becerisini ve kapasitesini arttırması, ekonomik ve sosyal hedeflerimize ulaşmada kilit bir rol  üstlenecektir. Kamu olarak özel sektörün bu alandaki yetkinliğini artırmak için değişik destek programları ve mekanizmalarını geliştiriyor, uyuluyor, bunları da sürekli güncelleştirerek uyguluyoruz. Ar -Ge ve tasarım projelerini desteklemek amacıyla geliştirdiğimiz  önemli mekanizmalaredan birisi de özel sektör Ar-Ge ve Tasarım Merkezleridir. Bu yapılar ile teknolojik bilgi üretim kapasitemizi güçlendirmeyi, yüksek teknolojiye dayalı özgün tasarımlı ürünler üretmeyi, yüksek kalite ve standartlarda ürünler geliştirmeyi Ar- Ge personeli ve nitelikli işgücü istihdamını arttırmayı hedefliyoruz.”ifadelerine yer verdi.

Program, konuşmacıların sunumları ile sona erdi.

Editör: TE Bilişim